Siirt Milli Eğitim Müdürlüğünün düzenlediği 2020 Eğitim Çalıştayı'nda konuşan Mili Eğitim Müdürü Deniz Edip, gençlerin ihmal edilmemesi gerektiğini belirtti.

Siirt İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından düzenlenen 2023 Eğitim Vizyonu Çalıştayı “Çocuklarımız İçin Bir Araya Geliyoruz” temasıyla öğretmen evi konferans salonunda düzenlendi.

Çalıştaya Vali Yardımcısı Selim Erkovan, Siirt Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Hasan Basri Memduhoğlu, Milli Eğitim Müdürü Deniz Edip, Sağlık Müdürü Dr. Erol Emre Ömür, İl Emniyet Müdür Yardımcısı Halil Doğanay Sivil Toplum Kuruluşları ve okul müdürleri katıldı.

2023 Eğitim Vizyonu Siirt Çalıştayı ile ilgili tanıtım filmiyle başlayan çalıştay, Milli Eğitim Müdürü Edip Deniz’in açılış konuşmasıyla devam etti. Sorunlara net çözümler üreterek çocuklarımıza daha iyi bir geleceği inşa edebilmemiz için eğitimin ihmal edilmemesi gerektiğine dikkat çeken Deniz, şehirleri imar ederken nesli ihmal ederseniz gün gelir imar ettiğiniz şehirleri, ihmal ettiğiniz nesiller yıkacaktır.” dedi.

"Eğitimde hak ettiğimiz yerde olduğumuza inanmıyoruz"

"İsmail Fakirullah ve İbrahim Hakkı gibi büyük bilginlerin yetiştiği bu topraklarda maalesef eğitimde hak ettiğimiz yerde olduğumuza inanmıyoruz." diyen Deniz, “İstiyoruz ki Siirt, tarihine geçmişine, uygun bir yere taşıyalım. Siirt kadim bir memleket ve 12 bin yıllık bir geçmişe sahiptir. Hiçbir başarısızlık tesadüf değildir. Buna bir neşter vurmak için alanda paydaş dediğimiz bütün kurumlarımızla birlikte uzun uzun istişare yapmak istedik. Sizlerin görüşleri bizler için çok önemli gece gündüz oturup Siirt’i daha iyi nereye taşıyabiliriz? Bunun değerlendirmesini yapıyoruz. Fakat sizlerin bakış açısıyla Siirt’te temel eğitimin sorunları nelerdir, neler yapılabilir? Buradaki amacımız kalitemizi arttırmaktır. Yoksa eleştirmek dünyanın en kolay işidir.” ifadelerini kullandı.

Siirt Mili Eğitim Müdürlüğünün organize ettiği bu çalıştayda katılımcıların dikkatine sunmak amacıyla veli, öğrenciler, öğretmen ve yöneticilerle görüşmeler yaptıklarını ifade eden Siirt Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türkçe Eğitim Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Erhan Akın, ilgili paydaşlardan eğitim süreci ile karşılaştıkları sorunlarla ilgili sorular yönelttiklerini kaydetti.

Eğitim paydaşlarının en dikkat çeken sorunu iletişimsizlik

Muhataplarımızın tamamına yakını iletişim başlıklı soruna dikkat çektiklerini ifade eden Akın, “Öğrenciler, öğretmelerden ve velilerinden dert yanarken veliler öğretmen ve idarecilerin kendilerine yönelik iletişimi sorununa vurgu yapmışlar. Öğretmenler ise velilerin ilgisizliğini, diyaloğa kapalılığını ve idarecilerin de koordinasyon ve genel anlamda yardım etmediğine dikkat çekmişlerdir. Eğitim paydaşlarının en dikkat çeken sorunu iletişim sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır. Peki, nedir bu iletişim yâda iletişimsizlik? Okullarda sesimiz yüksek, Öğrencilerimizin, öğretmenlerimizin, idarecilerimizin sesleri yüksek. Evlerimizde de seslerimiz yüksek, anne ve babaların sesleri yüksek, eşlerin sesleri yüksek, çocukların sesleri yüksek, teflonlarımızın, tabletlerimizin, bilgisayarlarımızın sesleri yüksek ama buna rağmen iletişim seviyemiz çok düşük.” diye konuştu.

"Bağırıyoruz ama anlaşamıyoruz"

İletişim kurmakta sorun yaşandığına dikkat çeken Akın, “Bağırıyoruz ama anlaşamıyoruz. Neden? İnsanlar birbirlerine kızdıklarında kalpleri birbirlerine uzaklaşır.  Ve bu uzaklaşma insanları bir birlerine bağırmasına neden olur. Çünkü kalpler uzaklaştı mı karşıdakine sesinizi iletmek için bağırmaya başlıyorsunuz. Biz kızdığımızda insanlara bağırmamalıyız, kalplerimizi onlara yakın tutmalı ve kalplerimizin bir birinden uzaklaşmasına müsaade etmemeliyiz. İki insan bir birini sevdiği zaman hiç bağırdıklarını duydunuz mu? Hayır. Bir birini seven insanlar iletişim kurarken çok daha yumuşak bir ses tonuyla konuşurlar. Biz çocuklarımızı niye doğurduk? Sevmek ve sevilmek için insan neden var? Sevmek ve sevilmek için bu nedenle sevmek ve sevilmek için var olduğumuz bir dünyada birbirimize neden bağırıyor ve birbirimizle iletişim kurmada neden sorun yaşıyoruz, bunu çözümü ne olabilir? Kalplerimizi birbirimize yakın, sevgi bağımızı, günlük sorumluluklarımızın arasına kalp yakınlaştırma anılarını serpiştirmektir.” şeklinde konuştu. (Murat Orhan-İLKHA)