Göçün sadece bir ülkenin ve bir şehrin sorunu olmadığını belirten Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Gür, göçün tüm dünyanın sorunu olduğunu söyledi.

Gaziantep Üniversitesi tarafından 14-17 Ekim tarihleri arasında düzenlenecek “Dünya Göç ve Mülteci Kongresi” için hazırlıklarda son aşamaya gelindi. Dünyanın 21 ülkesinden gelen akademisyen ve araştırmacıların katılımıyla gerçekleştirilecek olan kongrede, göçmen ve mültecilerin sağlık, hukuk, toplumsal ve kültürel sorunları ele alınacak.

Gaziantep’te düzenlenecek ve 4 gün sürecek olan kongre öncesi Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Gür, kentte görev yapan ulusal ve yerel medya temsilcileri ile bir araya geldi.

Gaziantep Üniversitesi Rektörlük Senato Salonu’nda basın toplantısı düzenleyen Gür, kongre ile ilgili bilgi verdi.

Gür, kongrede, dünyanın birçok bölgesindeki Suriyeli ’nin ruhsal, akut ve kronik hastalık durumları ile ilgili bir bildirinin yayımlanmasının planlandığını belirtti.

Gaziantep Üniversitesi’nde 14-17 Ekim tarihleri arasında düzenlenecek kongreye, dünyanın toplam 21 ülkesinden akademisyen, araştırmacıların, uluslararası organizasyonların, derneklerin ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin katılacağının bilgisini veren Gür, “Kongrede, yerinden edilmiş 13,1 milyon Suriyelilerin acil ihtiyaçlarına nasıl cevap verilebileceği ve yaşam koşullarının nasıl iyileştirilebileceği, uluslararası haklardan ve ülkelerin vatandaşlık haklarından etkin bir şekilde nasıl yararlanabilecekleri gibi konuların da ele alınması hedefleniyor.” dedi.

Üniversite olarak, Suriye konusunda önemli bir misyon üstlendiklerini ve öğrenim çağındaki öğrencilere kapılarını açtıklarını belirten Gür, Suriyeli öğrencilere kendi dillerinde eğitim imkanı sağlayan bazı programlar açtıklarını, geçtiğimiz yıl eğitime başlayan Cerablus Meslek Yüksek Okulu’ndan sonra, önceki gün de El-Bab, Azez ve Afrin’de üç fakültede derslerin başladığını kaydetti.

“Suriye’de açtığımız fakültelerde eğitim başladı”

Gür, Türkiye'nin 2011'den bu yana Suriye sınırında devam eden sıkıntılı süreci yerinde müdahalelerle çözmeye çalıştığını belirterek, “Türkiye, bir taraftan sınır ötesi operasyon yaparken, bir taraftan da Suriye sorununa yerinde müdahalelerle oradaki zulüm ve problemleri sonlandırmak istedi. Gaziantep Üniversitesi'nin de öncülüğünde Suriye’de eğitim kampüsleri açılarak, herkesin eğitim alabilmesi için büyük çaba sarf ediliyor. Suriye’de, El-Bab'da, Azez’de ve Afrin'de fakültelerin açılışını yaptık.” dedi.

“Göç tüm dünyanın sorunudur”

Göçün doğru koordine edilmesi gerektiğini belirten Gür, “Bugün yerlerinden edilen Suriyeliler başta olmak üzere, göç konusunun doğru koordine edilmesi lazım. Göç bir ülkenin, bir şehrin sorunu değil, dünyanın sorunudur. Çünkü yerinden edilmiş her insan, aynı zamanda toplumsal sorun olacak şekilde karşımıza çıkıyor. O yüzden Türkiye yerinden edilmiş olan her bir ferdi diline, dinine, ırkına, mezhebine ve meşrebine bakmadan her türlü yardımı yapıyor. ” diye konuştu.

