HAMAS'ın askeri kanadı Şehit İzzeddin El Kassam Tugayları, Kassam Tugayları Sözcüsü Ebu Ubeyde'nin şehit olduğunu resmi olarak duyurdu.

Şehit İzzeddin El Kassam Tugayları, Kassam Tugayları Sözcüsü Ebu Ubeyde'nin şehit olduğunu resmi olarak duyurdu.

Ayrıca, Kassam Tugayları, aralarında önde gelen isimlerin de bulunduğu bir grup liderinin şehit olduğunu açıkladı.

Paylaşılan görselde; Ebu Ubeyde, Muhammed Sinvar, Muhammed Şabane, Raid Saad ve Ebu Ömer el-Suri yer alıyor.

Kassam Tugayları, Ebu Ubeyde'nin şehadetini resmi olarak ilan ederken yeni sözcü kamera karşısına geçti.

HAMAS'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, yayımladığı açıklamada Gazze halkına hitap etti. Açıklamada, Gazze'de yaşanan yıkım, zorunlu göç, soğuk hava koşulları ve insani sıkıntılara dikkat çekilirken, bölge halkına övgü dolu ifadeler kullanıldı.

Kassam Tugayları adına yapılan açıklamada Gazze, izzetin ve onurun diyarı olarak tanımlanırken, Gazze halkının sabrı, direnci ve inancı vurgulandı. Açıklamada, Gazze halkının acı, esaret, yaralar ve zorunlu göç koşullarına rağmen ayakta kaldığı ifade edildi.

Kassam Tugayları, Gazze'deki sivillere yönelik mesajında; erkeklere, kadınlara ve çocuklara ayrı ayrı selam gönderdiğini belirtti.

Açıklamada, bombardımanlar ve altyapı yıkımı sonucu harabeye dönen evler, çadırlarda süren yaşam ve kış şartlarının ağırlaştırdığı insani tabloya dikkat çekildi.

Kassam Tugayları, açıklamasında kendi mensupları ile ailelerinin yaşadığı kayıplara da değinerek, yöneticilerin ve savaşçıların aileleriyle birlikte bedel ödediğini ifade ederek, "komutanların ve ailelerinin aynı saflarda yer aldığı" vurgusu öne çıkarıldı.

Açıklamanın sonunda Kassam Tugayları, mücadelelerini sürdürdüklerini ifade ederek, "biz sizdeniz, siz de bizdensiniz" sözleriyle Gazze halkı ile aralarındaki bağı öne çıkardı.

Açıklamada, verdikleri mücadelenin inanç temelli olduğunu savunarak, bedel ödemeye hazır olduklarını dile getirildi.

Kassam Tugayları'nın yeni sözcüsünün tam açıklaması şu şekilde: 

 

"Çatışmaların sona ermesinden bu yana, düşmanın ihlalleri tüm kırmızıçizgileri aştı; direniş ise halkımızın çıkarlarını gözeterek ve işgale herhangi bir fırsat tanımayarak yükümlülüklerini yerine getirdi ve azami sorumlulukla hareket etti.

Suçlarına karşılık verme hakkımızın doğuştan gelen ve güvence altına alınmış bir hak olduğunu teyit ediyoruz ve ilgili tüm tarafları işgali dizginlemeye, saldırganlığını durdurmaya ve üzerinde anlaşmaya varılanlara uymaya zorlamaya çağırıyoruz.

7 Ekim, adaletsizliğe, baskıya ve kuşatmaya karşı yankılanan bir patlamaydı.

Saldırılara ve ihlallere rağmen, direniş halkımız için duyduğu saygıdan dolayı yükümlülüklerini yerine getirdi.

Gurur ve direnişin diyarı, ayakta ölmeyi, diz çökmeyi veya bayrağını indirmeyi reddeden Gazze topraklarından, milletimizin evlatlarını Gazze'ye yardım etmeye çağırıyoruz. Silah sesleri dinmiş olsa da, Gazze hâlâ büyük acılar çekiyor. Yardım sağlamak ve acılarını hafifletmek sizin görevinizdir ve bunu yapabilecek güce sahipsiniz. Bu, yok olma tehlikesiyle karşı karşıya oldukları bir dönemde birçok kişi onları terk ettikten sonra halkına sunulabilecek en az şeydir.

