Borç iddiasıyla bin 453 çiftçinin elektriğini kesen Dicle Elektrik, kırsal mahallelerin elektrik fazlarını 3’ten bire indiren köylüler hem elektriksiz hem de susuz kaldı.
Dicle Elektrik Mardin İl Müdürlüğü, tarımsal sulama abonesinden bin 453’ünün elektriğini kesti. Kırsal mahallelerin elektrik fazlarını 3’ten bire indiren elektrik şirketi, kırsal mahallelerinin büyük bir bölümünü karanlıkta bıraktı. Tek faz elektrik verildiği için su pompaları da çalışmazken, uygulama sonrası binlerce insan susuz kaldı.
Günlerdir karanlıkta susuz bir şekilde hayatlarını idame ettirmeye çalışan köylüler, duruma tepkili… İLKHA muhabirine konuşan köylüler, elektrik şirketinin toplu cezalandırmaya gittiğini, halkı susuz bırakarak da isyana teşvik ettiğini söyledi.
“Yezit anlayışıyla bu millet terbiye edilemez”
Akdoğan Mahalle Muhtarı Mahmut Sarıdağ, Dicle Elektrik şirketinin tüm kırsalda 3 fazdan birini kestiğini, bu şekilde kuyularla beraber meskenlerde de elektriğin kesik olduğunu kaydetti.
Köyün 3’te birinde eklektiğin olmadığını ve günlerdir içme suyunun akmadığını belirten Muhtar Sarıdağ, şunları söyledi:
“Ülkemizde 2017 yılında 348 kuruş olan elektrik birim fiyatı, günümüzde 800 kuruşu bulmuştur. Onun dışında devletin sağladığı yüzde 35’lik destek yüzde 45’e çıkartılmış. Bu faturalarla hiçbir çiftçi ne borcunu ödeyebilir ne de çiftçilik yapabilir. Elektik şirketi de bunu adeta fırsata çevirmek istiyor. Yaklaşık 240 kırsal mahallenin birer fazını keserek insanları hem karanlıkta bırakıyor hem de susuz bırakıyor. Bu 4 gündür su yok, içme suyu yok. Bu anlayış sadece Kerbela’da yaşandı. Yezit anlayışıyla bu millet terbiye edilemez, susuzlukla bu millet terbiye edilemez. Yetkilileri bu soruna çözüm bulmaya davet ediyoruz.”
“İçecek bir damla suyumuz yok, şirket halkın ayaklanmasını mı istiyor?”
Bu gidişle ziraatı bırakmak zorunda kalacaklarını belirten Çiftçi Arif Aslan da elektik faturalarının bellerini büktüğünü, şimdi de susuz bırakıldıklarını söyledi.
Aslan, “Bu ortamda çiftçilik yapamıyoruz. Sorunlarımız çok ne yapacağımızı bilemiyoruz. İsterlerse tüm elektriği kessinler. Şu an susuz kalmışız, bir damla içecek suyumuz yok. Faturalar çok kabarık geliyor, bu yüzden ödeyemiyoruz. Faturalar 10 veya 20 bin TL’lik değil, 100-120 bin TL’lik faturalardır. Bu şirket milleti ayaklandırmak istiyor.” dedi.
“Elektrik şirketi toplu cezalandırmaya gitmiş!”
Dedesinden miras kalan 450 dönümlük bir arazisinin olduğunu, ancak şu ana kadar devletten herhangi bir destek alamadığını ileri süren çiftçi Hıdır Sarıdağ ise şu ifadeleri kullandı:
“Bugüne kadar bir kuruş destek alamıyorum, bu nedir yani, bunun cevabı var mı? Babamdan ve dedemden kalan bir arazidir ve hâlâ bir destek alamıyorum. Şirketten de memnun değiliz. Şirket toplu cezalandırma yapıyor, kaç gündür ne elektrik ne de su var. Buna bir an önce bir çözüm bulunması gerekir.”
“Bir karış toprağım yok ama evimde elektrik yok”
Çiftçi olmadığını ve meskenin elektrik faturalarını zamanında ve düzenli ödediğini, buna rağmen elektriğinin kesildiğini kaydeden vatandaş Taha Çoban, bunun haksızlık olduğunu söyledi.
Çoban, “Benim bir karış toprağım yok ama evimde elektrik yok. Bugüne kadar elektrik faturalarımı düzenli ödüyorum, geçmişe dönük faturalara bakabilirler. Ama maalesef buna rağmen ödediğim paranın karşılığı olan hizmeti alamıyorum. Bazı tarımsal abonelerin borcu varmış, ödeyemiyorlar, bundan benim ve benim gibi insanların ne suçu var. Bu nedir, adalet midir? Yetkililere sesleniyorum: lütfen elektriğimizi bırakın.” dedi. (M. Salih Keskin – İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
İçişleri Bakanlığı, Tunceli ve Ovacık (Tunceli) Belediye Başkanlarının PKK ile bağlantılı suçlardan ceza almaları ve soruşturmaları devam etmesi nedeniyle bu belediyelere ilgili vali ve kaymakamların kayyum olarak atandığını duyurdu.
Ekim 2023'ten bu yana devam eden işgal rejimi saldırıları nedeniyle 420 bin Suriyeli mültecinin anavatanlarına döndüğü belirtildi.
Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu " (Yenidoğan) Çeteyi ortaya çıkartan, onu takiple delillendiren, bebeklerimizin ölümüne engel olan bir kişiye niye istifa istenir? Onları yakalattığımız için mi?" dedi.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Demokrasi ve insan haklarına inanan ülkeler ve uluslararası mekanizmalar ivedilikle harekete geçmeli, bebek katillerinin hak ettiği cezayı almaları için gereğini yapmalıdır." dedi.