“Göç konusunda en fazla inisiyatif alan ülke Türkiye'dir”

“Dünya Göç Kongresi'nin ev sahipliğini Gaziantep Üniversitesi’nin yapacağını anımsatan Gür, “Çünkü 2011 yılından bu ana yaklaşık olarak 13 milyon insan yerinden edilmiş durumda. Göçler ile birlikte Türkiye'ye 4 milyona yakın Suriyeli misafirlerimiz geldi ve 8 yıldır da onlarla birlikte yaşıyoruz. Ama aynı zamanda Lübnan ve Ürdün olmak üzere çok sayıda Suriyeli dünyanın farklı ülkelerine yerleşti. İstiyoruz ki, göçü doğru yönetelim, yıllar sonra Suriye krizinden geriye kalan insani felaketi minimize edelim. Bu konuda en fazla inisiyatif alan ülke Türkiye'dir. Türkiye’de ve en fazla inisiyatif alan şehir Gaziantep’tir. Görünürde İstanbul şehrinde biraz fazla Suriyeli gözükmekle birlikte, nüfus oranını baz aldığımızda ise Gaziantep şehrinde yaklaşık olarak yüzde 22 oranında Suriyeli misafirimiz var. O yüzden Gaziantep önemli. Ayrıca Gaziantep sınırın kenarında ve sürekli dinamik olarak inisiyatif alan bir şehir.” ifadelerini kullandı.

Gür, Gaziantep Üniversitesi’nin, savaşın ilk gününden itibaren Suriyeli öğrencilere yükseköğretimin kapılarını açtığını belirterek, Suriyeli öğrenciler için Arapça alanında lisans eğitimi almalarının yolunu açtıklarını belirtti.

Suriye’deki güvenli bölgelerde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kararnamesi ile geçen yıl Cerablus'ta ve bu yıl da El-Bab, Azez ve Afrin’de olmak üzere 3 tane yeni fakülte ile Suriyeli öğrencilerin eğitimlerine de katkı sağladıklarını ifade etti.

“Avrupa ne kadar güvenliyse Gaziantep’te o kadar güvenlidir”

Dışarıdan bakıldığında Gaziantep'in sınırda ve ateşin kenarında görüldüğünü, çoğu insanın Gaziantep’i güvenliksiz bir yer sandığına dikkat çeken Gür, “Ama biz diyoruz ki New York, Londra, Brüksel, Zürih, Berlin, Tokyo ne kadar güvenli ise Gaziantep’te o kadar güvenlidir. Bunun en önemli yolu, dünyadaki akademisyenleri buraya getirmek. Söyleyecekleri sözleri varsa gelip burada söylesinler ve buradaki bu buhran ortamını, barış, huzur ve uyum içerisinde yaşadıklarını görmelerini istiyoruz. Bizim diğer bir amacımız da dünyadaki göç olgusunu bizzat yerinde tartışarak birlikte bazı kararlar alabilmek. 4’üncü günün son oturumunda bazı kararlar alınarak, bu karar dünya kamuoyuna ilan edilecektir.” şeklinde konuştu.

Merkezi ABD’de bulunan ve Gaziantep Üniversitesi’nin kongre düzenleme ortağı olan Global Sağlık Araştırma Yönetim ve Çözümleri Derneği’nin Başkanı Prof. Dr. Adnan Hammad ise Ortadoğu’nun bu tür krizleri sıkça yaşadığına dikkat çekti.

“Dünyada yaklaşık 65 milyon mülteci var”

Dünyada yaklaşık 65 milyon mültecinin olduğunu belirten Hammad, “Ne yazık ki, o mültecilerin yüzde 51’i Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da yaşıyor. Kadınlar ve çocuklar, bu oranın yüzde 31’ini oluşturuyor. Türkiye’de yaklaşık 3 milyon Suriyeli konaklıyor. Kongremize, 23 ülkeden 258 bilim adamı gelecek. Bu bilim adamları mülteciler ve zorunlu göçmenlik hakkında konuşacaklar.” ifadelerini kullandı. (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)