Arap ve Müslüman kardeşlerine yapılan haksızlığa sessiz kalanların sırasının da ihlal edilip saldırıya uğraması olacağını bilin. Bu dönemde milletin görevi, her gün hedef listesine bir başkent daha ekleyen ve bölge ülkelerini "Büyük israil" olarak adlandırdığı hedef gerçekleştirmek için bir geçit haline getirmeye çalışan ana düşmanına karşı birlik olmaktır. Bunun en iyi kanıtı, kardeş ülkelerimiz Lübnan ve Suriye'ye karşı devam eden saldırganlığıdır.

Eminiz ki Allah, yaptıklarımızı boşa çıkarmayacak, bu temiz kan da O'nun katında kaybolmayacaktır. Rabbinize güvenin; zaman alsa bile, zalimlerin sonu gelecektir. Ve Allah'ın zalimlerin yaptıklarından habersiz olduğunu sanmayın.

Ey halkımızın evlatları, nerede olursanız olun—Gazze'de, Kudüs'te, Batı Şeria'da, işgal altındaki topraklarda— Ey büyük ve geniş milletimizin evlatları, ey dünyanın tüm özgür insanları, bugün size, işgalin ateşkesi ihlal edip geçen Mart ayında suçlu savaşını yeniden başlatmasının ardından canlarını veren, uzun bir şehitler zincirine katılan büyük bir halkımızın ve kahraman savaşçılarımızın şehitliğini gururla duyuruyoruz.

Burada özellikle, cihat görevlerini yorulmadan yerine getirirken savaş alanında ve komuta ve kontrol odalarında şehit düşen cesur Kassam komutanlarından oluşan bir grubu anıyoruz.

İzzeddin Kassam Tugayları Kurmay Başkanı, büyük şehit mücahit Muhammed Sinwar'ı (Ebu İbrahim) anıyoruz. O, son derece zorlu bir dönemde Tugayları yöneten, milletin büyük şehidi Ebu Halid Deif'in ardından, El-Aksa İntifadası sırasında operasyon komutanı olarak görev yapmış, olağanüstü zekâya sahip bir insandı.

Şehit Muhammed Sinwar, şanlı 7 Ekim operasyonunun planlanmasında ve yürütülmesinde önemli bir katkı ve öne çıkan bir rol oynamış, savunma planının tüm yönlerini denetlemiş ve Gazze'ye karşı acımasız işgalin saldırganlığına karşı koymuştur. Bu, büyük liderimizin onlarca yıl önce başlattığı, kutsal intikamdan yıkılan hayallere, Han Yunus Tugayı'na komuta etmekten Kassam Tugayları'nda bir dizi yüksek rütbeli liderlik pozisyonu üstlenmeye kadar önemli dönüm noktalarıyla noktalanan ve onur ve haysiyet cephelerinde şehit düşmesiyle doruğa ulaşan bir yolculuktu.

Kassam Tugayları'ndaki Rafah Tugayı komutanı, büyük komutan Muhammed Şabana Ebu Anas'ın kaybından da derin üzüntü duyuyoruz. Kendisi, Komutan Ebu İbrahim Sinwar ve diğer komutan ve savaşçı arkadaşlarıyla birlikte şehit düştü. Ebu Anas, iki büyük komutan Ebu Şamala ve El-Attar'ın yakın arkadaşıydı.

Şehit komutan Muhammed Şabana, medyadan lojistiğe kadar çeşitli alanlarda katkıda bulundu. "Kaybolan İllüzyon"dan "Patlama Uyarısı"na, Hadar Goldin'in yakalanmasına ve en önemlisi El-Aksa savaşında kahraman Refah savaşçılarının büyük başarılarına kadar, güneyde nitelikli operasyonlarıyla tanınan bir kahramandı.

Ayrıca, büyük komutan, özverili ve sadık mücahit, mütevazı ve dindar lider, savaş alanlarında kardeşleri arasında gerçek bir metanet ve cesaret örneği olan, Filistin'de cihat bayrağını taşıyarak ülkeyi dolaşan büyük komutan Hakam el-İssa Ebu Ömer el-Muhacir'in kaybından da derin üzüntü duyuyoruz.

