Antikapitalist Çin, IMF'den fazla kredi dağıtmış!
Komünist Çin'in son yıllarda dünya ülkelerine IMF'den daha çok kredi vermesi, birçok dünya ülkesini kendisine borçlandırması, "kapitalizmin yeni baronu Çin!" yorumlarını da beraberinde getirdi.
Kominal hayat, eşit paylaşım, özgülük teraneleri ile kendilerini insanlığa antikapitalist, antiemperyalist gösterenler; pratikleri ile değme kapitalistlere taş çıkarıyor. Leş kargaları gibi vahşi kapitalizmin sırtlanlarından arta kalacaklara göz dikiyor.
Evet, batılılar hümanizma aldatmacasıyla dünyayı sömürürken, Çin ise komünizm aldatmacasıyla insanlığın geleceğine göz dikiyor.
Dünya bankası ya da IMF gibi kapitalizmin başat aktörlerini dahi sollayan Çin şimdiye kadar milyarlarca dolar kredi açarak çok sayıda ülkeyi kendine borçlandırdı. Çin hükümeti ve bankaları, Afrika ülkelerine 2000-2017 yıllarında yaklaşık 143 milyar dolar kredi verdi.
Yine Çin devleti ve devlete bağlı bankalarla diğer kuruluşlar dünyadaki 150'yi aşkın ülkeye bugüne kadar 1,5 trilyon ABD doları ile kredi verdi. Bu yönüyle komünist pekin yönetimi Dünya Bankası, uluslararası para fonu IMF ve iktisadi işbirliği ve gelişme teşkilatı OECD gibi uluslararası kuruluşların borç verdiği toplam kredi miktarını da geride bıraktı.
Son 20 yılda Çinli firmalar dünyaya en çok borç veren kurumlar olurken, dünyadaki gayri safi hasılanın yüzde 5'ini oluşturdu.
Çin devleti OECD gibi kuruluşlara üye olmadığı için dünya ülkelerine ne kadar borç verdiği tam olarak bilinemiyor. Pekin hükümeti bu konuyla alakalı veri de paylaşmadığı için dünya ülkelerinin Çin'e olan 1,5 trilyon dolar borcunun çok daha fazla olduğu düşünülüyor.
1949'da kurulan komünist Çin rejimi bu tarihten 2017 yılına kadar dünya ülkelerine yaklaşık 2000 defa kredi verdi. Çinli kuruluşların verdiği kredi şekli ABD ve Avrupa ülkelerinin aksine genelde özel sektör merkezli… Bu sebeple Çinli firmalar kredi verirken faiz oranlarını yüksek tutuyor. Bunun yanı sıra Çin kredi verirken, kurumların ya da devletlerin gelir kaynaklarını gözeterek geri ödemeleri gelir miktarına göre garanti altına alıyor.
Evet, batılar dünyayı sömürdü yetmedi, arta kalana da kapitalizmin Asya'daki merkezi Çin göz dikti. Bu bağlamda ülkeleri iç savaş ve çatışmalarla bir birine düşüren emperyalizmin batı ve doğu bloğu, zayıf düşenleri para ile köleleştirmeye devam ediyor. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Henüz 22 yaşındayken 1993 yılında işgal tarafından şehit edilen Kassam Tugayları'nın efsanevi komutanlarından İmad Akil, "yedi canı olan maskeli adam" ve "sıfır noktasından çatışmanın mühendisi" olarak anılıyordu.
İşgalci siyonist rejimin 23 Kasım 2001'deki suikastı sonucu şehit olan HAMAS'ın üst düzey askeri komutanı Mahmud Ebu Hanud, işgale yönelik başarılı operasyonları planlaması ve birçok suikast girişiminden kurtulması nedeniyle Filistinliler arasında olağanüstü bir efsane olarak kabul ediliyordu.
Uzmanlar, işgal altındaki topraklardaki kurumlar içinde, uluslararası alanda tanınmayan Kuzey Somali'deki ayrılıkçı bölge Somaliland ile stratejik bir ilişki kurmaya yönelik artan bir ilgi olduğunu belirtiyor.
2 Kasım 1917'de İngiliz Dışişleri Bakanı Arthur James Balfour'un siyonist lider Rothshild'e mektubu, başta Filistin olmak üzere Orta Doğu'da felaketin başlangıcı olurken 108 yıldır kan ve gözyaşı durmadı.