Sağlık-Sen Şırnak İl Başkanı Sabğatullah Anmal, HÜDA PAR tarafından Meclis'e sunulan, katliamcı siyonistlerin vatandaşlıktan çıkarılması yasa tasarısının Meclis'ten geçirilmesi ve kanun olarak hayata geçirilmesi çağrısında bulundu.

HÜDA PAR tarafından soykırım suçuna iştirak edenlerin Türkiye’de yargılanıp cezalandırılması hakkında 28 Aralık 2023’te Meclis’e sunulan kanun teklifi, TBMM Genel Kurulu gündeminde 158 sıra sayısıyla görüşülmeyi bekleyen teklif, aradan geçen bir buçuk yılı aşkın süreye rağmen gündeme alınmıyor.

Konu hakkında İLKHA mükrofonlarına açıklamalarda bulunan Sağlık-Sen Şırnak İl şube Başkanı Sabğatullah Anmal, yasanın en kısa zamanda yürürlüğe girmesi gerektiğini ifade etti.

“Bu canilerin, bu vahşi soykırımı yapan siyonistlerin bir an önce adalet önünde hesap vermelerini istiyoruz”

Teklif edilen kanunun yasalaşması gerektiğini belirten Anmal , “siyonist Yahudilerin Ortadoğu'ya yerleşmesiyle başlayan vahşet, yaklaşık yüz yıldan beridir her gün artarak devam ediyor. En son yaptıkları vahşet ve soykırım, yaklaşık iki yıldan fazladır devam ediyor. İki yıldan fazla zaman geçmesine rağmen hâlâ bu siyonistler için somut bir adım atılmamıştır. Son günlerde yapılan bir ateşkes anlaşması var. Güvensiz olan bu siyonistlere ne kadar güvenebileceğimiz meçhuldür. Hür Dava Partisi'nin yaklaşık bir buçuk yıl önce Meclis'e sunduğu yasa teklifinin bir an önce görüşülmesini ve yürürlüğe girmesini istiyoruz. Bu yasayla birlikte israil üniformaları altında Filistin'de soykırım yapan çifte vatandaşların bir an önce vatandaşlıktan çıkarılmalarını, Türkiye'de mal varlıkları varsa dondurulmasını, bunlar hakkında yasal süreç başlatılmasını ve adalet önünde cezalandırılmalarını istiyoruz. Biz vatandaşlar olarak, sivil toplum kuruluşları olarak, bu siyonist vahşeti yapan katliamcı, katil, cani insanlarla birlikte aynı ülkede yan yana yaşamak istemiyoruz. Bizim gibi düşünen binlerce, milyonlarca vatandaş var. Onun için bir an önce bu vahşi insanların adaletin önünde hesap vermesini talep ediyoruz.” dedi.

“Artık sabittir; bu vahşeti yapanlar, bizim ülkemizden giden caniler olarak görülüyor”

Sumud Filosu aktivistlerin Türkçe konuşan siyonistler tarafından alıkonulduğunu hatırlatan Anmal, “Gerek sivil toplum kuruluşları gerek siyasi partiler olsun, bunu defalarca dile getirdiler ama inanan yoktu. En son, özgürlüğe ilk adım umutları olan, Gazze halkının özgürlük umudu olan Sumud Filosu'ndaki aktivistler maalesef bu Türkçe konuşan çifte vatandaş canilerle karşılaştı. Ve o canilerin çoğu Türkçe konuştuklarını, isimlerinin Türkçe olduğunu ve Türkiye'den olduklarını söylediklerini ifade etmişler. Artık sabittir; bu vahşeti yapanlar, bizim ülkemizden giden caniler olarak görülüyor. Belki bizim ülkemizden direkt gitmemiş olabilirler, farklı ülkelerden israile geçmiş olabilirler; fakat bunlar tespit edilebilir. Sonuçta bu insanlar orada vahşetlerini yaptıktan sonra gelip burada dinlenmelerini istemiyoruz. Bu insanların, bu canilerin, bu vahşi soykırımı yapan siyonistlerin bir an önce adalet önünde hesap vermelerini istiyoruz. Çifte vatandaşlıklarının iptal edilmesini ve bu yasanın yürürlüğe girmesini istiyoruz. Artık yetkililerin bunu kaale almasını, dikkate almasını istiyoruz. Sonuçta son Sumud Filosu'ndaki aktivistlerin hepsi de buna şahittir ve bunu bizzat görmüşlerdir. Bu, artık iddiadan öte bir durumdur.” şeklinde ifadeler kullandı.

“Meclis'te şu an tozlu raflarda kaldırılan yasa teklifinin bir an önce Meclis Genel Kurulu'na getirilmesini ve kanunlaşmasını istiyoruz”

Cumhurbaşkanının nasıl bir caniyle yan yana olmak istemediyse, bizde istemiyoruz diyen başkan Anmal, “Bu siyonistlerin vahşeti herhangi bir ırkla, bir dinle, bir milletle alakalı değildir. Bunların insanlıkla bir alakası vardır; insanlığa karşı bir soykırımları vardır, insanlığa karşı bir saldırı vardır. Saldırdıkları neresi olursa olsun, o ülkenin içinde bulundukları çifte vatandaşlar veya ajanlar, iş birlikçileri sayesinde tasarladıkları saldırı ve katliam programlarını nokta operasyonlarla, nokta atışlarla o ülkeye en büyük zararı vermeye çalışıyorlar. Bu güvensiz insanların bizim ülkemizin içinde olmasını katiyen istemiyoruz. Bunlarla diplomatik olsun, ticari olsun, ne olursa olsun her şeyi kesmemiz lazım. Bunların gıdasından tutun, giydiğimiz ve ticaret yaptığımız her ürün güvensizdir, insanlığa zararlıdır. Onun için onların ürettikleri ve bulundukları ortam için hiçbirine güvenmememiz lazım. Cumhurbaşkanımızın Mısır'da Netanyahu ile yan yana gelmemek için pisti pas geçip geri dönmek istemesi ne güzel bir hareketti. Cumhurbaşkanımız nasıl bir caniyle yan yana olmak istemediyse, bizde istemiyoruz. Oradaki canilere katliam emrini verenle ne farkı vardır? Netanyahu emir vermiş ama bu caniler vahşet işlemişler, onu uygulamışlar. Biz, onun için bu canilerin, soykırımcı işgalcilerin ve insanlık için yapılan bu soykırıma karşı çıkmak için bunu durdurmamız lazım. O yüzden bu canilerin de ülkemizden bir an önce def olmasını istiyoruz. Şu an dünyada bazı ülkeler siyonistleri değil, hatta siyonistlere yardım edenleri dahi kendi ülkelerine sokmuyorlar. Meclis'te şu an tozlu raflarda kaldırılan yasa teklifinin bir an önce Meclis Genel Kurulu'na getirilmesini ve kanunlaşmasını istiyoruz. Bu canilerden ancak kanunla birlikte kurtuluruz.” dedi. (İLKHA)