Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi kavşağında herhangi bir trafik ışığı ve yönlendirme tabelası olmadığından trafik kazalarının yaşandığını belirten vatandaşlar, gerekli önlemlerin bir an önce alınmasını istiyor.
Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi kavşağında herhangi bir trafik ışığı ve yönlendirme tabelasının olmaması, cadde genişliğinin araç trafiğine yetersiz kalması, yaya kaldırımının eksikliğinin mağduriyetlere yol açtığını söyleyen vatandaşlar, söz konusu kavşaklarda son 4 yıl içerisinde en az 150-200 kazanın meydana geldiğini belirttiler.
Diyarbakır’ın en büyük sağlık hizmet merkezlerinden biri olan Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi yerleşkesinde gerekli çevre düzenlemesiyle beraber hastaneye bir tek ulaşımın sağlandığı yolun ilgili noktalarında trafik levha ve ışıklarının olmayışı birçok kazanın gerçekleşmesine neden oluyor.
Hastanenin yaklaşık 7 yıl önce kurulduğunu belirten çevre esnafından Kadir Kaya, hastanenin çevre düzenlemesi adına pek bir şey yapılmadığını söyledi.
Hastane çevresindeki noksanlıkları dile getiren Kaya, "Dolmuş durakları hastaneye mesafeli. Diş Hastanesi ile Eğitim Araştırma Hastanesine giden yolların çakıştığı noktada sık sık kazalar oluyor. Çünkü yolda düzen ve kaldırım namına herhangi bir şey yok. Bu yolu otobüs ve dolmuşların kullandığı gibi bazı zamanlarda ambulansta kullanıyor. Burada herhangi bir kavşak belirtilmemiş, serbest yoldur. Yol hakkı ve üstünlüğü kimde olduğu belli değil. Burada bir an önce çevre düzenlemesinin yapılması lazım." dedi.
"Hastane otoparkı yetersiz"
Otopark alanında da sıkıntıların yaşandığını hatırlatan Kaya, "Hasta yakınları araçları için hastanenin otopark alanında yer bulamayınca yakın çevreye park etmek mecburiyetinde kalıyorlar. Diyarbakır’ın en büyük hastanesinden bahsediyoruz ama yolu yok. Arka taraftan verilmesi gereken yol halen verilmemiş. Burada 4 kış yaşadım ve zorluğunu gördüm. Kış olunca yollardaki su birikintilerinden ve çamurdan kaynaklı çok zorluklar yaşanıyor. Bulunduğumuz yerde kaldırım dahi yok. Hastalar zaten mağdur, bu zorluklar karşısında daha da mağdur oluyorlar." ifadelerini kullandı.
4 yıldan bu yana hastane çevresinde esnaflık yaptığını ve bu süre içerisinde sıkıntıların giderilmediğini ifade eden Nevzat Alican, "Göründüğü gibi asfalt ve kaldırım yok. Hastaneye giden vatandaşlar 500 metre yağmurda ve karda yürümek zorunda kalıyor. Gelip burada ilaçlarını alıp tekrar 500 metre durağa geri gidiyor." diye belirtti.
"Hemzemin geçit bariyeri bozuluyor"
Alican, "Demiryolu daha bir sıkıntılı sürekli inen hemzemin geçit bariyeri bozuluyor. 4 yıl içeresinde en az 150-200 kez kaza meydana gelmiş ve çoğuna da şahit olmuşuz. Trafik ışıkları yok. Hastane kavşağında giden ve gelen araçlar santimle birbirini kurtarıyor. Bu eksikliklerin bir an önce giderilmesini temenni ediyoruz." şeklinde konuştu.
Trafik ışıklarının olmayışı kazalara davetiye çıkardığını söyleyen Alican, "Sonuçta burası bir eğitim ve araştırma hastanesidir. Nerde baksan buraya günde bin hasta gidip geliyor. Kırmızı ışık yok. Burası bir hastane yolu, ambulans gidip geliyor ve sürekli hasta taşıyor, tren rayında hiçbir ışık yok. Büyük bir kazaya yol açabilir. Kaldırım yok, vatandaş caddeden yürüyerek hastaneye gidiyor. Bunun bir an önce giderilmesini istiyoruz." ifadelerini kullandı.
Kaldırım olamadığı için kazalar oluyor
Trafik ışıkları ve kaldırımlar olmadığı için kazaların yaşandığına dikkat çeken Ubeydullah Karael, olan kaldırımlara da araçların park edildiğine dikkat çekti.
Karael, "Acile giriş yaptığımız zaman ne bir yaya geçidimiz ne de kırmızı ışığımız var. Hiçbir güvencemiz yok. Ana yola bağlanan kavşakta bir ışık yok. Ben burada kaç defa kazalara şahit oldum. Yayalara çarpıyorlar çünkü kaldırım yok. Olan yerlere de arabalar park ediyor." dedi.
