​Mardin’de yakılan anızların köye sıçramasıyla korku dolu anlar yaşadı. Çıkan yangında; 15 bin ağaç ile tonlarca saman yanarak kül oldu. Alevlerin etrafını sardığı köy okulu ise yanmaktan son anda kurtuldu.

Mardin’in Kızıltepe ilçesine bağlı Başak (Sınara köyü) Mahallesi'nde bir çiftçinin yaktığı anızlardan çıkan alevler, rüzgârın etkisiyle komşu köy olan Katarlı (Boketêr köyü) Mahallesine sıçradı. Çıkan yangında köyün höyüğünde bulunan 15 bin fıstık ve çam ağacı ile 4 bin 500 ton ağırlığında olan yaklaşık 12 bin saman balyası yandı. Alevlerin etrafını sardığı köy okulu ise yapılan müdahaleyle yanmaktan son anda kurtarıldı.

Yangın, 13.00 sıralarında meydana geldi. İddialara göre, Kızıltepe ilçesine bağlı Başak (Sınara köyü) Mahallesi'nde bir çiftçinin yaktığı anızlardan çıkan alevler, rüzgârın etkisiyle komşusu olan Katarlı (Boketêr köyü) Mahallesi'nde bulunan höyüğe sıçradı. Yangını gören köylüler, itfaiyeye haber vererek kendi imkânlarıyla müdahale etmeye çalıştı.

Rüzgârın etkisiyle hızlanan alevler köyde bulunan saman balyalarına sıçradı ve köy okulu da bir anda alevlerin içerisinde kaldı. 10 itfaiye aracı, 2 TOMA ve çiftçilerin müdahalesiyle yangın kısmi olarak söndürüldü. Çıkan yangında 15 bin fıstık ve çam ağacı ile 4 bin 500 ton ağırlığında olan yaklaşık 12 bin saman balyası yandı. Köy okulu ise yapılan müdahaleyle yanmaktan son anda kurtarıldı.

“Çevre felaketine mi yanalım, köylülerin yaşadığı maddi zarara mı yanalım, bizi bekleyecek karanlık ve susuzluğa mı yanalım bilemiyoruz!”

Yangının bir çiftçinin anızını yakmasıyla yayıldığını belirten Şükrü Turan, “Bu çevreye duyarsızlığın bir göstergesidir. Yangını gördükten sonra itfaiyeye haber verdik. Bütün köylüler ve çevre köylerden gelen çiftçiler herkes yangını söndürmek için çabaladı ama yetersiz kaldık. Kimisi üzerindeki elbisesini çıkararak müdahale etti kimi traktörlerle müdahale etti. Sonradan itfaiye araçları da geldi ellerinden geleni yaptılar ama onlarda yangının önüne geçemedi. Çünkü rüzgâr fazla estiği için yangın kontrol altına alınamıyordu. Gerçekten bir çevre felaketiydi. Köylü açısından da bir maddi felaket yaşandı. Şu an yangın kontrol altına alınmış gibi gözüküyor ama saman balyalarının içerisindeki yangın sinsice yayılabiliyor. Pamuk ekili arazide yangın hala yayılıyor. Ağaçtan olan elektrik direkleri de yandı şimdi hem elektriksiz hem de susuz kaldık. Biz çevre felaketine mi yanalım, köylülerin yaşadığı maddi zarara mı yanalım artık bizi bekleyecek karanlık ve susuzluğa mı yanalım bilemiyoruz.” diyerek yaşadıkları mağduriyeti anlattı.

Biri yaşlı kadın biri de hasta olan iki kişiyi dumanların içerisinden zor kurtardıklarını belirten Turan, oluşan dumandan dolayı birkaç kişinin baygınlık geçirdiğini, tek tesellilerinin can kaybının olmaması olduğunu söyledi.

“Yıllarımızı verdiğimiz 15 bin ağaç kül oldu”

Yangının maddi ve çevre yönünden çok büyük sarsıcı etkisinin olduğuna dikkat çeken Turan, son olarak şunları söyledi:

“Höyüğümüzün üzerine diktiğimiz yaklaşık 15 bin ağaç kül oldu. Çevre ve maneviyat bakımından tam bir felaket! Ayrıca saman balyaları yapılıyordu onlarda yandı trilyonlarca zarar oluştu. Köyde bazı ahırlar kül oldu, yavru kümes hayvanları yanarak telef oldu. Düşünün bu höyükte yıllarımızı verdiğimiz 15 yıl önce yaklaşık 250 dönüm üzerine diktiğimiz fidanlar hepsi ağaç oldu ve maalesef bugün hepsi kül oldu. Biz çevreye duyarlı olan bir köyüz. Her bir ağaca ne emek verdik bir tek Allah bilir. O zaman koşullarımız sınırlı olduğu kimse kuyu açamıyordu. Bu ağaçlar fidan iken hepsini tek tek elimizle suluyorduk. 15 yılda yetişti bir anda ise kül oldu. Bu nasıl telafi edilecek, kimden destek isteyeceğiz? Bilemiyoruz.”

“Bir aydır saman balyası yapıyorduk hepsi kül oldu”

Yangını gördüklerinde feryad ederek köylüleri haberdar ettiklerini ve yangını ilk önce kendi imkânlarıyla söndürmeye çalıştıklarını söyleyen Halise Aykaç, şöyle devam etti:

“Yangın anız yakmasından meydana geldi ve köyün içine sıçradı. Alevleri görünce feryad ederek erkeklere haber verdik bir yandan yangını söndürmeye çalıştık diğer yandan da itfaiyeye haber verdik. Yaşlı bir ninemiz vardı erkekler sonda onu alevlerin içerisinden kurtardı. Allah hakkımızı bırakmasın. Bir aydır saman balyaları yapıyorduk hepsi kül oldu. Ağaçlar, bahçeler kül oldu. Çok şükür kimseye bir şey olmadı ama maddi zararımız çok büyük…”

“Bin tona yakın saman balyamız kül oldu”

Bali işi için Aksaray’dan geldiğini ve çıkan yangında saman balyalarının yandığını belirten Çapan Turaman, “Bugün bali işi yapıyorduk tepenin arkasından gelen yangın rüzgârın etkisiyle tepeyi aşarak saman balyalarına sıçradı. İş makineleriyle müdahale ettik ama rüzgârın etkisiyle alevler her yeri sardı söndüremedik. Bin tona yakın balya yandı kül oldu. Komşularımızın daha fazla yandı çok şükür can kaybı ya da yaralımız yok.” diye konuştu. (Mehmet Aslan-İLKHA)