Diyarbakır Arkeoloji Müzesi'nde sergilenen bir heykele dair medyada yer alan iddialar üzerine Müze Müdürü Müjdat Gizligöl, eserin tarihî niteliğine dikkat çekerek açıklamada bulundu.

Diyarbakır Arkeoloji Müzesi'nde sergilenen bir eser, sosyal medyada büyük yankı uyandırdı. Tartışmaların ardından Diyarbakır Müzesi Müdürü Müjdat Gizligöl, konuyla ilgili İLKHA'ya açıklamalarda bulundu.

Gizligöl, medyada yer alan iddiaların gerçeği yansıtmadığını vurgulayarak, söz konusu eserin tarihi bir heykel olduğunu belirtti.

Müzenin ve kentin isminin bu şekilde gündeme gelmesinin üzücü olduğunu dile getiren Gizligöl "Aslı astarı olmayan şekilde servis edilen haberler hem müzemiz hem de Diyarbakır’ın tanıtımı açısından faydalı değildir." dedi.

Müjdat Gizligöl

Diyarbakır Müzesi'nin Türkiye'nin en eski ve köklü müzelerinden biri olduğunu söyleyen Gizligöl, söz konusu heykele dair şunları kaydetti:

"Koleksiyonumuzda 36 binden fazla eserimiz mevcut. Her bir eserimiz birbirinden kıymetlidir. Her zaman Diyarbakır'ın 77 medeniyete ev sahipliği yapmış, oldukça eski ve kadim bir kent olduğunu söylüyoruz. Koleksiyonumuza her döneme ait eserler mevcuttur. Bunlardan biri de yanımızda bulunan Helenistik Dönem olarak adlandırdığımız bir heykelimiz var. Bu heykelimiz 79 yıldır depodaydı. Vatandaşlarımız zenginliklerimizi gelip görmeleri için eserlerimizden bazılarını bazen bahçeye bazen de vitrine çıkartıyoruz. Bunlardan bir tanesi de çok kıymetli bir eserimiz olan 2 bin 500 yıl önce Diyarbakır'da bazalt taşı ile yapılmış bu değerli eserimizi bahçeye koyduk."

"Asılsız haberler hem müzemize hem de kentimizin tanıtımına zarar veriyor"

"Ne yazık ki ben de basından gördüm ki bu eser farklı yerlere çekilmeye çalışıldı." ifadeleriyle heykelin aslı astarı olmayan bir şekilde medyada servis edildiğine tepki gösteren Gizligöl "Diyarbakır Müzesi'nin güzel haberlerle anılması bizi mutlu ediyor. Fakat aslı astarı olmayan şekilde servis edilen haberlerde elbette ki hem müzemiz açısından hem de kentimizin tanıtımı açısından faydalı değildir. Heykelimiz gördüğünüz üzere alt kısmında 'meander' ya da 'swastika' dediğimiz bir motif var. Bu motif Roma ve Helenistik döneminde çok kullanılıyor. Kartal kanatları ya da pelerin dediğimiz elbisesi var. Belirgin şekilde ayakları var. Baş kısmı kırık olduğu için, günümüze ulaşamadığı için dezenformasyona açık hale geldi." dedi.

"Vatandaşlarımızın gelip bu güzellikleri görmesini tavsiye ediyorum"

İç Kale Kompleksi’nin barındırdığı tarihi yapılar ve çok kültürlü miras, Diyarbakır’ın binlerce yıllık kadim geçmişini ziyaretçilere keşfetme fırsatı sunduğunu belirten Gizligöl, son olarak şunları söyledi:

"Diyarbakır'da 5 tane müzemiz vardır. Bunlardan merkezi olan iç Kale'de bulunan Arkeoloji Müzesi ve Atatürk Müzesi'ni içine alan İç Kale Kompleks Alanı. Burada 14 tane yapı var ve Hazreti Süleyman Camisi 27 sahabe ile birlikte, kilisesi ve içinde türbesi var. Saray var ve imparator mezarı var burada, Mervani hükümdarının mezarı var. Yani bir komple mekan oldukça güzel. Hem Diyarbakırlı vatandaşlarımızı hem de ilimizin dışındaki vatandaşlarımızın gelip bu güzellikleri görmesini tavsiye ediyorum. Hakikaten çok özel bir yer. Diyarbakırlılar 10 bin yıl önce gelip buraya konaklamışlar ve hemen hemen her medeniyet burada bir iz bırakmış. Çok güzel binalardan oluşan kompleks bir mekandan bahsediyoruz. Çok kutsal ve kadim bir yerden bahsediyoruz. Hakikaten burası inanılmaz bir yer. Hristiyanlığa dair, Müslümanlığa dair çok önemli eserler var burada. Dolayısıyla bu güzellikleri herkesin gelip görmesini tavsiye ediyorum." (İLKHA)