Kurban ibadeti ve önemine değinen İl Müftüsü Ahmet Altıok, "Kurban, Allah’a manen yakın olabilmek için biz Müslümanlara ikram edilmiş bir ibadettir." dedi.

Siirt İl Müftüsü Ahmet Altıok, kurban ibadeti ve ehemmiyetiyle ilgili İlke Haber Ajansı (İLKHA)'ya değerlendirmelerde bulundu.

Altıok, kurban kesmenin ayet ve hadislerle sabit olduğunu belirterek, kurbanın Müslümanlara ikram edilmiş bir ibadet olduğunu söyledi.

Altıok, "Kur'an'da, 'Öyleyse Rabbin için namaz kıl, kurban kes.' buyrulur. Kurban; Hanefilerde vacip, Şafiilerde ise sünnettir.  Vacip hükmü Şafiilerde pek fazla kullanılmadığı için sünnettir. Peygamber Efendimiz, ‘Bizim bayram gününde ilk yapacağımız iş bayram namazı kılmaktır. Sonra kurbanımızı kesmektir. Her kim böyle yaparsa sünnetimize uymuş olur.’ diye buyurur. Başka bir hadis-i şerifte, ‘Kimin gücü yeter de kurban kesmez ise bizim meclisimize, bizim topluluğumuza yaklaşmasın.’ diye buyruluyor.  Kurban ibadeti çok önemli bir görevdir. Kur’an-ı Kerim’in Kevser suresinde ‘biz sana Kevser'i ihsan ettik. Öyleyse sen de rabbin için namaz kıl ve kurban kes.’ emri buyruluyor. Kurban, Peygamber Efendimizin çok kuvvetli bir sünnetidir." dedi.

Hanefilerde 3 gün Şafiilerde 4 gün boyunca Kurban kesilebiliyor

Kurban kesme ibadetinin Hazreti İbrahim’den itibaren başladığını belirten Altıok, “Dini bir vecibe olarak Müslümanların Kurban kesme ibadeti Hazreti İbrahim'in (aleyhisselam) oğlu İsmail'i (aleyhisselam) kurban etmeye kalkıştığı zaman başlıyor. Kur’an-ı Kerim'de, Cenab-ı Hakk, Cebrail (aleyhisselam) eşliğinde koç göndermiştir ve İbrahim'in rüyasına sadakat gösterdiğini, İsmail aleyhisselamın da Allah’ın emrine teslim olduğunu ve babasına itaat ettiği övgü ile anlatır. Kurban, Cenab-ı Hakk'a yakınlaşmak için, Allah’a manen yakın olabilmek biz Müslümanlara ikram etmiş olduğu bir ibadettir. Kurban Bayramı günü bayram namazına müteakiben Hanefilerde 3 gün Şafiilerde 4 gün boyunca deve, sığır, koyun, keçi cinsinden sağlıklı olan ve belirli yaşları doldurmuş olan hayvanlar kesilebiliyor." dedi.

Altıok, konuşmasının devamında şunları söyledi:

"Peygamber Efendimiz bir kurbanı ümmeti adına, diğer kurbanı ise ailesi adına kesmiştir. Kesilen kurbanın tırnaklarının ve kıllarının dahi mümin için sadaka olduğunu ve yere damlayan ilk kanın müminin günahlarına kefaret olacağı Peygamber Efendimiz bizlere müjdelemiştir. Kurban kesilirken sağ yanı üzerine yatırılır. Su verildikten sonra bıçak iyice bilenerek koyun, keçi ve dana cinsi kurbanların çenesine yakın bir şekilde 'Bismillah Allah-u Ekber' denilerek kesilir. Develerde ise göğüslerine yakın yerden kesilirler. Bilim adamlarının vermiş olduğu bilgiye göre, dini vecibelere uygun bir şekilde kesilen kurbanların, Allah’ın lütfu olsa gerek, acıyı hissetmedikleri söylenmektedir."

"Allah bizlerden rızasına uygun iş yapmamızı istiyor"

Kurbanın; kardeşlik duygularının, sevgisinin, hoş görünün, ümmet bilincinin bütün insanlara hissettirilmesi ve o anlayışın bütün insanları kucaklaması anlamına geldiğini söyleyen Altıok, "Cenab-ı Hak her şeyi insanoğlu için yaratmıştır. Allah, bizlere nimet lütfetmiş, bizler de dua ederken 'Allah’ım bu sanadır. Senin içindir, yani senin rızan içindir. Dostun, İbrahim aleyhisselamdan ve sevgili habibin Muhammed aleyhisselamdan kabul buyurduğun gibi bizden de kabul buyur.' diye dua edilir. Hac suresinde Cenab-ı Allah, ‘kesmiş olduğunuz kurbanların ne etleri, ne de kanları Allah’a ulaşmaz. Ancak sizin takvanız ve Allah’a olan sevginiz ulaşır.’ diye buyuruyor. Allah bizlerden rızasına uygun iş yapmamızı, onun sevgisinden başka bir karşılık beklemememizi istiyor. Peygamber Efendimiz Hazreti Aişe'den, kesmiş oldukları kurban etini ne yaptığını sorduğunda Hazreti Aişe cevaben, kurbandan bir but hariç hepsini dağıttıklarını söylüyor. Peygamber efendimiz, 'Demek ki bir but hariç kurbanın tamamı bizim olmuştur.' diyor." diye konuştu. (Murat Orhan-İLKHA)