28 Şubat sürecinde yaşanan haksız uygulamalar ile mahkûm edilerek onlarca yıldır cezaevlerine tutulan İslami Dava mahkûmlarına bir zulüm de kendilerine verilen yasal hakların basit gerekçelerle uygulanmamasıyla yapılıyor.
Bir bütün olarak İslam'ı ve İslami olan bütün camiaları hedef alan ve onbinlerce Müslüman, dindar insanın mağduriyetine sebebiyet veren 28 Şubat süreci uygulamaları halen mağduriyetler oluşturmaya devam ediyor.
Geçen ay annesi vefat eden Abdulkadir Aktaş'ın annesinin taziyesine getirilmesi için ailesi tarafından verilen talep dilekçesi yetkililerce garip sayılabilecek bahanelerle kabul edilmedi.
"Adrese gelmesi durumunda güvenlik zafiyeti oluşacağı öngörülüyor"
Konu ile ilgili olarak, Tokat Cumhuriyet Başsavcısı Semih Akgün imzasıyla yayımlanan gerekçeli kararda Abdülkadir Aktaş'ın, vefat eden annesinin taziyesine gitmesine izin verilmemesinin gerekçesi olarak, kolluk kuvvetlerince yapılan araştırma neticesinde taziye için talep edilen günlerde kritik bir gün olduğu ifade edilmiş ve "kritik gün olarak değerlendirilen 21 Mart 2015 günü Nevruz etkinlikleri kapsamında öncesi ve sonrasında bölgede emniyet ve asayiş hizmetlerine personel görevlendirildiğinden belirtilen adrese gelmesi durumunda güvenlik zafiyeti oluşacağının öngörüldüğünün değerlendirildiğinin bildirilmesi, hükümlünün bu haliyle güvenlik bakımından sakınca oluşturması, kaçma kaçırılma şüphesinin yüksek bulunması nedeniyle tehlikeli görülmesi neticesinde Hükümlü Abdülkadir Aktaş'ın mazeret izni talebi ‘uygun görülmemiştir'" denilerek, devletin bir mahkumun annesinin taziyesine gitmesi için gereken güvenliği sağlayamayacağına dikkat çekildiği görüldü.
"Müvekkilime açık bir haksızlık yapıldı"
Savcılığın bu kararının utanç verici bir durum olduğunu, bu tavrın adil ve hakkaniyet ölçüsü içerisinde sergilenen bir tavır ile bağdaşmadığını belirten dava avukatı ve Hür Der yönetim Kurulu üyelerinden Av. Şaban Dalgın bu tavrın açık bir haksızlık ve hukuksuzluk olduğunu söyledi.
Türkiye de, mahkûmların haklarını kullanmada açık bir çifte standardın ortaya çıktığını ve bunu son yaşanan bazı uygulamalarda da görüldüğünü belirten Dalgın, "Haksız yere cezaevinde bulunanların yaşadıkları bu tür uygulamalarla daha da mağdur oluyorlar. Müvekkilim annesi daha yoğun bakımdayken bizler girişimde bulunmuş ve görüştürülmeleri talebinde bulunmuştuk. Müvekkilimin annesi ertesi gün vefat ettiği için devam eden başvurumuzun taziyet için izin verilmesi şeklide değiştirip kendisi için izin istedik. En azından cenazesine yetişmesi için yoğun bir uğraş verdik. Gerekli miktarda parada yatırıldı. Bu uğraşlara rağmen nevruz arbedesi bahane edilerek izin verilmedi. Nevruz arbedesi bittiği halde güvenlik açısından bir sıkıntı olamamasına rağmen yine gereken izinler halen dahi verilmiş değil. Bu açık bir haksızlıktır." İfadelerini kullanarak verilen kararda kullanılan ifadelere tepki gösterdi. – İLKHA
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, yürekleri Allah ve Resul'ünün sevgisi ile yanıp tutuşan mü’minler için mübarek bir yolculuk olan haccın, İslam’ın en kapsamlı ibadetlerinden birisi olduğunu söyledi.
Batman'daki şarküteri işletmecileri ve hayvan besicileri, yağan yağışların peynirde bolluğu beraberinde getirdiğini belirterek bu durumun taze peynir fiyatlarının da düşmesine neden olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan "Millî Mücadele sırasında Türkiye'deki Kuvayımilliye ne ise HAMAS da işte aynen odur. Bunu söylemenin de bir bedeli olduğunun elbette farkındayız." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Öğretmen atamaları fazla uzamayacak yakında bir miktar atama yapacağız. Ancak şimdi rakam vermek doğru olmaz Milli Eğitim Bakanımız konuyu çalışıyor." dedi.