Najla Tammy Kepler, hidayetine vesile olan en büyük etkenin 40 Hadis kitabının olduğunu belirterek, "Meğer 3 yıl boyunca aradığım hikmet 40 Hadis'te gizliymiş. Bu kitap üzerinde en güzel insan Hazreti Muhammed ile tanışıp Müslüman oldum." dedi.
Esenler Genç İHH yazar-okuyucu buluşması kapsamında Kadir Topbaş Kültür Merkezinde düzenlenen programa katılan Najla Tammy Kepler, Hristiyanlıktan İslamiyet'e uzanan hidayet serüvenini anlattı.
Teksas’ta başlayan hakikate yönelik zorlu, öğretici ve ilginç bir hayat hikâyesine sahip olan Najla Tammy Kepler, hayattan edindiği tecrübeleri ve Müslüman olma hikâyesini genç okuyucularla paylaştı.
Kepler, hıristiyan ailesi tarafından çok sevildiğini ve inançlı bir hayat yaşaması için ailesinin çok çalıştığını söyledi.
Küçük yaşlardayken anne babasının ayrıldığını söyleyen Kepler, "Hristiyanlıkta ahirete yönelik bazı bilgiler edinmiştim fakat bunların hepsi eksik bilgiler. O günkü Tevrat, Zebur, İncil bunların hepsi değişime uğramış ve peygamberlerle ilgili ahlak dışı yorumlarda bulunuluyor. Buradan anlaşılıyor ki Rabbimize karşı olan inançlarında da yanlış anlaşılmalar var." dedi.
Türkiye’de de batıl inançların yoğunlukta olduğuna dikkat çeken Kepler, "İnsanlar bir işten korunmak istediklerinde ‘Allah korusun’ demeyi yeterli görmeyerek bununla beraber tahtaya vururlar ya da kötülüklerden korunmak için nazar boncuğu alırlar. Hiç sorguladınız mı? Neden bu batıl inançlar var diye! Sanki o onları koruyacak!" ifadelerini kullandı.
Hıristiyan olduğu dönemde dahi doğum gününü dahi kutlamadığını söyleyen Kepler, "Çünkü pasta üzerine konulan mumlar üflenerek dilek tutulur. Oysa dileklerimizi Allaha sunmamız gerekiyor." diye belirtti.
"Doğru yolu bilmemek fırtınaya kapılmaktır"
"Doğru yolu bilmemek fırtınaya kapılmaktır." diyen Kepler, "Ben o durumdayken hem kendime hem de başkalarına zulmettim. Çünkü beni koruyacak İslamiyet yoktu, beni koruyacak mahremiyet algısı yoktu, beni koruyacak namaz yoktu." diye konuştu.
"Amerika’da insanlık çok kirlendi"
Amerika’nın insanların gözlerinde büyüttükleri gibi olmadığını, orada da yoksulluğun olduğunu belirten Kepler, "Bir gece sarhoş bir kişi duvarımda yumruğuyla bir delik açtı. Başka bir zamanda da anneme silah çektiler. Uyuşturucu ve evlilik dışı birliktelikler çok yaygın. İnsanlar, küçücük çocuklara, 'Sevgilin var mı?' diye soruyorlar. Daha o yaşta onları bu tür kötü alışkanlıklara alıştırıyorlar. İnsanlar kendilerini çok kirletti. Bu şekilde aile kurumu yok edildi ve maalesef boşanma oranları çok yüksek. Aile yoksa çocuk ne olacak? Çetelere katılacak, yaralama, intihar vakaları olacak. Amerika’nın onuncu ölüm sebebi intihar. Aile yoksa komşuluk olmaz, komşuluk yoksa hırsızlık olur. Biz birbirimizi sormazsak, birbirimizle ilgilenmezsek hırsızın işini kolaylaştırırız." dedi.
"Faiz kölelik demektir"
Annesi ile beraber aynı gün üniversiteden mezun olduklarını söyleyen Kepler "Annem yüksek lisans bile yaptı ama bir tuzağa düştü. Eğitim almak için faizle borç aldı. Şimdi 70 yaşına yakın ve hâlâ çalışmak zorunda çünkü faizden kaynaklanan borcunu ödemesi lazım. Faiz kölelik demektir." ifadelerini kullandı.
