Liselere Geçiş Sistemi (LGS)'nde dereceye giren imam hatiplilerin verdikleri tercihlerde Gazze ve ümmet bilinci ön plana çıktı.

Geçtiğimiz 24 Temmuz Cuma günü LGS tercihlerini tamamlayan imam hatipliler, seçtikleri bölüm ve geleceğe dönük hedeflerinde Gazze vardı.

28 Şubat postmodern darbesiyle başarıları ellerinden alınan imam hatipliler, katsayı uygulaması zulmünün kalkmasıyla tüm alanlarda olduğu gibi LGS'de de yeniden başarılarını elde etmeye başladı.

LGS'de dereceye giren imam hatip öğrencileri, verdikleri alan-bölüm tercihlerinde kimisi Gazze'deki mazlumlara yardım edebilmek için doktorluğu kimisi işgal rejimine karşı koyabilmek için İHA ve SİHA eğitimlerinin verildiği bölümleri kimisi de teknolojik alanlarda Mescid-i Aksa davasına katkı sunabilecek bölümleri hedeflemesi takdir topladı.

Eymen Ergül

"İmam Hatiplerin eğitimimize pozitif yönleri oldu"

İmam hatip ortaokulunun sınav üzerindeki etkisinden bahseden Eymen Ergül, "Liseye Geçiş Sınavı'nda 461 puan aldım. Yüzde 2,49'luk bir dilime girdim. Başarımda her şeyden önceki pay çalışıp tevekkül etmem ve sırtımı Allah-u Teala'ya dayamak oldu. Bu süreçte kesinlikle ailem ve okulumun destekleri vardı. Özellikle gittiğim imam hatip ortaokulu hem İslami açıdan kimliğimizi korumamıza yardım edip etkinliklere yönlendirdi hem de eğitim alanında güzel bir başarı sağlamamıza vesile oldu. Kur'an-ı Kerim, Allah-u Teala'nın bize gönderdiği, Peygamber Efendimiz Sallallahu Aleyhi vesellem'e indirilen bir kitaptır. Bize okulda Kur'an-ı Kerim okutuluyorsa o okul mübarek bir okuldur. Çünkü Kur'an-ı Kerim'in okunduğu yeri melekler korur. Bu yüzden bunların bize pozitif yönleri oldu, okulumuz da bizi bu konuda yönlendirdi. Okulumuz sadece ders göstermedi hem bilime hem de İslam'a yönelmemizi sağladı. Zaten her şey akademik başarı değil, önemli olan Allah katında başarılı olmaktır. Bize bu okulda gerçekten bunu sağladılar." ifadelerini kullandı.

"İyi bir derece yakalayıp doktor olmak, ümmete yardım etmek istiyorum"

İmam hatiplerin sürekli eleştirildiğini fakat bir tür yargıların gerçekleri yansıtmadığını söyleyen Ergül, "Dışardaki konuşmalara baktığımızda Arapça derslerinin olmasından dolayı imam hatip hep kötü bir dille anlatılmakta ama böyle bir şey yok. Okulda her zaman bu tür dersleri severek, özendirerek anlatıyorlardı. Dışardaki yargılar kesinlikle gerçeği yansıtmıyor. Puanım biraz yüksek olduğu için Diyarbakır'daki iyi liseleri seçtim. Seçim sürecinde önemli olan okullara bakıp o okulun öncelikle sosyal çevresini, eğitim başarısını ve İslami açıdan sıkıntılı olup olmadığına bakmamızdır. Tercihlerimizi özellikle bunlara bakarak yapmamız lazım." dedi.

