​Bazı bakliyat ürünlerinin ithalatından alınan gümrük oranlarının sıfırlanmasına tepki gösteren Mardinli çiftçiler, alınan bu kararın orta ve uzun vadede yerli üretime ve milli ekonomiye büyük darbe vuracağını söyledi.

Hükümetin aldığı kararla bakliyat ürünlerinin ithalatından alınan gümrük vergi oranlarının sıfırlanmasının sadece birkaç ithalatçının cebini doldurduğunu, yerli üretimi ve ülke ekonomisini zarara uğratacağına dikkat çeken çiftçiler, bu kararın bir an önce gözden geçirilmesi talebinde bulundu.

Hükümetin geçtiğimiz günlerde baklagillerden nohut, fasulye, barbunya, börülce gibi ürünlerin AB, EFTA, Bosna-Hersek, Güney Kore, Malezya ve D-8 Ülkelerinden sıfır vergi oranı ile ithal edilebileceğine dair kararının ardından, Kızıltepe Hububat Ticaret Merkezi Başkanı ve çiftçiler İLKHA muhabirine önemli açıklamalarda bulundu.

Kızıltepe Hububat Ticaret Merkezi ve Kızıltepe Zahireciler ve Hububatçılar Dernek Başkanı Mehmet Şerif Öter, bazı bakliyat ürünlerinin ithalatından alınan gümrük oranlarının sıfırlanmasına tepki göstererek, alınan bu kararın orta ve uzun vadede yerli üretime ve milli ekonomiye büyük darbe vuracağına dikkat çekti.

“Aynı hata daha önce hayvancılık konusunda yapıldı”

Öter, “Tarım ülkesi olan Türkiye gibi bir ülkede, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımızın çiftçilerimizi koruması gerekirken, gümrük duvarları kaldırıldı. Çiftçilerin girdi maliyeti zaten yüksekti ve zor durumdaydı. Çiftçilerin girdi maliyeti olan; mazot, gübre, zirai ilaç ve diğer tüm masraflar, her gün zamlanırken, bu şekilde daha savunmasız bırakıldı. Artık tamamen yurt dışı üreticilerin pazarı haline geleceğiz. Buradan yetkili olan tüm bakanlarımıza sesleniyorum. Lütfen bu kararı gözden geçirin ve bu kararla ilgili iyi bir araştırma yapın. Burada bu ürünlerin kıtlığı ve karaborsacılığı yaşanmıyor. Bizde bol miktarda ürün var, fiyat da yüksek değil, aynı hata birkaç yıl önce hayvancılık sektöründe yaşandı. Meralar ıslah edilmedi, alan yeterli hale getirilmedi, hayvan üreticileri zarar etti, hayvancılık sektörden çekildi. Şu anda hükümet kırmızı etin fiyatını düşürmek için tüm imkânlarını seferber ediyor ama ne yazık ki etin fiyatı bir türlü düşmüyor. Bakın küçük bir hata nelere mal oluyor.” dedi.

"Kanada’nın hibritli mercimeği olsa olsa birkaç ithalat lobisini zengin eder"

Çiftçilerin mevsim başında 2,5 - 3 liraya aldığı tohumun fiyatının bir lira 70 kuruş civarına düştüğü ve daha da düşebileceği endişesi nedeniyle, ekeceği tohumu sattığını, yerine başka bir ürün ekmek zorunda kalacağını belirten Öter, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba’nın bununla ilgili önlem alması gerektiğini söyledi.

Öter, “Burası Ortadoğu’nun en büyük hububat ticaret merkezi, dünyanın en kaliteli mercimeği burada yetişiyor. Kanada’dan düşük gümrüklerle hibritli, GDO’lu kırmızı mercimek geliyor, yurt içinde pazarlanıyor, yerli ürün adı altında satışa sunuluyor. Altıncı ayda Tarım Bakanlığımız olumlu bir karar aldı ve mercimek ekiminin tekrar cazip hale gelmesi için destekleme fiyatlarını 100 liradan 450 liraya çıkardı. Çiftçi sevindi, ekim yapmak için tohum aldı. Ama şu an Kanada’dan her gün 20-30 bin ton mercimek geliyor. Kanada’nın hibritli mercimeğini tüketiyoruz. Kanada’nın hibritli mercimeği ülke enflasyonunu düşürmez, olsa olsa birkaç ithalat lobisini zengin eder. Üretimimize darbe vuran bu kararın tekrar gözden geçirilmesini istiyoruz." şeklinde konuştu.

“Kırımızı mercimek ithal edilmesin ki biz de ekebilelim”

Çiftçilerden Fesih Aras ise “Mercimekten dönüm başına 160-170 kilo ürün elde ediliyor. Bunun kilosu 2 TL’den satılırsa çiftçi nasıl kazanacak? İthal ürün geldiğinde bizim ürünün fiyatı düşüyor. Zarar ettiğimizden dolayı artık mercimek ekemiyoruz. Talebimiz, kırmızı mercimeğin ithal edilmemesi. İthal edilmesin ki biz de ekebilelim, biz de kazanalım. Kanada’dan ithal ettikleri mercimek nedeniyle işlerimizin bozulmasına neden oldular." diyerek tepkisini dile getirdi. (Mehmet Aslan-İLKHA)