Gaziantep'te 5 kişinin öldüğü 6-8 Ekim olaylarına ilişkin hazırlanan iddianamede, FETÖ/PDY ile bağlantılı bazı sanıkların saldırılarda kullandıkları silah ve mühimmatları Kobani'den temin ettiğine yer verildi.

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın çağrısıyla 2014 yılında Kobani bahanesiyle Gaziantep'te çıkan 6-8 Ekim olaylarında, 5 kişinin hayatını kaybettiği, 39 kişinin yaralandığı saldırılarla ilgili tutuksuz yargılanan 10 sanıktan bazıları hakkında hazırlanan iddianamede FETö ile PKK arasındaki bağlantılarına dikkat çekildi.

Gaziantep'te gerçekleştirilen, 5 kişinin hayatını kaybetmesine ve 39 kişinin de yaralanmasına neden olan 6-8 Ekim saldırılarına ilişkin Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Şahinbey ve Şehitkamil ilçesindeki bazı mahallelerde yaşanan eylemlere katılanların, "Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak, silahı terör örgütüne üye olmak, kasten adam öldürme ve adam öldürmeye teşebbüs" suçlarından cezalandırılması talep edildi.

İddianamede, sanıklardan İ.I. ve M.I'nın, 17-25 Aralık darbe girişiminin ardından FETö okullarına gönderdikleri çocuklarının öğretmenleri aracılığıyla örgüte para yardımında bulunduğu, FETö bağlantısı nedeniyle kapatılan derneğin ve Kürtçe yayın yapan Dünya TV'nin kurucuları arasında yer aldıkları vurgulandı.

Gizli tanık beyanlarına da yer verilen iddianamede, gizli tanık Sefer'in 9 Ekim 2014 tarihinde akşam saat 19.00 sıralarında bir yakınını ziyarete gitmek için Hasip Durri Caddesi'nde bulunduğu, bu sırada PKK yandaşlarını protesto etmek için Barak Mahallesi tarafından bir grubun geldiğini ve PKK'lilerin kaçmaya başladığını belirtti.

Bu sırada A.I'nın, evine gelen PKK'lilere silah verdiğini anlatan Sefer, sonra da bu silahların ateşlendiğini gördüğünü, saldırılara tepki gösteren vatandaşlara yönelik PKK yandaşlarının taşlı ve molotof kokteylli saldırı gerçekleştirdiğini aktardığı belirtildi.

Sefer, ayrıca tepki amacıyla sokağa çıkan sayıları yaklaşık 2 bini bulan vatandaş ile yaklaşık 500 kişilik HDP/PKK'liler arasında silahlı, bıçaklı, taşlı ve sopalı çatışmaların meydana geldiğini aktardı.

Gizli tanık Baran ise, iki grup arasında olaylar çıktığını, PKK'lilerin vatandaşlara rastgele ateş açtığını gördüğünü beyan etti.

Ayrıca, iddianamede, PKK'yi destekleyenler arasında yer alan ve eylemler devam ederken yaralanan M.I'nın daha sonra tedavi için FETö'nün "abileri" aracılığıyla Gülhane Askeri Tıp Akademisine (GATA) sevk edildiği bilgisi yer alırken, İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince daha önce "uyuşturucu madde ticareti yapmak" şüphesiyle sanıklardan İ.I'nın cep telefonunun mahkeme kararıyla dinlenildiği ve "Kobani olayları"nda da önemli görüşmelerin yapıldığı kaydedildi.

İ.I.'nın telefon görüşmelerinden birinde Suriye sınırında "büyük demir" şeklinde şifrelenen ifade ile uzun namlulu silahların gömülü olduğu daha sonra bu silahların M.I. ve İ.I. tarafından 9 Ekim'deki olaylarda kullanılması için Gaziantep'e getirildiği ve bu kişilerin silahları evlerinde saklamaları için A.I. ve İ.I'ya verdikleri, bir gün sonra da 5-6 şüphelinin eve girerek silahları aldığı gizli tanıkların ifadelerine de yansıdı.

öte yandan, tutuksuz yargılanan 10 sanıkla ilgili yargılama sürecinin başladığı belirtildi.

Gaziantep'te 6-8 Ekim 2014 tarihleri arasında Şahinbey ilçesindeki olaylarda 5 kişi hayatını kaybetmiş, 4'ü polis olmak üzere toplam 39 kişi yaralanmıştı. Olaylarda ayrıca vatandaşlara ve kamuya ait işyeri ve araçlar yakılmış, büyük çapta maddi hasar oluşmuştu.

PKK-FETö işbirliği Mersin'de de gündeme gelmişti

Söz konusu PKK-FETö işbirliği Mersin'deki 6-7 Ekim olaylarında da gündeme gelmiş, kentteki olaylar esnasında HDP'li grup Mustazaflar Cemiyeti binasına saldırmış ancak önceden haber verilmesine rağmen emniyet güçleri herhangi bir önlem almamıştı. Olayların neticesinde HÜDA PAR Karaman İl Başkanı Hasan Atım da bir gözünü kaybetmişti.

Saldırılar devam ederken polis derneği ablukaya almış, içerde arama yapma bahanesiyle derneği üye ve gönüllerinin binadan çıkmasına izin vermemişti. O sırada da derneğin üye ve gönüllülerinin ev, işyeri ve araçlarına saldırılar yapılmıştı.

Dönemin İlçe Emniyet Müdürü Yaşar Aksoy ve TEM Şube Müdürü Mehmet Tüfek'in de 15 Temmuz darbe girişimin ardından FETö'den tutuklanması, bir kez daha FETö/PKK işbirliğini gözler önüne sermişti. (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)