Cumhurbaşkanı Erdoğan, 12. Uluslararası İslam Ekonomisi ve Finansı Konferansı’nda yaptığı konuşmada, İstanbul'u İslami finans ve ekonominin merkezi yapmayı hedeflediklerini söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İslami Araştırma ve Eğitim Enstitüsünün koordinasyonunda, İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Uluslararası İslam Ekonomi ve Finansı Uygulama ve Araştırma Merkezinin uluslararası kuruluşlarla iş birliğiyle düzenlenen 12. Uluslararası İslam Ekonomisi ve Finansı Konferansı'na (IIEFC) telekonferansla katıldı.

Konuşmasına besmele ile bağlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konferansın düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür etti.

Konferansın ülke, bölge, dünya ve insanlık için hayırlara vesile olmasını dileyen Erdoğan, etkinliğe yurt içi ve yurt dışından katılanlara da katkıları için şükranlarını sundu.

İlki 1976'da Mekke'de düzenlenen konferansın 12'ncisinin bu yıl İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesinin başkanlığında gerçekleştirildiğini hatırlatan Erdoğan, şöyle dedi:

“Her ne kadar bu salgın öncelikle sağlıkla ilgili olsa da sonuçları itibarıyla hayatımızın hemen her alanını etkilemektedir. İş gücü piyasasından ticarete, kişisel ilişkilerden kamu güvenliğine kadar pek çok alanda salgının artçı sarsıntılarına şimdiden şahit oluyoruz. Son günlerde kimi batılı ülkelerde yaşanan sokak olaylarının gerisinde ırkçılıkla beraber salgının gün yüzüne çıkardığı adaletsizlikler de vardır. Bu süreçte ekonomik olarak en müreffeh ülkelerin kendi vatandaşlarına maske temin etmekte dahi zorlandığını, asgari sağlık hizmetlerini sağlayamadığını gördük. Sağlık sigortası olmayan insanların ölüme terk edildiği utanç verici sahnelerle karşılaştık. Yaşlı bakım evlerinden yansıyan görüntüler hepimizi derinden sarsmış, insanlık adına, geleceğimiz adına endişelerimizi daha da artırmıştır. Sadece maddi zenginliğin sosyal adaleti ve eşitliği temin etmeye yetmediği, bu süreçte acı bir şekilde ortaya çıkmıştır.”

Dünya genelinde 450 bine yaklaşan can kaybını sadece Covid-19 virüsünün ölümcül etkisine bağlamanın da son derece yanlış olacağına dikkat çeken Erdoğan, “Ne yazık ki dünyanın birçok ülkesinde sistem zayıfı değil güçlüyü, yoksulu değil zengini, çoğunluğu değil bir avuç azınlığı koruma üzerine bina edilmiştir. İnsanlar ancak paraları, güçleri ve maddi imkânları oranında hizmetlerden faydalanabilmektedir. Toplumun çeperinde yer alan, ekonomik bakımdan yeterli güce sahip olmayan insanlar, bu tarz kriz durumlarında kaderlerine terk edilmektedir.” dedi.

Gelir durumu ne olursa olsun hiçbir insanın sahipsiz bırakılmadığını belirten Erdoğan, "Bu süreçte ekonomik olarak müreffeh ülkelerin kendi vatandaşlarının maske temin etmekte dahi zorlandığını asgari sağlık hizmetini sağlayamadığını gördük. Kendi insanımızın ihtiyaçlarını karşılamanın yanında dünyanın 125 ülkesine sağlık yardımında bulunduk.” diye konuştu.

İstihdam rakamlarında olumlu bir ivme yakalandığını ifade eden Erdoğan, “2020 yılı ilk çeyrek büyüme rakamları yüzde 4,5 ile Türkiye'nin sadece sağlıkta değil ekonomide de diğer ülkelerden pozitif ayrıştığını göstermiştir. Normalleşme takvimini hayata geçirmemizle birlikte üretim, ticaret ve turizm yeniden canlanmaya başladı.” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Objektifliğini ve inandırıcılığını yitirmiş kredi derecelendirme kuruluşlarının tahminlerini nazar-ı dikkate almıyoruz." dedi.

“İslam iktisadı krizden çıkışın anahtarıdır.” diyen Erdoğan, “Kıtaların ve kültürlerin kavşağında yer alan İstanbul'umuzu İslami finans ve ekonominin merkezi yapmayı hedefliyoruz.” dedi. (İLKHA)