Malatya Valiliğinin, Kudüs ve Kürecik Radar Üssü hakkında yapılması planlanan kitlesel basın açıklamasına izin vermemesi üzerine "Türkiyeli Direniş Cephesi Dostları" duruma tepki gösterdi.
Türkiyeli Direniş Cephesi Dostları, Kudüs ve Kürecik Radar Üssü hakkında yapmayı planladıkları kitlesel basın açıklamasına Malatya Valiliği tarafından izin verilmemesine bir basın bildirisi yayımlayarak tepki gösterdi.
Türkiyeli Direniş Cephesi Dostlarından yapılan açıklamada, Trump'ın, Kudüs ile ilgili aldığı son karar üzerine, Dünya genelinde olduğu gibi aynı zamanda Türkiye'de iktidar ve muhalefet partilerinin de meclis ve meclis dışında Kudüs meselesi ile ilgili alınan şeytani karara karşı ortak bir itiraz duruşu sergilediklerine şahit olunduğu belirtildi.
Hükümetin önderliğinde İstanbul'da yapılan İİT toplantısında "Doğu Kudüs Filistin'in başkentidir" kararının uygun görmedikleri belirtilen açıklamada, "Bu kararın yanlış olduğunu ve böyle bir kararı tanımadığımızı ilan ediyoruz. Bizler Kudüs'ün savunulmasının bu tip kararlarla değil büyük şeytan Amerika'nın ve bölgemizde bulunan mutlak şer İsrail'in def edilmesiyle olacağına inanıyoruz. Büyük şeytan Amerika'nın bölgemizdeki tek karakolunun İsrail olmadığını, bir de bölgemizdeki ülkelere sızmış olan Amerika ve NATO'nun elçilik ve askerî üslerinin de birer karakol olduğuna inanıyoruz." denildi.
Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi: "İşte bizler de, bu karakollardan bir tanesi olan Malatya’nın Akçadağ ilçesi Kürecik mevkiinde bulunan NATO radar üssünün kapatılması ve Kudüs’ün Savunulması için üç defa basın açıklaması yapma ve yürüyüş düzenleme izni talebinde bulunmamıza rağmen (10/12/2017 Kürecik, 17/12/2017 Akçadağ ve 24/12/2017 Malatya), bizlere her defasında kamu güvenliği ve OHAL’i gerekçe göstererek izin verilmediği tarafımıza bildirilmiştir. İktidarın bu meşru eylemlere izin vermemesi, kamuoyunda dillendirilmekte olan, ‘Hükümet İsrail ve ABD karşısında sadece hamasi söylemlerde bulunuyor. İsrail ile diplomatik ilişkileri kesmekten ve Mavi Marmara anlaşmasını iptal etmekten çekiniyor. Bu konuda tribünlere oynamayı tercih ediyor’ şeklindeki kanaatı maalesef beslemektedir. Bizler, madem, ‘Kudüs kırmızı çizgimiz, İsrail terör ve işgalci devlet ve Amerika 15 Temmuz’da bizleri arkamızdan vuran sözde stratejik ortak ise’, sizlere, ‘Malatya Valiliğinin Kürecik ile ilgili eyleme neden izin vermediği’ sorusunu yöneltiyoruz."
"Amerika ve İsrail'i protesto etmek için illaki belirli bir şablona mı girmek gerekiyor?" sorusunun yöneltildiği açıklamada, "Bu yanlış kararla bizler haklı ve meşru taleplerimizle beraber Kudüs davasını savunmaktan geri durmayacağımızı ve ülkemizdeki siyonist israilin güvenliğini sağlayan Kürecik ve 15 Temmuz hain darbe girişimin yuvası olan İncirlik dahil tüm NATO üslerinin kapatılması yönündeki talebimizi kararlılıkla her zemin ve şartlarda dile getirmeye devam edeceğimizi ilan ediyoruz. Kudüs'ün özgürlüğü NATO Kürecik Radar Üssü'nün kapatılmasından geçer. İşte bu yüzden ülkemizdeki Kürecik ve diğer şeytani NATO üslerinin kapatılmasını istiyoruz." diye belirtildi. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Milli Savunma Bakanlığı, Kürecik'teki NATO radarından elde edilen bilgilerin NATO prosedürleri çerçevesinde müttefiklerle paylaşıldığını, NATO müttefiki olmayan ülkelerle paylaşımın söz konusu olmadığını açıkladı.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, yürekleri Allah ve Resul'ünün sevgisi ile yanıp tutuşan mü’minler için mübarek bir yolculuk olan haccın, İslam’ın en kapsamlı ibadetlerinden birisi olduğunu söyledi.
Batman'daki şarküteri işletmecileri ve hayvan besicileri, yağan yağışların peynirde bolluğu beraberinde getirdiğini belirterek bu durumun taze peynir fiyatlarının da düşmesine neden olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan "Millî Mücadele sırasında Türkiye'deki Kuvayımilliye ne ise HAMAS da işte aynen odur. Bunu söylemenin de bir bedeli olduğunun elbette farkındayız." dedi.