“Dünya Kudüs Haftası” kapsamında açıklamalarda bulunan Mardinli gazeteciler, Gazze’de yaşanan insanlık dramına ve görev başında şehit edilen gazetecilere dikkat çekerek, gazetecilerin dünyanın sessiz kaldığı bir soykırımı tüm risklere rağmen belgeleyerek tarihe not düştüğünü vurguladılar.
23-30 Ocak “Dünya Kudüs Haftası” dolayısıyla Mardinli gazeteciler, İLKHA’ya değerlendirmelerde bulundu.
Gazze’de yaşanan insanlık dramına ve görev başında şehit edilen gazetecilere dikkat çeken gazeteciler, gazetecilerin dünyanın sessiz kaldığı bir soykırımı tüm risklere rağmen belgeleyerek tarihe not düştüklerini vurgulayarak, meslektaşlarının fedakârlıklarının hiçbir zaman unutulmayacağını belirttiler.
“Onların bıraktığı miras, tüm dünyaya ışık tutmaya devam edecek”
Mardin Gazeteci ve Yazarlar Cemiyeti Başkanı Kadir Üründü, Gazze’de 200’den fazla gazetecinin şehit edildiğini belirterek, “Bebeklerin, çocukların, kadınların gözetilmediği bir soykırıma tanıklık ediyoruz. 50 bine yakın insan şehit edildi ve aralarında sadece işini yapan 200’den fazla gazeteci de vardı. Gazze’de, gazeteciler yalnızca gerçeği dünyaya aktarmaya çalışırken hedef alındı. Nuseyrat Mülteci Kampı’nda 5 gazeteci daha göz göre göre şehit edildi. Onlar, mesleklerinin gereğini yerine getirirken yaşamlarını yitirdi. Ama onların bıraktığı miras, tüm dünyaya ışık tutmaya devam edecek. Bugün hâlâ 50’den fazla gazeteci Gazze’de tutsak durumda. Biz, onların özgürlüğü için mücadele etmeye ve bu zulmü dünyaya anlatmaya devam edeceğiz.” ifadelerine yer verdi.
Gazetecilerin tehlike altındaki koşullarda sergilediği cesarete dikkat çeken Üründü, “Gazeteci, herkesin kaçtığı yerlere koşar. Gazze’de görev yapan meslektaşlarımız, en tehlikeli bölgelerde hakikati dünyaya yansıtmaya çalıştı. Bugün dünya kamuoyunda Gazze’de yaşanan vahşet konuşuluyorsa, bu, onların fedakârlıkları sayesindedir. Ancak ne yazık ki, hakikatleri anlatmaya çalışan bu gazeteciler, hedef alınarak susturulmaya çalışıldı. Dünya, bu sessizliğiyle utanç dolu bir sınav verdi. Ama biz, şehit olan meslektaşlarımızı her zaman rahmetle ve minnetle anacağız.” şeklinde konuştu.
Mardin Life Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Nezir Güneş, Gazze’de gazetecilerin karşı karşıya kaldığı zorluklara ve bu süreçte yaşanan kayıplara dikkat çekerek, “Gazze’de 500 günü bulan bir soykırıma tanıklık ediyoruz. Bu süreçte 200’den fazla gazeteci, görevini yerine getirirken şehit edildi. Onların hedef alınmasının tek sebebi, israil’in oradaki zulmünü dünyaya duyurmalarıydı. Şehit edilen bu meslektaşlarımız, hakikati belgeledikleri için hayatlarını feda ettiler. Bugün onların sayesinde, dünya Gazze’de yaşanan gerçekleri öğreniyor. Biz burada, onların anısını yaşatmak ve mücadelelerini sürdürmek için bir aradayız. Onların cesareti, tarihin unutmayacağı bir onur vesilesidir.” şeklinde aktardı.
“Onlar, mermilere ve bombalara karşı hakikati savundu”
Güneş, Gazze’de görev yapan gazetecilerin dünyaya gerçeği duyurmak adına gösterdiği cesarete vurgu yaparak, “Bir düşünün; herkesin kaçmaya çalıştığı, ölümün her an yanı başınızda olduğu bir ortamda, siz elinizde yalnızca bir kamera ya da bir kalemle gerçeği aktarmaya çalışıyorsunuz. Gazze’de görev yapan meslektaşlarımız, insanlık tarihine geçecek bir fedakarlık örneği sergilediler. Onlar, mermilere ve bombalara karşı hakikati savundu. Bugün dünya kamuoyunda Gazze’deki soykırım konuşuluyorsa, bu, onların sayesindedir. Onlar, bu uğurda şehit oldular.” dedi.
Konuşmasında, dünya kamuoyunun sessizliğini de eleştiren Güneş, şu ifadeleri kullandı: “Ne yazık ki, bu süreçte dünyanın büyük bir kısmı sessiz kaldı. Gazze’de çocuklar, kadınlar, yaşlılar katledilirken, bu soykırıma karşı sesini çıkaramayan bir dünya gördük. Ama gazeteciler sessiz kalmadı. Onlar, tüm tehlikelere rağmen gerçekleri dünyaya yansıttı. Bugün Avrupa’da, Amerika’da, dünyanın farklı yerlerinde insanlar Gazze için sokaklara dökülüyorsa, bu, oradaki gazetecilerin yansıttığı fotoğraflar, görüntüler ve haberler sayesinde. Bu cesaretiyle gazeteciler, bir milletin sesi oldu. Bugün Gazze’de şehit edilen gazeteciler, sadece birer basın mensubu değil, aynı zamanda birer kahramandı. Onlar, insanlık onurunun ne demek olduğunu bize gösterdi. Şehit edilen meslektaşlarımızı rahmetle ve minnetle anıyoruz. Biz, onların anısını yaşatmaya ve onların başlattığı mücadeleyi devam ettirmeye kararlıyız. Gazetecilik, hakikatin peşinde koşmaktır. Onlar, bu uğurda şehit oldular ama hakikatin sesi asla susturulamayacak.” (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Gazze için gerçek anlamda bir seferberlik başlatıp maddi ve manevi her türlü desteğin sağlanması gerektiğini belirten Diyarbakır halkı, Müslümanların bu konuda ciddi anlamda iyileştirici adımların atması gerektiğini ifade etti.
Prof. Dr. Vasfi Aşur Ebu Zeyd, “Aksa Tufanı, ümmetin imani, siyasi ve insani bir yükselişidir. Bu süreçte Filistin yalnız değildir; ümmetin her bireyi, direnişe maddi ve manevi destek vermelidir." dedi.
Kudüs'ün gündemden düşmemesi için sorumluluk sahibi herkesin elinden geleni yapması gerektiğini belirten Molla Sinan Ünel, "Mescid-i Aksa, imani ve akidevi bir mesele olduğu için bütün Müslümanlar buradan mesuldürler." dedi.
Kudüs ve Mescid-i Aksa'nın özgürlüğü için siyasi ve mezhebi farklılıkların bir kenara bırakılması gerektiğini belirten BGKP Başkanı Eryağan, "Müslüman ülkeler, Mescid-i Aksa'nın özgürlüğü için ortak bir duruş sergilemelidir" dedi.