Mustazaflar Cemiyeti Diyarbakır Şubesi tarafından "Hazreti Hüseyin ve Yarenlerini Anma-Anlama" etkinliği düzenlendi.

Fatih Taş'ın sunuculuğunu yaptığı program Molla Ömer Akgül'ün okuduğu Kuran tilaveti ile başladı.

Vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği programda Kuran tilavetinin ardından ilahi sanatçıları, Kerbala ve Hazreti Hüseyin ile ilgili bestelenen eserleri seslendirdi.

"Kerbela katliamı bir başkadır"

Okunan eserlerin ardından Eğitimci Yahya Oğraş, Türkçe bir konuşma yaptı.

Kerbela'nın tarihteki önemi ve Hazreti Hüseyin'i önemli kılan noktalara değinen Oğraş, "Kerbela faciası tarihte eşi görülmemiş bir faciadır. Kan dökme, zulüm ve katliam insanlık tarihi kadar eskiye dayanır. Kerbela katliamları tarih boyunca çok olmuştur. İnsanlık katliamları tarih boyunca çok olmuştur. Fecaatler, vahşetler ve gerçekten de kan içicilerin yaptıkları her türlü zulüm, hiçbir zaman tarih sayfalarından silinmedi. Ancak Kerbela Katliamı bir başkadır. Çünkü Kerbela Katliamını öyle büyük kılan, risalet mirasının bizlere ulaşması noktasında yapılan katliamdır ve nübuvet verasetinin bize ulaşmasını engellemeye çalışan bir zihniyetin ortaya koymuş olduğu vahşi bir tablodur.  Ve İmam Hüseyin'i değerli kılan budur." ifadelerine kullandı.

Yahya Oğraş'ın yaptığı konuşmanın ardından ilahi sanatçıları, okudukları eserler ile katılımcıları duygulandırdı.

Seslendiren eserlerin ardından Molla Mehmet Beşir Varol, Kerbela Hadisesi ve Hazreti Hüseyin üzerine bir konuşma gerçekleştirdi.

Ehl-i Beyt'in, ümmeti temsil ettiğini belirten Mehmet Beşir Varol, "Peygamberimizin Ehl-i Beyt muhabbeti tüm Müslümanların üzerine vaciptir. Ehl-i Beyt meselesi aslında sadece bir mezhebin, meşrebin meselesi değildir. Bu mesele ümmetin üzerinde farz olan bir meseledir." dedi.

"Kerbela denince her insanın kalbine sanki bir hançer saplanır"

Hazreti Hüseyin'in mücadelesinin Yezid'e karşı olduğunu belirten Varol, şunları söyledi: "Muharrem denince her insanın kalbinde bir hüzün oluşuyor. Çünkü Muharrem'de Hazreti Hüseyin ve 72 yareni şehid edilmiştir. Bu yüzden Kerbela denince her insanın kalbine sanki bir hançer saplanır gibi acı oluşuyor. Hazreti Hüseyin'in mücadelesi Yezid'e karşıydı. Mücadelesi kıyamete kadar Yezid'in şahsında Yezid'in davasını güdenlere karşıdır. Bu mücadele tüm Yezidlere karşıdır. Peki, Yezid neyi temsil ediyor? Yezid zulmü, Resulullah'ın davasına karşı olmayı temsil ediyordu."

"Müslümanlar zulme, kötülüklere karşı asla boyun eğmemelidir"

Hazreti Hüseyin'in davasında büyük dersler olduğunu söyleyen Varol, "Müslümanlar zulme, kötülüklere karşı asla boyun eğmemelidir. Hazreti Hüseyin Yezid'le sulh yapmamış, bizler de şimdiki Yezidlerle sulh yapmamalıyız. Gerçekten Hazreti Hüseyin'in davasını anlamak istiyorsak onda çok büyük dersler vardır. O dersler kıyamete kadar Müslümanlara rehber ve örnektir. Kim ki Ehl-i Beyt'in, İslam'ın yolundan gitmezse, İslam'a muhalefet ederse o Yezid'tir. Kıyamete kadar Peygamberin Ehl-i Beyt'i hakkın temsilcileridir. Bizler onları örnek almalıyız. Allah'tan dileğimiz; bir daha Kerbela faciasını bizlere göstermesin. Ümmet o faciadan kendine ders çıkarmalıdır." ifadelerini kullandı. (Ramazan Zeren, Mehmet Fatih Akgül-İLKHA)