15 Haziran’da yapılacak Liselere Geçiş Sınavı’na (LGS) yaklaşık bir ay kala öğrencilerin hem akademik hem de psikolojik olarak bu sürece hazırlıklı olması gerektiğine dikkat çeken Eğitim Bir Sen Şanlıurfa Şube Başkanı İbrahim Coşkun, bu süreçte en büyük desteğin aileden gelmesi gerektiğini vurguladı.

15 Haziran'da yapılacak Liselere Geçiş Sınavı (LGS) öncesinde hem öğrencilerin hem de velilerin dikkat etmesi gereken hususlara dikkat çeken İbrahim Coşkun, bu sürecin sadece akademik değil, aynı zamanda psikolojik bir hazırlık gerektirdiğini belirterek, ailelerin çocuklarına moral verici bir yaklaşımla destek olmalarının önemine vurgu yaptı.

LGS'ye yaklaşık bir ay kalmışken sınava hazırlık sürecinde öğrencilerin yalnızca bilgiyle değil, psikolojik destekle de güçlendirilmesi gerektiğini belirten Coşkun, öğrencilerin bu dönemde kaygı yaşamamaları için ailelerin bilinçli, yapıcı ve anlayışlı bir tutum sergilemesi gerektiğini ifade etti.

Liselere Geçiş Sınavı'na sayılı günler kala öğrenci ve velilere önemli uyarılarda bulunan Coşkun, sınavın bir son değil, sadece bir araç olduğuna dikkat çekerken; çocukların gayretinin kıymetli olduğunu ve bu süreçte en büyük desteğin aileden gelmesi gerektiğini vurguladı.

"Bizim için önemli olan çocuğun kendisidir"

Coşkun, "15 Haziran'da LGS sınavı olacak. Bu sürece yaklaştıkça tabii hem akademik açıdan hem de psikolojik olarak öğrencilerimizi mutlaka anne baba olarak, çevre olarak desteklememiz gerekir. Çünkü her ne kadar sınava önem atfetmesek de çocuğumuz tabii ki kıymetli, değerli. Sonuçta bizim için önemli olan çocuğun sağlığı kadar kendisidir, varlığıdır. Ama sınav da bir gerçekliktir, bu da kaçınılmazdır. Bu konuda mutlaka desteklenmeli, önem verilmeli, çocuğun kıymetli ve değerli olduğunun mutlaka vurgusu yapılmalıdır. Bu konuda çocuğa da tabii ki tavsiyelerde bulunmak gerekir. Özellikle çabasının, gayretinin değerli ve kıymetli olduğu; ama bu süreçte de çocuğun da en azından derse yönelik bir gayret, bir çaba, bir emek sarf etmesi gerektiğini vurgulayıp bu konuda da onlara yardımcı olmamız gerekir. Özellikle sınavın sadece bir araç olduğunu, çocuğun daha kıymetli olduğunu, bunun bir son olmadığını vurgulayıp; buna rağmen yine de sınavda daha başarılı, daha etkin, daha iyi bir puan alarak iyi, güzel bir liseye girmesi için de motive etmemiz, desteklememiz, yanında olduğumuzu hissettirmemiz gerekir. Tabii gerçekten sınav çocuk için de oldukça zor. Bunun yanında aileler de çocuk kadar kaygılı, beklenti içerisine giriyor. Ama bu, her şeyin sonu şeklinde değerlendirilmemelidir. Sonuçta bazen küçültüp, bir lise giriş sınavı olduğunu, istediğin liseye belki giremezsen sınav iyi geçmese de mutlaka başka bir liseye girip, bunların dışında da iyi bölümler kazanan –normal liseleri kastediyorum, tümü Anadolu Lisesi zaten– diğer Anadolu liselerinde de iyi bölümleri kazanan öğrencilerimiz var, görebiliriz. O yüzden benim buradan hem öğrencilere hem velilere tavsiyem: 'Olmazsa olmazımızdır, mutlaka bu olacak, böyle olacak' gibisinden yaklaşıp hem kendimizi heder etmemek hem de çocuğumuza zarar vermemek gerekir. Buna özellikle daha çok dikkat etmemiz gerekir. Ha, bu süreçte az önce bahsettiğimiz gibi bir aylık bir süre kalmış." ifadelerini kullandı.

