Gazze’de aylardır devam eden saldırılar ve yaşanan insanlık dramına dikkat çekmek amacıyla Peygamber Sevdalıları Vakfı öncülüğünde bir araya gelen vatandaşlar, işgalci siyonistlerin  gerçekleştirdiği soykırıma tepki göstererek, 57 İslam ülkesine sessiz kalmamaları yönünde çağrıda bulundu.

İşgal rejiminin zulmüne karşı direnen Gazzelilerin yaşadığı açlık ve sefaletin dünya kamuoyuna duyurulması amacıyla, Peygamber Sevdalıları Vakfı tarafından Diyarbakır'da kitlesel bir yürüyüş ve ardından basın açıklaması düzenlendi. Etkinlik, yaklaşık iki yıldır süren soykırıma dikkat çekmek ve HAMAS’ın Ağustos’un ilk haftasını “Küresel Direniş Günü” ilan etme çağrısına destek vermek amacıyla gerçekleştirildi.

Peygamber Sevdalıları Vakfı tarafından düzenlenen yürüyüşe katılan vatandaşlar, Gazze’de yaşananların tüm insanlığı ilgilendiren bir sorun olduğunu belirterek, İslam dünyasının liderleri ile uluslararası kamuoyuna sert eleştiriler yöneltti. Katılımcılar, daha etkin ve somut adımlar atılması çağrısında bulundu.

“Gazze harabeye dönmüş durumda, kimse müdahale etmiyor”

Düzenlenen yürüyüşe katılan Hüseyin Bilal Aktu, HAMAS’ın çağrısıyla toplandıklarını belirterek "Gazze’de kardeşlerimiz bombalar altındayken biz burada elimiz kolumuz bağlı, hiçbir şey yapamıyoruz. Yardımların bir kısmı ulaşıyor ama o da yetersiz. HAMAS’ın çağrısıyla bu alana geldik. Burada kardeşlerimizin sesine ses olmaya ve sesimizi yükseltmeye geldik. Belki bu, Gazze’deki kardeşlerimize bir umut olur. Gazze harabeye dönmüş durumda ve kimse müdahale etmiyor. Buradan Cumhurbaşkanına sesleniyorum: Lütfen, Gazze’deki kardeşlerimiz ölüyor, siz neyi bekliyorsunuz?" ifadelerini kullandı.

"Siyonistlerin en büyük sermayesi olan ticaretini bitirmeliyiz"

İşgal çetesiyle yapılan ticaretin dolaylı olarak Gazze’deki sivilleri hedef aldığını söyleyen Saim Çelik "Soykırıma uğrayan Gazzeli kardeşlerim için buradayım. Gönül isterdi ki Kassam mücahitleriyle aynı safta mücadele edeyim. Buradan devlet yetkililerine sesleniyorum, artık sadece kınamaktan vazgeçin. Yolu açmaları durumunda, oraya gönüllü olarak ilk gideceklerden biri ben olurum. Oradaki kardeşlerimizin üzerine bombalar yağarken biz kendimizi burada rahat hissedemiyoruz. Buradan siyonistlere giden her bir mal, Gazzelilere bir kurşun olarak gidiyor. Boykotu ciddiye alalım. En ufak bir alışverişte bile dikkat etmek gerekiyor. Siyonistlerin bu savaştaki en büyük sermayesi ticarettir. Onların ticaret hayatını bitirmeliyiz. Mücahitler kazanacak ve bu utanç, bütün ümmete yetecektir."

“Bu bir vicdan meselesidir"

Vicdan sahibi herkesin bu zulme karşı ses çıkarması gerektiğini söyleyen Firdevs Pamuk ise “Bizim de evlatlarımız var. Kendimizi onların yerine koyarsak mesele daha iyi anlaşılır. Kim düzenliyor diye bakmadan, Müslümanlar olarak bu tür etkinliklere katılmalıyız. Her gün olsa da katılmalıyız” diyerek birlik çağrısında bulundu.

Gazze’de yaşananların yalnızca dini bir mesele değil, aynı zamanda tüm insanlığı ilgilendiren bir sorun olduğunu dile getiren Şefika Ekelik ise herkesin elinden geleni yapma sorumluluğuna sahip olduğunu belirtti.

“57 İslam ülkesi var ama bir adım atılmıyor”

Zeynep Yavuz ise, İslam dünyasının pasifliğine dikkat çekerek "Biz Müslümanlar olarak, Hazreti İbrahim’e yardıma giden karınca misali bir araya gelip bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Ancak bu yaptığımız kesinlikle yeterli değildir. 57 İslam ülkesi olmasına rağmen herhangi bir adımın atılmayışı, gerçekten insanlık olarak sınıfta kalmanın bir nişanesidir. İnsanların, hele hele bebeklerin açlıktan ölmesinden dolayı, bütün dünyanın meseleyi sorgulaması ve bunun için adımlar atması gerekiyor. Artık kınamanın ötesine geçmek lazım. Kınamalar işe yaramıyor. İnsanlık olarak bir araya gelip bu canavar dediğimiz siyonizmden ve onun yandaşlarından insanlığı kurtarmamız gerekiyor." şeklinde konuştu.

"Bu sadece Müslümanların değil, vicdan sahibi herkesin sorumluluğudur."

Bu meselenin hem insanlık hem de İslam adına bir utanç olduğunu dile getiren Halime Arsun İslam ülkelerinin liderlerine çağrıda bulunarak şöyle konuştu "Bence bir anne olarak değil, bir insan olarak bakmalıyız. Bu bir insan ve İslam çağrısıdır. Bu zulmü tüm Müslümanların değil, tüm insanların üstlenmesi lazım. Bir anne olarak değil bir insan olarak bakarsak vicdanen bunu önlemeliyiz. Bu baştaki Müslümanım diyen liderlere yazıklar olsun. Gece kafalarını nasıl o yastığa rahatça koyuyorlar bilmiyorum. Biz Müslümansak safımız belli olmalı. Diyecek söz bulamıyorum. Evladınızın karnı ağrısa siz duramazsınız ama nasıl bir evladın açlıktan ölmesine katlanabiliyorsunuz?"

“Evimizde rahat uyuyamıyoruz”

Filistin’e destek vermek için eyleme katıldığını söyleyen Riyad Yaman ise "Filistin’e destek olmak için geldim buraya. Filistin için yürüyeceğim. Gazze’deki kardeşlerim için çok üzülüyorum. Kardeşlerimiz bombalar altındayken biz evlerimizde uyuyoruz ve onlar için dua bile etmiyoruz." diyerek duygularını dile getirdi. (İLKHA)