​Diyarbakır’ın merkez Bağlar ilçesinde on binlerce insanın ikamet ettiği yaklaşık 5 kilometrelik bir alanda cami eksikliği nedeniyle ibadetlerini rahat yapamayan, çocuklarını Kur'an kurslarına yollamayan mahalle sakinleri yetkilere seslendi.

Merkez Bağlar ilçesi Bağcılar Mahallesi'ndeki Zümrütkent Caddesi başta olmak üzere yaklaşık 5 kilometrelik bir alanda cami eksikliği nedeniyle vatandaşlar ibadetlerini rahatça yapamıyor.

On binlerce kişinin ikamet ettiği bölgede, birçok kişi cami yoksunluğu nedeniyle Ramazan ayında teravih namazlarını bodrumda kılmak zorunda kalıyor. Öte yandan binlerce okul çağındaki çocuk da yaz Kur'an kurslarına gidemiyor.

İlgili kurumlara seslenen vatandaşlar, ibadetlerini rahatça yapabilmeleri için bölgeye birkaç caminin yapılması gerektiğini ifade ettiler.

Bölgedeki tek cami olan Zümrütkent Camii'nin imam hatibi Fuat Ezgi, Diyarbakır'ın Sur ilçesinde "Suriçi" olarak adlandırılan 5 kilometrelik bölgede 50 kadar caminin olduğunu hatırlattı.

İmam hatipliğini yaptığı cami dışında, Zümrütkent Caddesi ve civarında başka bir caminin olmadığını belirten Ezgi, "Köylerde 40 haneye sahip olanlar da cami var. 150 hanelik köyde 2 cami olur. Burada her bir apartman 40 hane. Zümrütkent çevresinde 400'e yakın apartman var.  Cami yok ve tahsis edilen alan da yok. Sahabeler olan şehrimizde camiye alan tahsis edilmemesi, caminin olmaması ne kadar acı bir şey. Bu çevrede 10'a yakın okul var. Bu da en az 10 cami gerektirir. Sadece bu cami var bu cami de 40 bin nüfusa hitap etmektedir. Uzak yerden gelmek zorunda kalan insanlar var ama gelemeyenler da var." dedi.

"Ezanın duyurulmadığı yerlere cami alanları tahsis edilsin"

İnsanların ibadet noktasında ciddi anlamda sıkıntılar yaşadıklarını vurgu yapan Ezgi, "Ezanın duyurulmadığı ve hiç gidilmediği yerlere cami alanları tahsis edilsin. Bu insanlarımızın ciddi anlamda sıkıntıları var. Yaz Kur’an kurslarında 170 erkek ve 150 kız öğrencimiz var. Aslında bu sayı azdır. Bu çevrede 20 bin civarında öğrenci var. Bunlardan sadece 300 kişi camiye geliyorsa bu bir kayıptır. Sokaktaki insanları çocukları kazandırabilmenin tek yolu çocukları camiye kanalize edebilmektir."

Zümrütkent Camii'ne 2 kilometre uzaklıktaki bir mesafeden gelmek zorunda kaldığını belirten Abdurrahim Meçin, ikamet ettiği evden ezan sesinin duyulmadığını aktardı.

Meçin, "Yaşlılarımız, hastalarımız, çocuklarımız var. Bunları camiye gönderemiyoruz. Bu nimetten faydalanamıyoruz.  Durumu yetkililere söylememize rağmen bize 'yeni yapılan imar bölgesinde cami alanı yok' diyorlar. Yaklaşık 10 bin dairenin olduğu bir bölgede cami nasıl olamaz, imar yapılırken bunu nasıl düşünemezler? Bunların cevabını yetkililerden bekliyoruz. Bir an önce bölgemizde cami yapılmasını istiyoruz." diye konuştu.

"Ezan sesi duyamıyorum"

Cami yetersizliği nedeniyle özellikle Ramazan ayında sorun yaşadıklarını aktaran Muhammed Bilgin ise "Ben de ezan sesi duyamıyorum. Teravih namazlarında zaten camiye yetişemiyoruz. Bir buçuk kilometre uzaktayız camiye. Bu yüzden teravih namazlarını bodrumda kılıyoruz. Yetkililerden rica ediyoruz, yakın bir zamanda bir cami yapsınlar. Müslüman bir ülkede yaşıyoruz." diye belirtti.

Recep Bünül de  ezan sesini duyamadıklarını, bu nedenle Ramazan'da iftar vakitlerinde cep telefonuna indirdiği ezan uygulamasıyla oruçlarını açtıklarını kaydetti.

Zümrütkent Camii'nde açılan yaz Kur'an kursunda ders alan çocuklardan İbrahim Uyar, evlerinin camiye çok uzak olduğunu, üst geçitlerin olmayışı nedeniyle karşıdan karşıya geçerken büyük tehlike atlattıklarını anlattı. Her şeye rağmen camiye gitmeye devam edeceklerini söyleyen Uyar, çevrede bir kaç caminin inşa edilmesini talep etti.

Bahri Siyahkoç ile Ayşe Gülenç isimli Kur'an kursu öğrencileri de bir çok anne babanın, caminin uzak olması ve yoldaki tehlikeler nedeniyle çocuklarını camiye göndermediğini ifade ederek birkaç noktaya cami yapılması gerektiğini belirttiler. (Emrah Deniz, Suat Tink, Hakan Koldaş - İLKHA)