​Sivillere yönelik hukuki ve idari sorumsuzluk getiren KHK düzenlemesi ile konuşan Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, düzenlemenin sadece darbe girişiminin gerçekleştiği 15 ve 16 Temmuz'u kapsadığını vurguladı.

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, katıldığı TRT Haber'de gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Sivillere yönelik hukuki ve idari sorumsuzluk getiren KHK düzenlemesine değinen Bakan Gül, düzenlemeni yeni olmadığını, önceki KHK'larda yer aldığını belirtti.

668 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 27 Temmuz 2016 tarihinde yürürlüğe girdiğini hatırlatan Gül, "Bu düzenlemede de '15 Temmuz tarihinde gerçekleştirilen darbe teşebbüsü ve terör eylemleriyle,bunların devamı niteliğindeki eylemlerin bastırılması' anlamında karar alan, görev alan kamu görevlilerine sorumluluktan muafiyet getiren bir düzenleme yürürlüğe giriyor. Düzenleme 8 Kasım 2016 tarihinde Meclisi'nin onayına sunuluyor, TBMM bunu kabul ediyor."

"Buna yönelik eleştirilerin çok iyi niyetli olmadığını düşünüyorum"

Son yayımlanan KHK'ya ek bir fıkra eklendiğini söyleyen Bakan Gül, "Bu ek fıkra ile aynı ibare kullanılıyor. Hiçbir şekilde değiştirilmeksizin 27 Temmuz 2016'daki ibarenin aynısı kullanılıyor ve bu sefer de sivillere yönelik. Bu fiilleri yapan sivillerle ilgili de 'bir dava açılamayacağına ve cezai, mali, idari sorumluluk cihetine gidilemeyecek' yönünde bir düzenleme yapılıyor. Durum böyle iken buna yönelik eleştirilerin, farklı yerlere çekmenin çok iyi niyetli olmadığını düşünüyorum." İfadelerini kullandı.

"Burada kastedilen 15 Temmuz, 16 Temmuz'dur"

Bakan Gül, "Burada kastedilen 15 Temmuz, 16 Temmuz'dur. Darbenin bastırılmasıdır. Resmi sıfat taşıyıp taşımadıklarına ve resmi görevi yerine getirip getirmediklerine bakılmaksızın bu ekleniyor: 15 Temmuz tarihinde gerçekleşen darbe teşebbüsü ve terör eylemleriyle. bunların devamı niteliğindeki eylemlerin bastırılması. Buradaki 'bastırılması' ibaresi çok önemli.  Şu anda darbe devam etmiyor. Darbe ne zaman bastırıldı? 15 Temmuz'da başladı, 2 saat sonra 16 Temmuz oldu. 16 Temmuz'da bu darbe bastırıldı. Dolayısıyla bu kanunda da 'bastırılması kapsamında' dediğine göre, bunu sonraki tarihlere, bugüne getirecek hiçbir şekilde bir düzenleme yok." Dedi

Darbe sanıklarına tek tik kıyafet

Darbe sanıklarına  getirilen tek tik kıyafet uygulamasına da açıklık getiren Gül, "Darbe girişiminde bulunanlarla ilgili bir düzenleme getirildi kanunda. Yine terör faaliyetlerinin fiilleri ile ilgili farklı bir düzenleme getirildi. Birinde darbeciler için badem renginde bir tulum şeklinde; diğer terör örgütleri de gri renkte bir elbise giyecek . Hamile ve çocuklar için kıyafet uygulaması olmayacak. Kadınlara yönelik düzenleme de yine yönetmelikle belirlenecek. Cezaevlerinde uygulanmayacak. Tek tip elbise dışarı çıkıldığında, her dışarı çıkıldığında da değil, sadece duruşmaya gelirken uygulanacak. Hastaneye, savcılığa, adliye nerede gidiliyor.  bu konuda kapsamlı duruşmalarla sınırlı olacak.  Bazı ülkeler buna benzer güvenlik amaçlı uygulamalar yapmış. Bir ay içerisinde yönetmelik çıktıktan sonra da yürürlüğe girecek." diye konuştu.

Gül, CHP'nin 695 ve 696 sayılı KHK'larla ilgili Anayasa Mahkemesi'ne başvuru yapacağını açıklamasıyla ilgili "Anayasa'nın hükmü açık. Bir Anayasa denetimine gidilemeyeceğine yönelik durum söz konusudur. Bu tür çabaların, beyhude çabalar olduğunu ifade etmek isterim. Bizim, sınırımız hukuk. Anayasa çerçevesinde tüm işlemler yapılmıştır." ifadelerine yer verdi.

"Yüksek yargıda üye sayısının artması tercihten değil zorunluluktan dolayıdır"

FETÖ'ye mensup 4 bin  yargı üyesinin ihraç edildiğini söyleyen Gül, devam eden yargılamaların sayısına dikkat çekerek, "Bunlarla ilgili bir mahkemelere çok yoğun bir iş yükü geldi. Yüksek yargıda üye sayısının artması bir tercihten değil zorunluluktan yapılan bir düzenlemedir. Yargılamaların bir an önce sonra ermesini istediğimiz için ihtiyaçtan dolayı doğmuştur." İfadelerini kullandı.

Rıza Sarraf davası

ABD'de devam eden Rıza Sarraf davasına ilişkin ise şunları söyledi: "ABD'den FETÖ üyeliği için aranan şahsa, ABD mahkemesinin itibar etmesi çok üzücü. Somut, güçlü bir delil olması iade edilmesi için yeterlidir. Bir şahsın avukatlığını yapmıyoruz, Rıza'yı veya başkasını savunur pozisyonda değiliz. Türkiye'nin hukukunu koruyoruz. Hukuka aykırı bir fiil varsa Bağımsız Türk mahkemesi var, yargılanacağı yer burasıdır. Türkiye'nin talebi, bunları yapan liderlerinin orada barınması bu iadelerin yapılmasını bekliyoruz. Hiçbir eksiklik yok, ABD'nin iradesine kaldı, gerekli adımların atılmasını bekliyoruz."

ByLock tartışmaları

Sunucunun, "ByLock'la ilgili çeşitli tartışmalar çıkmaya başladı. Bununla ilgili önümüzdeki süreçte nedir, ne değildir, kafa mı karışıyo? Yoksa gerçekten çok cüzi bir miktar da olsa sorun mu var?" sorusuna Bakan Gül, şöyle yanıt verdi:

"ByLock ile ilgili Yargıtayın vermiş olduğu bir karar var; 'Terör örgütünün haberleşme ağı olarak kullanıldığı, örgüt üyeliğinin önemli delillerinden olduğu...' Burada, ByLock kullanmadığına yönelik bir çalışma, ilgili kurumlarla yapılması, tamamlanması halinde, bunlarla ilgili başka delil yoksa gözden geçirilebilir. Bu konuyla ilgili kurumlarımız çalışmalarını yapmaktadırlar." (Fırat Arslan- İLKHA)