Ankara’da Yasin Börü ve arkadaşlarının davasını takip eden HÜDA PAR Genel Sekreteri Mehmet Yavuz, davada azmettiricilerin ve olaya müdahale etmeyen kolluk görevlileri ile sorumlularının da yargılanması gerektiğini söyledi.
Diyarbakır'da 6-7 Ekim Kobani bahaneli saldırılarda PKK'liler tarafından Yasin Börü, Hüseyin Dakak, Riyad Güneş ve Hasan Gökgöz'ün canavarca hisle katledilmelerine ilişkin 18'i tutuklu 41 sanığın yargılandığı davanın 6'ncı duruşması Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.
Mahkeme, Yasin Börü ve arkadaşlarının katil zanlılarının yargılandığı davayı 18 Ağustos tarihine erteledi.
Davayı takip etmek için Ankara Adalet Sarayı'na gelen HÜDA PAR Genel Sekreteri Mehmet Yavuz, İLKHA'ya açıklamalarda bulunarak, davada azmettiricilerin ve olaya müdahale etmeyen kolluk görevlileri ile sorumlularının da yargılanması gerektiğine dikkat çekti.
öte yandan davaya katılan Yasin Börü, Hüseyin Dakak ve Hasan Gökgöz'ün aileleri de, dosyada eksikliklerin olduğunu söyleyerek, sokağa çıkma çağrısında bulunarak olayların meydana gelmesinde sebep olan azmettiricilerin de yargılanmasını istedi.
"Azmettiriciler, güvenlik görevlileri ile sorumlular da yargılanmalı"
Davaya duyarlılık gösteren herkese teşekkür eden Yavuz, "Bizler de HÜDA PAR olarak davanın sonuna kadar takipçisiyiz. Zira 6-7 Ekim olaylarında katledilen kardeşlerimizin bir kısmı bizim üyelerimizdir. Parti yöneticilerimizi oluşturuyor. Başından beri söylediğimiz bir şey var, bu duruşmada da o eksikliği hissettik. İki husus açığa kavuşmadan bu davanın kamuoyunun vicdanında, mahşeri vicdanda nevşu neva bulacağına, adalet hissini uyandıracağına inanmıyoruz. Birincisi, bu halkın evlatlarını birbirine düşürecek bir şekilde bir İŞİD algısı oluşturarak, bu halkın evlatlarını birbirine düşüren ve katlettiren azmettiricilerin mutlaka davaya dahil edilmeleri gerekiyor. Kamuoyunun vicdanın tatmini ve adaletin tecellisi bakımından bu davanın olmazsa olmazıdır." dedi.
Azmettiriciler gibi olaya müdahale etmeyen kolluk görevlileri ile sorumlularının da yargılanması gerektiğini söyleyen Yavuz, "İkincisi, o dönemlerde bu olayları önleyebilme potansiyeli olduğu halde olaylara bilerek veya bilmeyerek herhangi bir saikle müdahale etmeyen ve önlemeyen kolluk görevlilerin, sorumlularının da mutlaka soruşturmaya dahil edilmesi gerekiyor. Dolayısıyla bundan sonraki aşamalarda bu iki hususu göz önünde bulundurarak soruşturma derinleştirilmezse ve bu iki hususu da kapsayacak bir şekilde yürümezse davanın adaletle tecelli edeceğine dair ciddi şüphelerimiz olacaktır." diye konuştu.
"HÜDA PAR olarak sonuna kadar davanın takipçisi olacağız"
Açıklamanın devamında Yavuz, şu ifadelere yer verdi: "Diliyor ve temenni ediyorum ki, Türkiye'nin yakın tarihindeki en kanlı ve vahşi olaylarından bir tanesi, bu iki hususta soruşturmaya dahil edilir ve böylelikle bir daha hiç kimsenin ne siyasette, ne de başka bir alanda böylesi bir katliama teşebbüs etmemesi için bu iki hususta soruşturmaya dahil edilerek adaletin tecelli edeceği ve sorumluların hak ettikleri en ağır cezalara çaptırılması yoluyla da bu dava neticelenir. Bu davaya hassasiyet gösteren herkese teşekkür ediyorum. HÜDA PAR olarak bizlerde sonuna kadar davanın takipçisi olacağız. Konuyla alakalı beklentileri, talepleri ve taleplerimizi paylaşacağız."
