20 Şubatta sona erecek olan seçmeli ders belirleme tarihi öncesi öğrenci velilerini uyaran eğitimciler, çocuklar için seçilecek dersin çocuklar için hayati bir önem arzettiği düşüncesiyle bu işe ehemmiyet verilmesi gerektiğini söylediler.

Milli Eğitim Bakanlığınca (MEB), il müdürlüklerine gönderilen bir yazı ile 2015-2016 eğitim-öğretim yılında 5, 6, 7 ve 8. sınıflarda okuyacak öğrencilerin gelecek eğitim-öğretim yılı için ortaokul öğrencilerinin seçmeli ders tercih ve işlemlerinin, en son 20 Şubat 2015'e kadar tamamlanması gerektiği belirtildi.

Ailelerden birçoğunun belirtilen süreden habersiz olduğu ve bu konuda ailelerin daha duyarlı davranmalarını isteyen eğitimciler, belirlenen bu süreç içerisinde çocuklarının ders tercihlerini yaparken dikkat etmeleri gereken hususlar hakkında uyarılarda bulundular.

Konu ile ilgili olarak İlke Haber Ajansına değerlendirmelerde bulunan İkra Eğitim Der Genel Merkezi, Eğitim Bir Sen Diyarbakır Şubesi ve İmam Hatip Mezunları Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği konuya yönelik gösterilmesi gereken hassasiyete dikkat çekti.

"Asıl önemli vazife veliye düşmektedir"

Konu ile ilgili olarak bir değerlendirmede bulunan İkra Eğitim Yardımlaşma Dayanışma ve Sağlık Derneği (İKRA DER) Genel Başkanı Murat Aslan, gelecek yıl ortaokul 5, 6, 7 ve 8. sınıflarda okuyacak öğrencilerin, 2015-2016 eğitim öğretim yılında haftada toplam 6 saat, imam hatip ortaokullarının 5, 6 ve 7. sınıflarında okuyacak olan öğrenciler haftada toplam 2 saat, imam hatip ortaokullarının 8. sınıflarında okuyacak olan öğrenciler ise haftada toplam 1 saat seçmeli ders seçebilecekleri bilgisini paylaştır.

Aslan, " Seçmeli derslerle ilgili bilgilendirmelerin okul müdürlükleri tarafından yapılması gerekiyor. Burada okul yönetimlerinin hassas olmaları durumunda öğrenciler kendileri için verimli olanı seçebilecektir. Ancak ders seçiminde asıl önemli vazife veliye düşmektedir." Uyarısında bulundu.

"Sınıf açılabilmesi için 10 öğrencinin aynı dersi seçmesi gerekiyor"

Geçen yıl Kuranı Kerim ve Siyer derslerinin istenen düzeyde seçilmemiş olmasındaki en büyük etkenin, velinin çocuğunun okul durumunu takip etmemesi ve yaşanan gelişmelerden haberdar olmayışına bağlayan Aslan, uygulamalar gereği ancak 10 öğrencinin aynı dersi seçmesi durumunda seçilen dersle ilgili sınıf açılabildiğine dikkat çekerek velilerin birbirileriyle diyalog halinde olmaları gerektiğini söyledi.

"Kuranı Kerim dersini 700 bin civarında öğrenci seçti"

MİLLİ Eğitim Bakanlığı (MEB) verilerine göre, ortaokullarda birinci eğitim öğretim yılının sonunda en çok tercih edilen seçmeli derslerin, sırasıyla matematik, yabancı dil ve Kuran-ı Kerim olduğunu belirten Aslan, Kuranı Kerim dersini 700 bin civarında öğrenci seçtiğine vurgu yaparak, bu sayının sevindirici bir gelişme olduğunu söyledi.