"Yollar kötü, duraklar çok uzak ve kaldırım yok"
Hastane yolu güzergâhını kullanmak mecburiyetinde kalan ortaöğretim öğrencilerinden Berat İpek, yolların dar ve durağın uzak olmasından dolayı zorluk yaşadığını söyledi.
Her gün okula gitmek için 500 metre ilerdeki durağa gittiğini belirten İpek, "Durak çok kalabalık. Burası, Diyarbakır’ın en büyük hastanelerinden biri ama yollar çok dar. İnsanlar bu yollardan geçemiyor. Burada tren rayı var. Özelikle ambulans geldiğinde içindeki hastayla trenin geçmesini bekliyor. Yollarımız çok kötü ve kaldırım yok. Önümüz kış yollarımız bozuk ve duraklar çok uzak bu nedenle zorlanıyoruz." şeklinde konuştu.
"Trafik, yol ve hizmet açısında aksaklık var"
Hastane kurulmadan önce yapılması gerekenlerin sona bırakıldığına dikkat çeken Abdurrahman Avcı ise, çevre düzenlemesi konusunda üvey evlat muamelesinin uygulandığını savundu.
Avcı, "Hastane yapılmadan detaylara ilişkin bir hazırlık yapılmış olması lazım. Hastanemiz bitti ama ne yazık ki başta yapılması gerekenler sonradan yapılmaya çalışıldı. Trafik, yol ve hizmet açısında aksaklık var. Hastane etrafı üvey evlat gibi, hizmet yok. Refüj ve yol genişletilmesiyle ilgili hastaneye giden yolların ayrıştırılması lazım ve bunların hepsinin düzenli olması gerekir." ifadelerini kullandı.
"Buranın görüntüsü Diyarbakır’ın 20 yıl önceki haline benzer"
Hastane çevre düzenlemesinin yapılması gerektiğini vurgulayan Avcı, "Hastanenin çevresi köy gibi ne kaldırım ne de yaya yürüyüş bandı var. Buranın görüntüsü Diyarbakır’ın 20 yıl önceki haline benziyor. Yetkililerin buraya duyarlı olması lazım. Hastane yolu olmasından dolayı buraya biraz daha itina gösterilmesi gerekir." dedi.
Hemzemin geçitteki tehlikelere dikkat çeken Avcı, "Tren buradan geçtiği zaman göreceksiniz bariyer inmesine rağmen trafik işliyor, büyük bir kazaya sebep olabilir. Bazen bariyer takılı kalıyor, saatlerce sinyalizasyon çalışıyor, tren gelecek diye araçlar burada bekliyor. Bazen de sinyalizasyon takılı kalmış deyip trafik işliyor. Ama göreceksiniz burada çok büyük bir kazaya sebep olacak. Bu konulara binlerce kez şahit olmuşuz. Onlara; sizin ‘bariyeriniz takılı kalmış gelin bunu yapın’ diyoruz. Onlarda gelip yapıp gidiyorlar. Ama bir saat sonra yine bozuluyor." şeklinde konuştu.
"Yol, hastane ve camiyi yarım yapmışsın. İnsanlara hizmet mi yoksa zulüm mü ediyorsunuz?" diye soran Avcı, son olarak şunları söyledi:
"Bu hizmet işi değil. Buradaki yolun 3 şeritli, kaldırımlı olması lazım. İnsana hizmet ibadettir. Bu zaman da bu çağda insanlarımız buna layık değil. Herhangi bir insan bu caddeye ve yola baksa rahatsız olur. Yetkililerin bu konuya duyarlı olmasını istiyoruz." (Ramazan Zeren, Gıyasettin Tetik-İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Mil-Diyanet Sen Genel Başkanı Celaleddin Gül, okul yönetiminin hakkı olmayan bir şeyi talep etmekle suç işlediğini, ayrıca öğrenciyi rencide edip velisini ise psikolojik baskı altına aldığını bildirdi.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli, "Söz konusu nüfus sayımında etnik kökene dair veri toplanmamış olsa da yoğun nüfus hareketliliği Iraklı Türkmen ve Arap kesimleri haklı olarak endişeye sevk etmiştir." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Her ne kadar günümüzde enerji arzında bir kriz yaşanmıyorsa da, enerji arz güvenliğinin temini noktasında her zaman hazırlıklı olmak önemlidir." dedi.
İçişleri Bakanlığı, Tunceli ve Ovacık (Tunceli) Belediye Başkanlarının PKK ile bağlantılı suçlardan ceza almaları ve soruşturmaları devam etmesi nedeniyle bu belediyelere ilgili vali ve kaymakamların kayyum olarak atandığını duyurdu.