öte yandan davaya katılan Yasin Börü, Hüseyin Dakak ve Hasan Gökgöz'ün aileleri, dosyada eksikliklerin olduğunu söyleyerek, sokağa çıkma çağrısında bulunarak olayların meydana gelmesinde sebep olan azmettiricilerin de yargılanmasını istedi.
6-7 Ekim Kobani bahaneli saldırılarda katledilen Hasan Gökgöz'ün babası Mehmet Gökgöz, gerçek adaleti istediklerini belirtti.
"Hukukun sadece ağızlarda olmasını istemiyoruz"
Baba Gökgöz şöyle devam etti: "Davayı takip ettik ama davada bulunan dosyalarda eksiklikler vardır. Serbest bırakılanların tutuklanması lazım. Ayrıca tutuksuz yargılananların da tutuklanmasını istiyoruz. Azmettiriciler ve bunları sokaklara dökenlerin de bu davaya dâhil edilmesinin istiyoruz. Cumhurbaşkanı kendi ağzıyla hukukun ağızda kalmamasını söylemişti, biz de hukukun sadece ağızlarda olmasını istemiyoruz, hayata da koyulmasını istiyoruz."
"Adil bir yargılanma istiyoruz, bizim gayemiz adalettir"
Sanık ve avukatlarının savunmalarının yalan olduğunu ifade eden Gökgöz, "Adil bir yargılanma istiyoruz. Bizim gayemiz adalettir. Eğer suçsuz bizi varsa serbest bırakılsın ama biz biliyoruz ki bunların hepsi suçludur. Olayların olduğu gün bunların hepsi sokaklardaydı. Savunmaların hepsi yalandır. Yargı mensuplarına sesleniyorum sesimizi duysunlar bu yalan savunmalara inanmasınlar." dedi.
Yasin Börü'nün babası Fikri Börü de azmettiricilerin dosyaya dahil edilmesini istedi.
"Bizler bu olayın azmettiricilerinin de yargılanmasını istiyoruz"
Börü, "özellikle oruç ayının birinci günü çok zor şartlarda Diyarbakır'dan buraya geldik. Buraya bu kadar zorluklarla geliyoruz ama mahkeme her seferinde davayı erteliyor, ceza vermiyor. Bizler bu olayın azmettiricilerinin de yargılanmasını istiyoruz. Onların da bu davada yargılanmalarını istiyorum." diye konuştu.
Hüseyin Dakak'ın babası öztekin Dakak ise duruşmada bir senaryonun oynandığını söyledi.
"Sanık avukatları mahkeme heyetini tehdit edercesine konuşuyor"
Sanık avukatlarının mahkeme ile pazarlık yaptığını dile getiren Dakak şöyle konuştu: "Davada oynanan bir senaryo vardır. Bu senaryolardan bir tanesinin de bu mahkûmlar ve mahkûmların avukatlarının kendilerini acındırmasıdır. Sanık avukatları mahkeme heyetini tehdit edercesine konuşuyor. Yakalama kararı çıkan bir sanığı mahkemeye tutuklanmaması halinde getirebileceğini söylüyor. Bizler bu olayın azmettiricileri olan Zübeyde Zümrüt, Selahattin Demirtaş ve Gülten Kışanak'ın da yargılanmasını istiyoruz ama maalesef bu davada yargılanmıyor. Devlet yetkilileri de azmettiricilerin yargılanmasını söylüyor ama ortada böyle bir şey yok. Bizler bu azmettiricilerin de bu davada yargılanmasını istiyoruz." (M. Fatih Akgül/Hüseyin Temel-İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Milli Savunma Bakanlığı, Kürecik'teki NATO radarından elde edilen bilgilerin NATO prosedürleri çerçevesinde müttefiklerle paylaşıldığını, NATO müttefiki olmayan ülkelerle paylaşımın söz konusu olmadığını açıkladı.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, yürekleri Allah ve Resul'ünün sevgisi ile yanıp tutuşan mü’minler için mübarek bir yolculuk olan haccın, İslam’ın en kapsamlı ibadetlerinden birisi olduğunu söyledi.
Batman'daki şarküteri işletmecileri ve hayvan besicileri, yağan yağışların peynirde bolluğu beraberinde getirdiğini belirterek bu durumun taze peynir fiyatlarının da düşmesine neden olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan "Millî Mücadele sırasında Türkiye'deki Kuvayımilliye ne ise HAMAS da işte aynen odur. Bunu söylemenin de bir bedeli olduğunun elbette farkındayız." dedi.