Aslan, "Çocuklarımızın hidayet kaynağı olan Kuran'la olan bağının güçlenmesi adına bu yıl Kuran'a daha da ağırlık vermemiz gerekiyor. Geçen yıldan kalan bir eksikliğimiz ise Hz Peygamberin hayatının ders olarak yeterli düzeyde seçilmemesiydi. Kuran'ın anlaşılması, Hz peygamberin tanınmasıyla mümkündür." ifadelerini kullandı.

"Bu derslerin seçilmesi velilerimiz için hayati önem arz etmelidir"

Konu ile ilgili olarak bir değerlendirmede bulunan Eğitim Bir Sen Diyarbakır Şube Başkan Yardımcısı Kasım Akgönül ise Eğitim Bir sen olarak ailelere, çocukları için önem arz eden seçmeli dersler içinde bulunan Kur'an-ı Kerim ve peygamberimizin hayatı ile temel dini bilgileri derslerini öncelikli olarak tercih etmelerini önerdiklerini söyledi.

Akgönül, "Milli Eğitim Bakanlığının okullarda öğrencilerin ihtiyaçlarına binaen oluşturduğu seçmeli dersler içinde bulunan Kur'an-ı Kerim ve peygamberin hayatı dersleri öğrenci ve velilerimiz için hayati önem arz etmektedir. Derslerin öğrenci ve veliler tarafından tercih edilişinden sonra tüm okullarda öğrenci davranışlarında olumlu yönde neticeler gösterdiği müşahede edilmiştir. Velilerimizin de çocuklarının ahlaklı ve edepli bir nesil olarak yetişmesini sağlamaları için bu ayrıntıyı görmezden gelememelerini tavsiye ediyoruz. " uyarısında bulundu.

Akgönül, "Unutmayalım ki çocuklarımızın geleceği, edep, ahlak ve terbiyeli nesiller olabilmelerinin öncelikli sorumluluğu anne ve babalara aittir." dedi.

"Bizim için örnek alınacak tek kişi ve rehber Hz. Muhammed (S.A.V) tır"

Konu ile ilgili olarak bir değerlendirmede bulunan İmam Hatip Mezunları Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı İbrahim Gökdemir ise Kur'an'ın her yaştaki çocuklar için can simidi ve hayat kaynağı niteliğinde olduğunu belirterek, daha yolun başında örnek alınacak şahsiyetin tercihinde yanlış davranılmaması gerektiğini söyledi.

Gökdemir, "Bizim için örnek alınacak tek kişi ve rehber Hz. Muhammed (S.A.V) tır. Gelecek nesillerimizin ıslahı ve mutluluğu için tek önerimiz Kur'an-ı Kerim ve Hz. Muhammed'in hayatıdır. Anne- babaların çocukları için feryad-u figan etmemeleri için çocuklarına Kur'an-ı Kerim ve Hz. Peygamberimizin hayatı derslerini seçtirmelerini öneriyoruz." tavsiyesinde bulundu.

"öğrencilerimiz yanlış yönlendirildiği bir vakıadır"

Bazı okullardaki idareci ve öğretmenlerin ideolojik yaklaşım sergilediğini ve bu nedenle Kur'an ya da siyer tercih eden velilere güçlük çıkardığını belirten Gökdemir, sözlerini şöyle sonlandırdı:

"öğrencilerimiz yanlış yönlendirildiği bir vakıadır. KESK' e bağlı Eğitim Sendikası bu dersleri okutulmaması için her türlü propaganda faaliyet yürütmektedirler. Halkımızın özgür bir şekilde tercihte bulunmalarını engel olmaktadırlar. Unutulamamalıdır ki; Müslümanlar kendi geleceklerinin teminatı olan çocuklarını İslam'ın kaynakları ile buluşturma ve o doğrultuda yetiştirme haklarına sahiptirler ve sorumludurlar. Kendi hak ve sorumluluklarını sahiplenmedikleri sürece sistem onları bu haklarından mahrum etmek isteyecektir." – (Emrah Deniz / M. Sıddık Bilge - İLKHA)