​Son zamanlarda artan boşanmalara karşın açıklamada bulunan Bitlis İl Müftüsü M. Faysal Geylani, maddi değil, maneviyat üzerine kurulan yuvaların devamlılık sağladığını belirtti.

Son zamanlarda artan boşanmalara karşnı toplumda huzursuzluğu neden olduğunu dile getiren Bitlis İl Müftüsü M. Faysal Geylani, boşanmaların aile yapılarını derinden etkilediğine dikkat çekti.

Geylani, erkeğin kadın üzerindeki, kadının da erkeğin üzerindeki haklarına dikkat çekerek, yuvaların maneviyat üzerine kurulmasının önemine vurgu yaptı.

Geylani, "Toplumdaki boşanmalar gerçekten hepimizi üzüyor. Aile yapımızı ve bizleri çok derinden etkiliyor. Aslında kadınların kocaları üzerinde hakları var. Kocanın da kadın üzerinde hakları var. Bu haklara karşı 2 tarafın da dikkat etmesi gerekiyor. Kadın annedir. Anne bizim baş tacımızdır. Evin manevi mimari annedir. Anne güzel bir şekilde anneliği yaptığı zaman çok güzel bir nesil yetiştirir. Biz evdeki anneye çok muhtacız. Çünkü evin bütün dertlerini anne çekiyor. Evlenen çiftler birbirine değer vermeleri lazım. Birbirini incitmemeleri gerekiyor. Karşılıklı saygı, sevgi, fedakârlık, göstermeli. Erkeğin bir eksiği varsa, kadın tamamlamalı; kadının eksiği varsa erkek tamamlamalı." dedi.

"Evdeki problemler karşılıklı saygı ve sevgiyle çözülmeli"

Evde huzurun oluşması, birlikteliğin devamlılığı için hayırlı nesillerin yetiştirilmesi gerektiğini belirten Geylani, şunları söyledi: "Evdeki problemleri karşılıklı saygı ve sevgiyle çözülmeli. Bunun en güzel yönü şudur: Kadın diyecek, ben kocamın duasını alayım. Evdeki koca da diyecek ki, ben hanımımın duasını alacağım. İki taraf birbirine dua eder, bu inançla, bu imanla, bu itikatla yuvayı kurarsa, inşallah hiçbir problem olmaz. Fedakârlık olacak. İkisi de 'biz bir yuva kurduk. Bu yuva kurma neticesinde hayırlı nesiller yetiştirebilirsek ne mutlu bize' düşüncesinde olacaklar. Biz hayırlı evladı yetiştirmeyi kendimize hedef edinmemiz lazım. Öyle bir kız çocuğu yetiştireceğiz ki vatanına, milletine, dinine ve diyanetine hayırlı olsun. Öyle bir erkek evlat yetiştireceğiz ki yine ailesine, devletine, milletine, dinine ve diyanetine faydalı olsun. İki taraf bu fedakârlığı kurduğu zaman inşallah ailede sıkıntılar meydana gelmez. Yuvamızda bu sabrı, sevgiyi, fedakârlığı, sebatı gösterdiğimiz zaman bu sıkıntılar yaşanmaz."

"Evliliğin devamı için maddi değil, maneviyat göz önünde bulundurulmalı"

Boşanmalardaki sebeplerden birisinin de evliliklerin maddiyat üzerine kurulmasından kaynaklandığının altını çizen Geylani, evliliklerin devamlılığının sağlanması için maddi imkânlarından ziyade maneviyatın ön plana çıkarılması gerektiğini ifade etti.

Geylani, açıklamasını şöyle sürdürdü:  "Ama evlenmeden önce hesabı maddiyat üzerine kurduğumuz zaman sıkıntılar meydana geliyor. Evdeki masa, dolap, koltuk eksiklerin üzerine itirazlar meydana geldiği zaman, orada sıkıntılar meydana geliyor. Ama maneviyat üzerine kurulan bir yuvada maddi eksiklik varsa da bu her iki taraftan da sıkıntı görülmüyor. Dolayısıyla sıkıntı meydana gelmiyor. Zaman zaman bu durumda olan ailelerin yuvasının devamı için çalışıyorum. Kimi buzdolabının eksikliğini, kimi koltuğun renginin uygun olmadığını, bu renkten koltuğun alınmasını istiyor. 'Komşumuz bunu alıyor, biz niye almıyoruz?' sorunlarıyla karşılaşıyorum. Dolayısıyla maddi problemlerden kaynaklanan sıkıntılar meydana geliyor. Peygamberimiz veda hutbesinde, ‘Sizin hanımlarınız üzerinde haklarınız vardır. Hanımlarınızın sizin üzerinizde hakkı vardır.’ buyuruyor. Bu hak sevgiyle,  saygıyla, şefkatle, merhametle, sabırla, fedakârlıkla, elimizde geldiği kadar hürmetle, birbirimizin duasını almakla bu güzel aile toplumu oluşur. Eğer bu yoksa maddi değerlendirmelerle sıkıntılar meydana geliyor. Sonuç olarak iki tarafta da kanaat olacak, aza rıza göstermek, bazen maddi imkânlar olmayabilir ama buna sabretmenin mükâfatının çok büyük olduğunu bilmemiz lazım. Eskiden anne ve babalarımız çok sıkıntı çekerdi, ama ailede huzur vardı. Sevgi saygı vardı." (Şükrü Tontaş-İLKHA)