PKK tarafından 5 Temmuz 1993'te gerçekleştirilen Başbağlar Katliamı'nın 32'nci yıl dönümü münasebetiyle İstanbul'da anma programı düzenlendi.

Erzincan Kemaliye ilçesine bağlı Başbağlar Köyü'nde 5 Temmuz 1993 tarihinde PKK tarafından yapılan katliamın yıl dönümü münasebetiyle İstanbul Fatih'te anma programı ve basın açıklaması yapıldı.

Fatih Neslişah Sultan Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen programa; HÜDA PAR İstanbul İl Başkanı Mehmet Eşin, Ak Parti İstanbul Milletvekili Hasan Turan, Fatih Belediye Başkanı M. Ergün Turan'ın yanı sıra çok sayıda siyasi parti ve STK temsilcisi ile dava avukatları katıldı.

Av. Cüneyt Toraman

"3 gün arayla bu kadar büyük terör eylemlerinin gerçekleşmesi arkasından büyük bir elin olduğunu gösteriyor"

Kurra Hafız Ali Metin Yılmaz'ın Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başlayan programda konuşan dava avukatlarından Cüneyt Toraman, "O dönem gerçekten çok ilginçti. 1993 yılı Türkiye'nin en büyük terör eylemlerinin olduğu yıl olarak hatırlanacak. En büyük 2 terör eylemlerinden biri Sivas'ta, biri Erzincan'da yaşandı. 3 gün arayla bu kadar büyük terör eylemlerinin gerçekleşmesi arkasından büyük bir elin olduğunu gösteriyor." dedi.

Her iki olayda da avukatlık yaptığını, Sivas Madımak olayının gerçek faillerinin bulunamaması için aynı gece birisinin fail olarak gösterildiğini belirten Toraman, Başbağlar olayında da gerçek faillerin bulunamaması için birçok plan yapıldığını ifade etti.

Yıllar sonra af çıkınca olayı gerçekleştirenlerin yaptıkları cürümleri ve arkalarındaki güçleri açıklamamalarına rağmen tutuklanmadıklarını hatırlatan Toraman, Başbağlar Derneği'nin 32 yıldır anma programlarında adalet istediğini ancak bunun yerine getirilmediğini söyledi.

HÜDA PAR İstanbul İl Başkanı Mehmet Eşin

"Maalesef tarihimizden gereken dersi alamadık"

Programda bir konuşma yapan HÜDA PAR İstanbul İl Başkanı Mehmet Eşin, "Bugün günlerden Başbağlar… Aynı zamanda bugün günlerden Kerbela… 10 gün önce yine aynı zihniyetin mensupları tarafından Susa Camii'nde 15 kişinin camiden çıkarılarak kurşunlara dizildiği günü andık. 10 gün sonra 15 Temmuz hain darbe girişimini anacağız. Bu olayların açığa çıkmamasını sağlayan, Türkiye'yi aşan bir süper güç var. Şu anda o süper gücün, siyonist işgal rejiminin ABD'nin 2 yıla yakındır Gazze'de sürdürdüğü bir katliam var. Biz Müslümanların tarihi geçmişi, bugünü, acıları ve sevinçleri birdir. Eğer Kerbelâ'dan gereken dersi alsaydı belki Susa, Başbağlar Katliamı, 15 Temmuz hain darbe girişimi yaşanmayacaktı. Maalesef bizler tarihimizden gereken dersi alamadık. Allah dostlarımızı dost, düşmanlarımızı düşman olarak tanımayı nasip eylesin." şeklinde konuştu.

AK Parti İstanbul Milletvekili Hasan Turan

"Ne Başbağları ne de geçmişte yaşanan acı günleri unutmadık, unutturmayacağız"

Başbağlar şehitlerini ve Kerbela şehitlerini rahmet dileyerek konuşmasına başlayan AK Parti İstanbul Milletvekili Hasan Turan, "Şehadet şiarımız, şehitler iftiharımızdır. Mektebinde şehadet olan bir millet için esaret yoktur. Bugün burada şehitlerimizi anarken esasında onlarla ahdimizi de yineliyoruz. Yine aziz hatıralarını unutmayacağımızı, unutturtmayacağımızı ifade etmiş oluyoruz. Türkiye'nin de, İslam dünyası da geçmişte yaşananları unutmamalı. Biz ne Başbağları ne de geçmişte yaşanan acı günleri unutmadık, unutturmayacağız. Hiç kuşkusuz ki Başbağlar bilerek seçilmiş bir yerdir. Başbağlardaki kardeşlerimiz hunharca hedef seçilerek şehit edilmişleridir. Arkada düğmeye basanların amacı bu milleti bölmekti ama Allah'ın şükür milletin ferasetiyle bu hedefe ulaşılamamıştır." dedi.

