Mardin İl Müftülüğü tarafından Mevlid-i Nebi Haftası münasebetiyle düzenlenen programda konuşan Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Burhan İşliyen, "Allah dünyada karşılığını ister versin isterse de vermesin bize düşen nedir? 'İman ettim' dedikten sonra dosdoğru olmaktır." dedi.

Mardin İl Müftülüğü tarafından Mevlid-i Nebi Haftası ile Camiler ve Din Görevlileri Haftası münasebetiyle "Peygamberimiz, İman ve İstikamet" temasıyla bir program düzenlendi.

Atatürk Kültür Merkezi (AKM) konferans salonunda düzenlenen programa; Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Burhan İşliyen, Vali Yardımcısı Osman Çelikkol, Mardin İl Müftüsü Dr. Enver Türkmen, il ve ilçe müftüleri, imamlar ve Kur'an kursu hocaları ile hafızlık eğitimi alan öğrenciler katıldı.

Şakir Nuhoğlu Cami İmamının Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda selamlama konuşmasını Mardin İl Müftüsü Dr. Enver Türkmen gerçekleştirdi.

Programda bir konuşma yapan Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Burhan İşliyen, her sene farklı bir konu seçtiklerini ve bu sene de "İman ve İstikamet" konularının işleneceğini belirtti.

"Bu dini bir maddi menfaat elde edelim diye yaşamıyoruz"

Müslümanların Allah'ın rızasını kazanması için mücadele etmesi gerektiğini belirten İşliyen, "İstikamet üzere olmayı başarırsa bir insan, Müslüman; Allah Hazreti Bilal'e nasip ettiğini ondan sonraki insanlara da nasip ediyor. Allah dünyada karşılığını ister versin isterse de vermesin bize düşen nedir? 'İman ettim' dedikten sonra dosdoğru olmaktır. Bu dini bir maddi menfaat elde edelim diye yaşamıyoruz. İstikamet sahibi olmayı, işlerimiz dünyada yolundan gitsin diye tercih etmiyoruz. Allah'ın razı olması, sevmesi ve beğenmesi için bunu yapıyoruz." dedi.

"Kalbin istikameti 'Rabbim Allah' dedikten sonra Allah'ın rızasını birinci sıraya koymakla mümkündür"

Bir Müslüman'ın kalbinin istikamet üzere olması gerektiğini vurgulayan İşliyen, "Önce kalp müstakim olacak. Kalbi, kalbe sirayet edebilecek hastalıklardan koruyacağız. Riyakarlık, kibir, kendini beğenme duygusu, gurur, hırs ve haset sirayet ederse perişan eder. Kalbin istikameti 'Rabbim Allah' dedikten sonra Allah'ın rızasını birinci sıraya koymakla mümkündür. Kulluk vasfı peygamberlik vasfından daha öncedir." diye konuştu.

"Dil istikamet üzere olmazsa kalbin istikameti devam etmez"

Müslümanların elinden ve dilinden emin olunan kimseler olması gerektiğini vurgulayan ve dilin istikamet üzere olmasını belirten İşliyen, şöyle devam etti:

"İzzet ve şeref arıyorsa insan, izzet ve şeref Allah'ın katındadır. Allah severse sevdirir. Allah beğenirse beğendirir. Allah kalplere koymayı dilerse koyar. Dolayısıyla kalbin istikameti birinci sırada olacak. Efendimiz (sav) 'Dil istikamet üzere olmazsa kalbin istikameti devam etmez' buyuruyor. Ağızdan yalan çıkmayacak. Ağızdan, dilden iftira asla çıkmayacak ve kursaktan aşağıya haram lokma girmeyecek ki beden istikamet bulsun."

"Elimiz, dilimiz, gözümüz, kulağımız ve bedenimiz istikamet üzere olacak"

Konuşmasının sonunda İşliyen, "Mide haramdan, kul hakkından, faizden gelenden, kumardan elde edilenden, alkollü içeceklerden elde edilenden dolarsa; El, ayak, göz, kulak istikamet sahibi olamaz. Emin olmadan alim, seyda, hoca ve Müslüman olunmaz. Elimiz, dilimiz, gözümüz, kulağımız ve bedenimiz istikamet üzere olacak." ifadelerini kullandı.

Program, din görevlileri arasında yapılan siyer sınavında birinci olan kişiye verilen plaket ve Mardin Müftülüğü tarafından Doç. Dr. Burhan İşliyen'e verilen palketlerle son buldu. (İLKHA)