Meslek seçim konusunda şahsi değil Müslümanları düşünerek seçim yapılması gerektiğini kaydeden Ergül, şu ifadelere yer verdi:

"Yani şu an lise için hedefim 460 puanın yukarısına çıkmaktı, yakaladım da. Önemli olan şu anda yüksek öğretim kurumları sınavındaki hedefime ulaşmak. İyi bir derece yakalayıp doktor olmak, İslam halkına, dünyaya yardım etmek, İslam'ı yaymak istiyorum. Özellikle son zamanlarda israilin maalesef Gazze üzerinde yaptığı soykırımlarda bilimsel ve birçok alanda başarılı olduğunu, bizim ise maalesef biraz daha eksik kalmadığımızın sonuçlarını gördük. Önemli olan burada kendimizi geliştirip onları yakalamamız hatta geçmemizdir."

Eyüp Samet Yakar

"Gazze davası için mühendis olup İHA-SİYA'lar yapmak istiyorum"

Sınava sadece soru çözerek hazırlanmanın yanında manevi olarak da hazırlamak gerektiğini ifade eden Eyüp Samet Yakar, "83-84 net yaptım. Türkiye'de 1,8, yüzdelik olarak 1,6'ya girdim. Böyle bir başarıyı bekliyordum. LGS'ye düzenli soru çözümü, bol bol kitap okuma ve bilgi öğrenerek hazırlandım. Ailem, hocalarım ve arkadaşlarım beni çok iyi bir şekilde sınava motive etti. Manevi olarak namazlarımı düzenli kılıp oruç tutarak ve tevekkül ederek sınava hazırlandım. Sınavda rabbimin yardımıyla bu yerlere gelmem nasip oldu. İmam hatip; güzel ahlak edinmemiz, Kur'an okuyabilmemiz ve manevi olarak geliştirilmemiz bakımından diğer okullara göre büyük bir avantajdı." ifadelerine yer verdi.

Gelecekteki hedefinin öncellikle iyi bir insan olmak ve iyi bir doktor olup Gazzeli kardeşlerine yardımcı olmak olduğunu vurgulayan Yakar. "Bundan sonraki süreçte olmak istediğim meslek mühendis ve doktor olmak, İHA veya SİHA yapmak istiyorum. Doktor olarak Gazzeli kardeşlerimin bir nebze de olsa yaralarını sarmak için istiyorum. Kardeşlerimizin arkasında durup birbirimize destek olmalıyız. Çünkü huzurlu bir dünyanın mutluluğu da beraberinde getireceğine inanıyorum. Gelecekteki hedefim öncellikle iyi bir insan olmak ve iyi bir doktor olup Gazzeli kardeşlerime yardımcı olmaktır." diye konuştu.

Enes Dalkılıç

"İmam hatip okulları diğer okullar karşı çok daha avantajlı"

Sınava hazırlık sürecinde kitap okumanın, Allah'a tevekkül etmenin etkili olduğunu söyleyen Enes Dalkılıç ise, "Sınavda 90 sorudan 85 netle iyi bir başarı yaptım. Türkiye geneli 1,07, il yüzdelik dilimimde ise 0,6'yı yakaladım. Bu başarıyı elde edeceğimi biliyordum çünkü çok çalışıyordum ve Allah tevekkül ediyordum. Sınava hazırlık surecinde dershane ve okulda ders çalıştım. Zorlandığım dersler oluyordu ama üstüne giderek bunu başarabiliyordum." dedi.

Sınav psikolojisinde en büyük etkenlerin bol bol dua ve Allah'a yaklaşma olduğunu dile getiren Dalkılıç, "Bu süreçte beni en çok motive eden hocalarım ve annem babamdı. Hem maddi hem manevi destekleri oldu. Manevi olarak ibadetlerimi yerine getirdim Allah'a bol bol dua ettim. İmam hatip olarak akademik başarı yönünden diğer okullarla eşit hatta daha iyiydik, manevi yönden bir ayrıcalığı oldu." şeklinde konuştu.

Dalkılıç, "İmam hatip okulları diğer okullar karşı çok daha avantajlı. Hem akademik hem de dini öğrenim konusunda daha çok gelişim gösterebiliyoruz. İmam hatiplere karşı böyle bir algının olması çok saçma." şeklinde konuştu. (İLKHA)