Fatih Belediye Başkanı M. Ergün Turan

Belediye başkanlığı yaptığı 6 yıllık süreçte her yıl Başbağlar Katliamı'nın yıl dönümünde gerçekleştirilen anma programına katıldığını hatırlatan Fatih Belediye Başkanı M. Ergün Turan, "Hangi meşrepten gelirsek gelelim bu coğrafyada oynana oyunu biliyoruz. Madımak'ta, Başbağlar'da, Gazze'de işlenen katliamların emperyalistlerin eliyle işlendiğini biliyoruz. " diye konuştu.

Başbağlar Derneği Başkanı Erhan Aydınlı

"32 yıldır amacımız adaletin tesis edilmesidir"

32'nci yıl dönümünde ala aydınlatılmayan katliama ilişkin basın hazırlanan basın açıklamasını okuyan Başbağlar Derneği Başkanı Erhan Aydınlı, "32 yıldır her gün, her ay, her yıl olduğu gibi acısıyla, mazlumluğuyla, kederiyle, kimsesizliği ve garipliğiyle Başbağlar... Aynı şekilde kardeşlik ruhuyla, hamasete başvurmayan ahlâkıyla, duruşuyla, vatan sevgisiyle, iman gücü ile ve sarsılmaz millet iradesiyle sembolleşmiş olan Başbağlar... Dilerdik ki; bugün burada yalnızca tecelli etmiş adaletin izdüşümünde, şehitlerimizi rahmetle yâd edip, onlara hayır dualarımızı gönderelim. Ancak 32 yıldır olduğu gibi bu yıl da sarf edeceğimiz her bir cümle ve attığımız her bir adım, karanlıktan aydınlığa çıkmak, ülkemizde ve dünyada gün geçtikçe kaybolan adalet duygusunu yeniden canlandırmaktır. Önden gidenler geri gelmeyeceğine göre ülkemiz, milletimiz ve tüm insanlık için insanların haksızca katledilmediği, zulmün ortadan kalktığı, adaletin tesis edildiği bir yaşam standardına kavuşmak içindir. Başbağlar ve tüm mazlumlar için mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz, unutmayacağız ve katiyyen unutturmayacağız." şeklinde konuştu

"Madımak'ta, Başbağlar'da, Yavi'de, Sündüs'de, Susa'da ve dünyanın tüm mazlum coğrafyalarında acı aynı"

32 yıl önce Başbağlar'da yanan zalimin ateşi sönmemiş ve kara dumanı da hâlen dağılmadığını vurgulayan Aydınlı, son olarak şu ifadeleri kullandı:

"Kara duman, zalime ancak güç verir; tecelli eden adalet ise mazluma su, zalime ateştir. Madımak’'a ve Başbağlar'da, Türkiye'yi kaosa sürüklemek için bu katliamları düzenleyen vatan millet ve din düşmanı olan karanlık eller, Allah'ın izniyle ve milletimizin feraseti sayesinde bu kirli emellerine asla ulaşamadılar ve hiçbir zaman da ulaşamayacaklar. Madımak'ta, Başbağlar'da, Yavi'de, Sündüs'de, Susa'da ve dünyanın tüm mazlum coğrafyalarında acı aynı, gözyaşı aynı, yara aynı, kuklacılar aynı. Bize, Başbağlarımıza vuran zulüm karanlığı, bugün Filistin'e, Yemen'e, Doğu Türkistan'a düşmekte; masum insanlar katliama maruz kalmaktadır. 33 şehidimiz ne tür zulümlere uğramışsa, bugün Gazze'nin çocukları bizim coğrafyamızda kurgulanmış bir gayrimeşru oluşum tarafından benzer akıbete tâbi tutulmaktadır." (İLKHA)