Şehit Hakam el-İssa, Filistin'de cihat yoluna devam etmek ve uzmanlığını mücahit arkadaşlarıyla paylaşmak için Gazze'ye yerleşmeden önce Lübnan, Suriye ve birçok başka ülkede tanınıyordu. Özellikle eğitim departmanında, askeri akademilerde ve kolejlerde ve son olarak da silah departmanında çeşitli liderlik pozisyonlarında bulundu.

Son zamanlarda bu saflara katılan büyük lider Şeyh Raed Saad Abu Muath, İzzeddin Kassam Tugayları'nın üretim ve operasyon departmanının eski başkanı, cihat alanında başlangıcından beri tanınan saygıdeğer ve dindar bir şahsiyetti; gece gündüz yorulmadan kendini vermeye ve fedakârlığa adamıştı."

Kassam Tugayları, yayımladığı başka bir açıklamasında, Ebu Ubeyde'nin hayatı ile ilgili şu bilgileri paylaştı: 

İzzeddin Kassam Tugayları, bugün, 29 Aralık 2025 Pazar günü, yaklaşık yirmi yıl süren cihatçı kariyeri boyunca Filistin direnişinin en önde gelen askeri ve medya figürlerinden biri haline gelen resmi askeri sözcüsü Ebu Ubaida'nın şehit olduğunu duyurdu.

Gerçek adı Huzeyfe Abdullah el-Kahlut olan Ebu Ubeyde, 11 Şubat 1985'te doğdu ve Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye'de yaşadı. Gerçek adı Ebu İbrahim iken, Ebu Ueyde onun takma adıydı ve daha sonra Filistin ve Arap bilincinde en tanınan isimlerden biri haline geldi.

Ebu Ubeyde, ilk kez 2005 yılında Kassam Tugayları'nın resmi sözcüsü olarak kamuoyunun karşısına çıktı. Başından beri, sıkı bir güvenlik stratejisinin parçası olarak dikkatli davrandı ve o zamandan itibaren direnişin mesajlarını iletmede ve medya kampanyasını yönetmede çok önemli bir rol oynadı.

25 Haziran 2006'da, çatışma tarihinin en önemli operasyonlarından birinde siyonist asker Gilad Şalit'in yakalandığını duyurdu. 2012 savaşında, o zamanlar eşi benzeri görülmemiş bir gelişme olan Tel Aviv'in bombalanmasını ilk kez duyurarak yeni bir dönüm noktası etkisi yaptı. Bu, işgalin uzun zamandır övündüğü kırmızıçizgileri yıktı ve çatışmada yeni bir caydırıcılık aşamasını başlattı.

2014 savaşında, siyonist asker Teğmen Hadar Goldin'in yakalandığını duyurdu.

Gazze Şeridi'ndeki sonraki savaşlarda da varlığı devam etti, ancak rolü Gazze'ye yönelik soykırım savaşı (2013-2015) sırasında zirveye ulaştı; burada sesi direnişin en önemli araçlarından biri haline geldi. Sağlam, özenle seçilmiş ve en yüksek güvenilirlik derecesine sahip bir konuşmayla, Gazze'nin tarihindeki en acımasız saldırıya maruz kaldığı bir dönemde, operasyonları duyurdu, kayıpları açıkladı ve siyonist rejim iç cephesine doğrudan mesajlar iletti.

Ebu Ubeyde, sadece bir askeri sözcü değil, aynı zamanda bir medya ve psikolojik savaş komutanıydı. Hassasiyete ve operasyonel belirsizliğe bağlı kaldı; bu da Kassam Tugayları'nın söylemine yüksek bir güvenilirlik kazandırdı ve açıklamalarını Arap ve uluslararası medya kuruluşları için sürekli bir referans haline getirdi.

Kassam Tugayları sözcüsü Ebu Ubeyde, Gazze Şeridi'nde halkımıza karşı devam eden soykırım savaşı bağlamında şehit düşmüş ve hayatını yaşadığı gibi sonlandırmıştır: metanetli, çatışmanın kalbinde yer alan ve son nefesine kadar direniş yoluna bağlı kaldı.

Ebu Ubeyde, sevdiği ve kendisini seven Gazze şehrinin kalbinde şehitliğe yükselmiştir. (İLKHA)