Amerikalı olmak yada modern olmanın önemli olmadığını, önemli olan aklını kullanarak Allah’a kul olmak gerektiğini dile getiren Kepler, "Dünyayı değiştirmem gerektiğini çok söylediler. Doktor olup insanların hayatını kurtarsam dünya değişir mi? Ya da avukat olup insanların haklarını savunsak, onların haklarını savunsak ama kanunlar bozuksa dünya değişir mi? Belki bunların cevabını kilisede bulurum dedim ama annemin kilisesi başka babamın kilisesi başka şey söylüyor. Çok düşündüm. Çok soru oluştu kafamda ve bunları kâğıda döktüm. 16 yaşında rahibeye giderek sorularımı sıralamaya başladım. Kendince bazı cevaplar verdi ama kendi kafasından mı kilisenin buyruklarından mı bilmiyorum. Çünkü kitabı açıp yeterli delil göstermedi. Tatmin olmadım, çıktım ve artık kiliseye gitmeyeceğim, dedim. Fakat kalbimde boşluk kaldı. Kötü rüyalar görmeye başladım. Bunu unutmak için yaptığım spor aktiviteleri ve sanatsal çalışmalarıma yoğunlaştım ama bir türlü kurtulamadım." diye konuştu.
"3 yıl boyunca aradığım hikmet 40 Hadis'te gizliymiş"
Kepler, Müslüman olma sürecini ise şöyle anlattı: Allah’a 3 sene boyunca, "Ya Rabbi! Bana hikmet ver.' diye dua ettim. Allah yardım etti ve Türkiye'den gelen bir öğrenci bana Allah’ı anlatmaya başladı. Bu kişi ne oruç ne de namaz kılmıyordu ama Allah’ı tanıyordu. Bir gün bana nazar boncuğu hediye etti. Ben en fazla iki gün yanımda tuttum çünkü cam parçası beni koruyamazdı, kırıp attım. Sonra bana 40 Hadis kitabını hediye etti. Meğer aradığım buymuş. Bu kitap ben doğmadan önce Müslüman öğrenciler tarafından üniversitenin kitaplığına bırakılmıştı. O kitap normalde yarım saatte okunurdu belki ama iki gecede okudum çünkü okuyup geçemezdim. Okuyup anlamalı, kalbime yerleştirmeliydim. Meğer 3 yıl boyunca aradığım hikmet 40 hadiste gizliymiş. Hakikate o kadar açtım ki 40 Hadis yetti. Bu kitap üzerinde en güzel insan olan Hazreti Muhammed (sallallahualeyhivesellem) ile tanışıp Müslüman oldum." dedi.
Najla Tammy Kepler kimdir?
1971 yılında ABD'nin Teksas eyaletinde Hıristiyan bir ailenin ilk çocuğu olarak dünyaya gelir. Kepler, Hıristiyanlığın ana mezheplerinden birine mensup olmayan ailesi tarafından kiliseye bağlı dindar biri olarak yetiştirilir. Çocukluğundan itibaren fıtratının sesini dinleyerek sürekli sorgulama içerisinde olan Kepler, 19 yaşında Müslüman olmaya karar verir ve kısa süre sonra da evlenir. Üniversitede okurken bir kızı dünyaya gelir. 1994 yılında mezun olup Dallas’a taşınır. Orada bir oğlu dünyaya gelir.
1998 yılında Türkçe öğrenmeye başlayan yazar, 2005 yılında Türkiye’ye yerleşir. ‘The Natural Path’ (doğal yol) ismiyle bir radyo programı yapan Kepler, Teksas’ta yayınlanan ‘Living İslam 3 (yaşayan İslam), Life Story Of Prophet Muhammet(Muhammet sav peygamberin hayat hikayesi) isimli ders kitaplarına da katkıda bulunur. Yazar Kepler, Müslüman olduktan sonra çok merak ettiği Arapça dilini de öğrenmeye devam etmektedir. (Nizamettin Aşkin- İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Milli Savunma Bakanlığı, Kürecik'teki NATO radarından elde edilen bilgilerin NATO prosedürleri çerçevesinde müttefiklerle paylaşıldığını, NATO müttefiki olmayan ülkelerle paylaşımın söz konusu olmadığını açıkladı.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, yürekleri Allah ve Resul'ünün sevgisi ile yanıp tutuşan mü’minler için mübarek bir yolculuk olan haccın, İslam’ın en kapsamlı ibadetlerinden birisi olduğunu söyledi.
Batman'daki şarküteri işletmecileri ve hayvan besicileri, yağan yağışların peynirde bolluğu beraberinde getirdiğini belirterek bu durumun taze peynir fiyatlarının da düşmesine neden olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan "Millî Mücadele sırasında Türkiye'deki Kuvayımilliye ne ise HAMAS da işte aynen odur. Bunu söylemenin de bir bedeli olduğunun elbette farkındayız." dedi.