İdlib'de rejim güçleri tarafından yapılan saldırıyı değerlendiren HÜDA PAR Genel Başkanı İshak Sağlam, "Türkiye doğrudan muharip güç olmamak için elinden gelen bütün çabayı sarf etmeli, diplomasi ve diyalog kanalları sonuna kadar zorlanmalıdır" dedi.

HÜDA PAR Genel Başkanı İshak Sağlam, Suriye rejiminin İdlib'de düzenlediği ve 34 askerin hayatını kaybettiği saldırıya ilişkin açıklama yaptı.

Meselenin emperyalistlere havale edilmemesi gerektiğini ve İslam coğrafyasında savaşın bir seçenek olmadığını söyleyen Sağlam, "Aslolan sulhtur! Silahsız/savaşsız çözüm mutlaka bulunmalıdır." dedi.

Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

"İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi'nde TSK mensuplarına Rusya'nın desteğiyle rejim güçleri tarafından yapılan saldırıda 34 can kaybı yaşanmış, 32 asker de yaralanmıştı. Bu elim hadisede hayatını kaybedenlere bir kez daha Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyoruz. Başta kederli aileleri olmak üzere milletimizin başı sağ olsun!

2011 Mart ayında Suriye'de iç karışıklığın başlamasından itibaren yanan fitne ateşinin bir an önce söndürülmesi gerektiğini, aksi takdirde bütün bölgeye yayılabilme potansiyeli taşıdığını ilk günden beri dile getirdik.

Astana ve Soçi mutabakatlarıyla siyasi çözüm umutları yeşermesine rağmen, maalesef sonraki süreçlerde kat edilen mesafenin boşa çıkarılması ve yakalanan olumlu havanın bozulmasına sebep olan adımlar, ateşin tekrar harlanmasına sebebiyet vermiştir.

Şu husus bilinmelidir ki; Suriye'deki savaşın ilk dönemlerinde 'Suriye'nin Dostları' olarak toplantılara katılan Batılıların aslında Suriye'nin ve Suriyelilerin dostu olmadığı, Suriye'deki savaşın bitmesini de istemediği artık herkes tarafından görülmüştür. Öyleyse Suriye'deki meselenin çözümü ABD, NATO, AB veya Rusya nezdinde aranmamalıdır.

İlk günden beri söylediğimizi tekrar ediyoruz: Meseleyi emperyalistlere havale etmek, ateşe benzin dökmektir! İslam coğrafyasında savaş bir seçenek olarak görülmemelidir. Aslolan sulhtur!  Silahsız/savaşsız çözüm mutlaka bulunmalıdır!

Türkiye doğrudan muharip güç olmamak için elinden gelen bütün çabayı sarf etmeli, diplomasi ve diyalog kanalları sonuna kadar zorlanmalıdır.

Bir Kürt Atasözünde dendiği gibi, 'Merovatî germa germ, neyartî nerma nerm' (Dostluk kurarken sıcağı sıcağına, düşmanlık ederken serinkanlı ve sakin kalarak, teenniyle) hareket etmek gerekir.

Tekrar milletimizin başı sağ olsun, Cenab-ı Allah bir daha benzer acıları yaşatmasın!" (Ramazan Casuk-İLKHA)