Diyarbakır İnanç Özgürlüğü Platformu tarafından yayımlanan yazılı bir açıklama ile Şırnak’ın İdil ilçesine bağlı Kozluca köyünde yaşanan PKK/HDP saldırısına sert tepki gösterildi.

Diyarbakır İnanç özgürlüğü Platformu, PKK/HDP yanlıları tarafından Şırnak'ın İdil (Hezex) ilçesine bağlı Kozluca (Xanıké) köyünde katledilen Abdulcelil Talayhan ve Mehmet Şerif Şimşek için taziye mesajı yayınlayarak yaşanan katliama sert tepki gösterdi.

Zalimlerin yaptığı zulümden asla vazgeçmeyecekleri belirtilen açıklamada, Hak ile batıl savaşında herkesin safını açıkça belli etmesi gerektiği vurgusunda bulunuldu.

"Bölge huzurunu HDP/PKK dinamitliyor"

Çözüm sürecinin HDP/PKK tarafından zulüm sürecine dönüştürüldüğü belirtilen açıklamada, Çözüm süreci ile bölgede barışın, kardeşliğin, huzurun, güvenin ve adaletin tesis olunacağı umudu beslenirken, son yaşanan saldırı ile şiddet ve kandan nemalananların PKK/HDP olduğunun bir kez daha açıkça ortaya konduğu belirtildi.

Açıklamada devamla, "Sözde demokrasi ve barış için yola çıktığını sananlar dün bir kez daha huzur ve güveni dinamitlediler. Yüce Allah Kuranı Kerimde Mealen "Onlara; Yeryüzünde fesat çıkarmayın!' denildiği zaman ise: 'Biz ancak ıslah edici kimseleriz' derler. İyi bilesiniz ki, onlar bozguncuların ta kendileridir, fakat bunun farkında değildirler" ifadeleri kullanıldı.

"Despot yapı her yerde kendini gösteriyor"

Despot bir yapı olan HDP/PKK'nın gerçek yüzünü bir kez daha Müslüman Kürt halkına gösterdiği belirtilen açıklama şu şekilde sürdü:

"Despotizmi ve Vandalizm'i ispatlarcasına hareket eden bu menfur yapı 6-8 Ekim'de Diyarbakır'da ve daha sonra Cizre'de yaşanan olaylar ile birlikte, son olarak ta, Şırnak'ın İdil ilçesine bağlı Xenıkê (Kozluca) köyünde yaşanan ve 2 muvahhit Müslüman'ın katledilmesi ile yaşanmıştır. Bölgemiz bu olayla yeniden ateş çemberinin içine sürüklenmiştir. Bu ateş çemberi yaş kuru demeden tüm bölge halkını kasıp kavuracaktır. Büyük bir zülüm ve fitne ateşi ile yeniden karşı karşıyayız."

"PKK Kürt halkının değerlerini yozlaştırıyor"

HDP/PKK'nin bölgede kendi düşüncesini halka zorla dayattığı belirten açıklamada, "Yıllardır mazlum Müslüman Kürt halkı bölgede Kemalist rejimin baskı ve dayatmalarına karşın sözde kurtarıcı ve hami rolü üstlenen HDP/PKK cenahını emperyalist dış mihrakların desteği ile bölge Müslüman halkını kendi menfur emelleri uğruna dizayn etmeye çalışmaktadır. PKK hareketi yıllardır silahlı çeteleri bu bölgede Müslüman Kürt halkının dini değerlerini yok saymış, gelenek görenekleri ve kültürlerini yozlaştırmış, kadınları bir meta olarak görmüş, kızlı erkekli toplu mağara birlikteliği oluşturmuştur." sözleri kullanıldı.

