Mazlum Der, Adıyaman ve Ağrı şubeleri yaptıkları basın açıklamaları ile 28 Şubat zulmüne son verilmesi çağrısında bulundu.

Mazlum Der, devam eden 28 Şubat zulmüne dikkat çekmek için Basın Açıklaması yaptı.  28 Şubat zulmüne bir an önce son verilmesi çağrısında bulunan Mazlum Der Adıyaman ve Ağrı şubeleri, hiçbir bahane yada erteleme olmaksızın zulümlerin son bulmasını istedi.

Bir 28 Şubat’ın daha geride kaldığı ve bu sürecin getirdiği zulüm karşısında bir sessizlikle karşı karşıya kanlındığı belirtilen açıklamada, “Üzerinden 21 yıl geçen, hemen herkes tarafından darbe olduğu ifade edilen ve en azından bu darbenin bir kanadı olan Batı Çalışma Grubu (BÇG) müebbet hapis talebiyle yargılanan bir darbenin etkisiyle cezaevlerinde 20 – 25 yılı aşkın sürelerdir tutulan 28 Şubat mahpusları, Başbakanından Cumhurbaşkanına hemen her etkili ve yetkili ismin beyanlarına rağmen cezaevlerinde tutulmaya devam etmektedirler. Brifingli ya da paralel yargının elemanları olup kritik mahkemelerde görev yapan hâkim ve savcılar ihraç ve tutuklamalarla muhatap olurken, örgütçülerin, başka kişileri örgütçü diyerek soruşturduğu ve cezalandırdığı ortaya çıkmışken böylesi bir durumda 28 Şubat süreci yargılamalarına meşru yargılama muamelesi yapmanın açık bir zulüm olduğu aşikardır. Bunu defalarca vurgulamamıza rağmen bırakın hukuku, mantık ilkelerine bile aykırı olan bu zulmün halen devam ettirilmesinin ise bir izahı yoktur.” İfadelerini kullanıldı.

“28 Şubat her yönü ile aydınlatılmalı”

28 Şubat’ın karanlık yönlerinin aydınlatılarak gün yüzüne çıkarılması gerektiği vurgulanan açıklamada son olarak şu ifadeleri kullandı:

“Söz bitmiş olmasına rağmen zulüm bitmemektedir. Binlerce insanın hayatını karartmış olan 28 Şubat sürecinin her yönüyle aydınlatılmasını ve bu sürecin bütün aktörlerinin açığa çıkartılarak bunlardan hesap sorulmasını, 28 Şubat sürecindeki siyasi yargı kararlarının iptal edilerek 28 Şubat’ın brifingli-siyasi yargılamalarının yok sayılmasını, 28 Şubat mahpuslarının hiçbir bahane ya da erteleme olmaksızın derhal serbest bırakılarak adil bir şekilde yeniden yargılanmalarını talep ediyoruz.” (Cemil Özdaş / Ömer Adıgüzel -  İLKHA)