"Düzenli deneme sınavları çözmek"

Deneme sınavlarının farklı kaynaklar ve farklı kitaplarla seviyeyi belirlemede yardımcı olacağını söyleyen Coşkun, "Eksikliklerin belirlenmesi, onlara çalışılması, yanlış yaptığı soruların mutlaka analizinin yapılması gerekir. Konu eksikliği neredeyse, nerede bir durum sıkıntısı var ise mutlaka bunların bir an önce telafi edilmesi gerekir. Bazen anlamadığı konulara tekrar tekrar bakmalı, etmelidir. Biliyorsunuz, imkânlar da var: İnternet üzerinden anlatan yerler ya da okulda kendi öğretmenimizden, kendi çevremizden, bilgisayardan, videolardan bu konular takip edilerek daha iyi bir şekilde, tekrar tekrar edilerek, iyi anlaşılan bir şekilde öğrenilmesi sağlanabilir. Düzenli deneme sınavları çözmek... Şimdi imkânlar ölçüsünde internet üzerinden de ulaşabiliyorsunuz, kırtasiyelerde de bu tür deneme kitapları var. Bunların mutlaka düzenli bir şekilde çözülmesi gerekir. Seviyemizin nerede olduğunu, nerede eksikliğimizin olduğunu, nerede sıkıntılarımızın olduğunu mutlaka çözmemiz gerekir. Soru çeşitliliğini arttırmak gerekir. Bazen farklı kaynaklardan, farklı kitaplardan çalışmak gerekir. Özellikle Millî Eğitim Bakanlığı'nın vermiş olduğu örnek sorular var. Bunların çözülmesi; geçmişte LGS'de çıkan sorular var, mutlaka bunların çözülmesi, sınav tipinin, şeklinin nasıl olduğunu daha iyi görme adına bu tür sınav sorularının mutlaka çözülmesi gerekir. Bu konuda motivasyonumuzu mutlaka yüksek tutmak zorundayız. Sonuçta ben bu aşamaya gelmişim, ben de yapabilirim, ben de edebilirim, kazanacağım gibisinden azimle, kararlılıkla bu işin üstesinden gelmek gerekir. Tabii bu arada uyku ve beslenmeye de dikkat etmemiz gerekir." diye konuştu.

"Heyecana kapılmamak ve motivasyonumuzu bozmamak gerekiyor"

Sınav için kalan süreçte öğrencilerin heyecan ve korkularını yenmek için olabildiğince destek alması gerektiğini vurgulayan Coşkun, "Sağlıklı bir şekilde, sağlıklı bir ders ortamı oluşturarak... Bu konuda zaten aileler de üzerine düşeni yapıyor. Çocuklarımız da –gerçekten gayretini gösterenler için söylüyorum– gayretini gösteriyor. Tabii en sonunda her türlü çalışmayı, gayreti yapacağız. Takdiri ilahi, bunu da inkâr edemeyiz. Sonuçta her çocuğumuzun belli bir kapasitesi, belli bir ölçüsü ve o sınav süreci içerisinde, yani o saat içerisinde, yapabileceğinin en iyisini yapıp da ona göre bir liste belirliyor. Belki belli bir süreç, farklı bir ortam verildiğinde o soruların çoğunu çözebilecek imkânı var. İşte bazen bu tür sınavlarda bu tür heyecana kapılmamak, motivasyonumuzu bozmamak; işte 'Hangi sorudan başlayacağım?', 'Nasıl işaretleyeceğim?' özellikle dikkat edilmelidir. Bu konuda herkes üzerine düşeni yapacak. Özellikle umutsuzluk aşılayan, moral bozan şeylerden uzak durmamız gerekir. Çünkü hâlihazırda bir ayımız var. Bir ay uzun bir süredir, kısa bir süre değil. Bu konuda çok tedirgin olmaya, afallamaya gerek yok. Nerede eksikliğimiz, nerede aksaklığımız varsa mutlaka çalışmamız gerekir. Planlı, disiplinli bir şekilde çalışırsak inşallah Allah'ın izniyle tüm çocuklarımız gönlünden geçen hangi lise ise oraya kavuşur. Hem memleketimiz adına hem insanlık adına hem gelecek adına daha güzel ortamlar, başarılar, gelişmeler sağlarlar diye ben umut ediyorum." dedi. (İLKHA)