​Kumar ve içkinin toplumu ifsat ettiğini belirten akademisyen Doç. Dr. Murat Kayacan, devlet eliyle piyango oynatılmasının meşru görülecek bir şey olmadığını söyledi.

Müslümanların inanç ve yaşam tarzına ters düşen ve toplumu felakete sürükleyen ve devlet eliyle oynatılan Milli Piyango’ya ilişkin İLKHA muhabirine açıklamalarda bulunan Muş Alparslan Üniversitesi (MŞÜ) Temel İslam Bilimleri Doç. Dr. Murat Kayacan, kumar ve içkinin toplumu ifsat ettiğini belirterek, devlet eliyle piyango oynatılmasının meşru görülecek bir şey olmadığını söyledi.

Kumar ve içkinin hem bireye hem de topluma olumsuz yansımaları olduğunu aktaran Kayacan, Müslümanların bunları ortadan kaldırması için mücadele etmesi gerektiğini belirtti.

Kur’an-ı Kerim’de içki, kumar, fal okları ve dikili taşların iğrenç şeyler olduğunun ifade edildiğine değinen Kayacan, "Kur'an, içki ve kumarın insanlar arasına düşmanlık ve kin soktuğunu ve onların ilişkilerine zarar verdiğini ifade eder. Müslümanların kesinlikle böyle şeylerden uzak durmaları gerekir. İnsanlar dindar olmasalar bile bunlardan zarar görürler. Onlara da uzak durmaları tavsiye edilir." dedi.

"Toplumu ifsat eden bir fiildir"

Kumar oynamanın bireyin kendisine zararı olduğunu söyleyen Kayacan, "Psikolojisi bozulur. Ayrıca diğer insanlarla ilişkileri de zarar görür. Aile ilişkileri zarar görür ve artık kazandığı parayı ailesi için değil kumar için harcamaya başlar. Haram para söz konusu olduğu zaman da toplumda da fesat yaygınlaşmaya başlar. Bu konuyla mücadele edilmelidir. Bu toplumu ifsat eden bir fiildir. Bunun için elimizden geleni yapmamız gerekir." diye belirtti.

"Milli Piyango da kumar türlerinden birisidir"

Milli Piyango’nun da kumar türlerinden birisi olduğunu kaydeden Kayacan, sözlerine şöyle devam etti: "Bildiğim kadarıyla 2017 yılında özelleştirilmesi gündeme gelmişti. Bu olumlu bir girişimdir. Takdir edersiniz ki Türkiye’de devlet aracılığıyla yapılan uygulamalar İslam’a göre yapılmıyor. Yasalar bu çerçevede değil. Fakat bu yönde olumlu mesafelerin alındığını düşünüyorum. Bunun da özelleştirilmesi en azından devlet eliyle yapılmasına göre olumlu bir şeydir. Tabii ki gönül ister ki bu tamamen iptal olsun, insanlar hiç kumar oynamasınlar. Fakat internetin çıkmasıyla sanal kumar da yaygınlaştı. Dolayısıyla kontrol edilmesi daha da zorlaştı. Sonuçta kötü insanlar kötülük için çabalıyorlarsa iyi insanların da onlardan daha fazla çalışıp onların bu fiilini ortadan kaldırmaya çalışması gerekir."

"Devlet eliyle piyango oynatılması meşru görülecek bir şey değil"

Devlet eliyle piyango oynatılmasının meşru görülecek bir şey olmadığını söyleyen Kayacan, "Türkiye'de din konusunda duyarlı epeyce insan var. Bunlar da paralara, aldıkları maaşa haram karışmasını istemezler. Bu yüzden özelleştirilmesi olumlu bir gelişme. Fakat devlet bununla yetinmemelidir. Özel de olsa bunun yasaklanması, ortadan kaldırılması gerekir." şeklinde konuştu.

"İnsanlar öyle şeyler yapıyorlar ki kendilerini rezil ediyorlar"

Yılbaşı kutlamalarının batıdan Türkiye'ye geçmiş bir adet olduğunu ifade eden Kayacan, "Fakat meşru görülmeyecek bir adettir. Bu kutlamalara genellikle kumar, içki ve dans gibi İslam'ın kabul etmeyeceği şeyler dahil oluyor. İnsanlar öyle şeyler yapıyorlar ki kendilerini rezil ediyorlar. Bu tür şeylerden uzak durmak gerekir. Çocuklarımızın da uzak durması için çalışmamız gerekir. Bu fiiller insanların ahlakına zarar veren fillerdir."  ifadelerini kullandı.

Müslümanların yozlaşmayla mücadele etmesi gerektiğini aktaran Kayacan, şöyle konuştu: "Hem örgün eğitim hem de yaygın eğitim açısından bakarsak toplumda var olan kültürel ve ahlaki yozlaşma karşısında Müslümanların hem sanal imkânları hem de bizzat yüz yüze olan imkanları batı kültürünü ortadan kaldırmak için çaba göstermeleri gerekir. Bunun için örneklik göstermeleri gerekir. İnsanlar desinler ki böyle bir hayatta da varmış. Ahlaklı, nezih bir hayat tarzı, kötü alışkanlıklardan uzak bir hayat tarzı varmış, diye… Bunun güzelce takdim edelim ki insanlar yanlış olandan uzaklaşsınlar. Böylece hem dünyada mutlu olsunlar hem de ahrette mutlu olsunlar." (Ayetullah Tarhan-İLKHA)