"HDP/PKK Kemalist rejimin zulümlerini aratıyor"

HDP yandaşları tarafından sokakları tedhiş eden olaylar ile camilerin ateşe verildiğini vurgulayan açıklama şu şekilde sürdü: "Bunlar, Medrese ve Kuran Kurslarını yakarak tıpkı CHP zihniyetinin bu bölgedeki uygulamaları ile bölge halkına Kemalist rejimin zulümlerini aratır bir konuma gelmiştir. Son olarak Şırnak'ın İdil (Xezex) ilçesine bağlı Xenıkê (Kozluca) köyünde HDP'lilerin HÜDA PAR'lılara saldırarak 2 kişiyi katletmesinden zulmün devam ettiğinin somut bir örneğidir. PKK bu bölgede adeta istilacı bir konumda hareket etmektedir. Kendi ideolojisi dışındakilere hayat hakkı tanımaz bir duruma gelmiştir. HDP'li siyasilerin de bu vahim duruma adeta çanak tutar bir tutum içinde olması bölgeyi kasıp kavuracak bir fitne ateşinin körüklemesine sebebiyet verecektir."

"Hükümetin sağır ve dilsiz kalması kabul edilemez"

Hiçbir sosyal hukuk devletinin kendi vatandaşlarını eli silahlı ve terör eylemlerini organize eden çete mensuplarının insafına terk edemeyeceğini ifade eden açıklamada, "Sosyal hukuk devleti tüm vatandaşlarının can, mal ve namusunu korumakla birinci derecede sorumludur. Bu anlamda PKK'lıların Müslüman bölge halkına yönelik yapmış oldukları yüzlerce saldırı karşısında Hükümetin sağır ve dilsiz kalması kabul edilemez. Daha önceleri de defalarca halka karşı şiddet uygulayan ortalığı terörize eden şehir eşkıyalarını eylemlere çağıran ve onlarca insanı öldürülmesine sebebiyet verenler hakkında herhangi bir soruşturma açılmamış olması HDP/PKK cenahının daha bir cesaretlendirmektedir." Denildi.

"Bu canilere dur! denilmelidir"

‘Halk, sözde barış süreci ile bir umut ışığı beklerken şu an yeni bir zulüm ve bölgeyi kuşatma altına alan fitne ateşi ile karşı karşıyadır' ifadesiyle devam eden açıklama şu şekilde sürdü: "Hükümet bir an önce duruma el koymalıdır. Bölgeyi fitne ateşine sürükleyen ve masum halkı katleden canilerden bir an önce hesap sorulmadır. Olayın vahameti ve durumun ne derece kritik bir konuma geldiğini ilgili mercilere ve yetkililere paylaşmayı bir görev biliyoruz. Başta halkımız olmak üzere bölgenin İslami ve insani Sivil Toplum Kuruluşları Allah nezdinde Adil şahitler olarak üzerlerine düşen manevi ve insani görevlerinin sorumluluğu olarak bu canilere dur demelidir."

"Herkes safını belli etmelidir"

Tüm Müslüman halkın sorumluluğunun gereği olarak yıllardır baskı ve zulüm altında inim inim inleyen bölgenin muvahhit Müslüman halkın yanında yer almaları gerektiğine vurgu yapılan açıklamada, "Herkesi sıkıntı ve acılarına ortak olmaya davet ediyoruz. Aksi takdirde bu zalimlere dur denmediği takdirde bölge bu zalimlerin hâkimiyeti altına girmiş olacak, vebal ve sorumluluk yetkisi olup ta yetkisini kullanmayanların boynunda kalacaktır. Unutulmamalıdır ki ‘Bi taraf olan, ber taraf olmaya mahkûmdur.' İfadeleri kullanıldı.

"Şehitlere Allah'tan rahmet diliyoruz"

Yapılan açıklamada son olarak şu ifadeler kullanıldı: "Diyarbakır İnanç özgürlüğü Platformu olarak; İdil'deki katliamda şehit olan HÜDA PAR üyeleri Abdulcelil Talayhan ile Mehmet Şerif Şimşek'e bir kez daha Rabbimizden rahmet diler, ailelerine sabr-ı cemil ve tüm Müslüman halkımızın başı sağ olsun. Allah Şehitlerin mekânlarını cennet eylesin." (Ali Fidancı - İLKHA)