Mardin İl Müftü Yardımcısı Musa Çiftçi, Filistin'de Mescid-i Aksa ve Hazreti İbrahim Camii'nin kapalı olmasını Müslümanların uyanışına vesile olmasını temenni ederek, işgal rejiminin baskılarına karşı durulması gerektiğini vurguladı.

İşgal rejimi, Filistin topraklarında Müslümanlara yönelik baskılarını sürdürüyor. Siyonist kuvvetleri, Kudüs’te Mescid-i Aksa’yı günlerdir ibadete kapatarak Müslümanların mukaddes mekâna girişini engelliyor. Aynı şekilde, Batı Şeria’nın güneyinde yer alan El Halil kentinde bulunan Hazreti İbrahim Camii de 11 gündür kapalı. Müslümanların camiye girişine ve namaz kılmasına izin verilmiyor.

Konuya ilişkin İLKHA’ya konuşan Mardin İl Müftü Yardımcısı Musa Çiftçi, Filistin ve Kudüs meselesinin yüz yılı aşkın süredir devam eden bir işgal ve direniş süreci olduğunu vurguladı.

“Bütün çabaları Mescid-i Aksa’yı tamamen ele geçirmektir”

Siyonist rejimin kutsal mekânlara yönelik baskılarının arkasında inanç söyleminin arkasına gizlenen bir işgal planı olduğunu belirten Çiftçi, “Yüz yıldır Filistin ve Kudüs davası derinleşerek devam ediyor. Peygamber Efendimizin bu hususta, ‘Zafer mü’minlerindir ve akıbeti hayır olacak’ buyurmaktadır.  Mescid-i Aksa ve Hazreti İbrahim Camii’nin ibadete kapatılması mü’minlerin Mescid-i Aksa’ya ve İbrahim Camii'ye girişlerinin engellenmesi belki Müslümanların birliğine, uyanışına vesile olur. İşgalci Yahudiler, her ne kadar niyetlerinin kendi inançları doğrultusunda hareket ettiklerini öne sürseler de aslında bütün çabaları Mescid’i tamamen ele geçirmektir. Kudüs’ü fetheden komutan Selahattin Eyyubi Kürt idi ama arkasında Türk, Arap, Çerkez bütün Müslümanlar onun ordusunun birer parçasıydı. Allah o feth-i mübini müyesser eyledi ve Kudüs’ü fethetti.” dedi.

Bugün Kudüs ve Mescid-i Aksa’nın esaret altında olduğunu dile getiren Çiftçi, Müslümanların asla ümitsizliğe kapılmaması gerektiğini vurgulayarak, “Bugün görüyoruz ki Kudüs ve Mescid-i Aksa esaret altında olduğundan Müslümanlar için üzüntü vesilesi. İnşallah Müslüman ümitsizliğe düşme gibi bir durumu olmamalıdır ki zira mümin hiçbir zaman Allah’ın rahmetinden ümit kesmez. Kudüs bizimdir. Kudüs’ü, Filistin’i, Osmanlı coğrafyasını, İslam diyarını batıran, parçalayan İslam düşmanlarının amacı siyonizmin nihai hedefi olan 'israil devletini' kurmaktır. Onca sömürme, savaş ve katliamlar hep bunun içindir. Neticede Osmanlı Devleti’ni bile parçaladılar. İslam düşmanları yüz yıl önce ne ise şimdi de odur.” şeklinde konuştu.

“Gazze’deki direniş, işgal rejiminin gerçek yüzünü bütün dünyaya gösterdi”

İslam düşmanlarının Osmanlıyı parçaladığı gibi bugün de aynı planları yürüttüklerine dikkat çeken Çiftçi, “Yüz yıl önce Osmanlı coğrafyası İslam düşmanları tarafından ayrıştırılırken, birbirleriyle paylaştırılırken bugün de aynısını yapıyorlar. İşgal rejimi Gazze’yi yerle bir etti, taş üstünde taş koymadı. Gazze, işgal rejimine karşı direnişiyle Siyonistlerin ve İslam düşmanlarının, Avrupa değerlerinin sahte olduğu, Batılılaşma değerlerinin yalan olduğu, hepsinin emperyalist, sömürgeci, bencil ve çıkarcı olduğu gerçeğini bizlere apaçık ortaya gösterdi. Gazze’de öldürülen, şehit edilen çocukların sayısı kadar kedi öldürülse, şehit edilen kadınlar kadar köpek öldürülse, yaşlılar kadar genç insanlar, yıkılan evler kadar bir yerin ağaçları kesilse dünya ayağa kalkardı. Nerede Lahey Adalet Divanı, nerede Birleşmiş Milletler? Bunların hepsi yalan.” ifadelerini kaydetti.

Mescid-i Aksa ve İbrahim Camii’nin kapatılmasının Müslümanları durduramayacağını vurgulayan Çiftçi, “Mescitlerin kapatılmasıyla inşallah Filistin’in kurtuluşunun ve Kudüs’ün kurtuluşunun işaret emareleri olur. Çünkü zulüm bir dereceye kadar azar. Allah Teâlâ zalime belli bir mühlet verir, ondan sonra ondan da intikamını alır. Müslümanlar kalabalıkken ibadet ettiklerinde hemen engellenmeye çalışılıyor. Kudüs’teki Müslümanları bu kapatmalarla durduramazlar. İnşallah bu engelleme girişimleri Müslümanların uyanmasına vesile olur. Savaş hukukunda Peygamber Efendimiz Aleyhisselam’ın da buyurduğu gibi savaşta yaşlıya, çocuklara, kadınlara, kendi ibadethanesinde ibadete çekilmiş insanlara dokunulmamasını emretmiştir. Malum olduğu üzere bir söz vardır; ‘Hazır ol cenge istersen sulh-u salah.’ Yani barış istiyorsan savaşa hazır olmalısın denilmektedir. Dolayısıyla Müslümanlar bu konuda uyanacaktır. Müslüman, düşmanın silahıyla silahlanmadıkça zafer elde edemez. Taşı ancak taş kırar.” şeklinde konuştu.

“Her şeye rağmen Gazze İsraili yendi”

Son olarak İran’ın işgal rejimine yönelik saldırılarının Müslüman dünyasındaki etkisini değerlendiren Çiftçi, “Son günlerde İran’ın işgal rejimine saldırmasıyla birçok şey değişti. Rum Suresi’nde Roma’nın Sasani’lere galip geldiğinde Müminler Romalıların kazanmasına sevinmişti. Aynı sahne bugün de İran’ın işgal rejimi israile saldırmasıyla Müslümanlar seviniyor. Allah’ın izniyle Kudüs ve Filistin Müslümanların olacak. Filistin kurtarılacak ve ne mutlu buna hazırlık içinde olan Müslüman’a. Her şeye rağmen Gazze israili yendi. Gazze olsun İran olsun, dünyaya 'israilin dokunulmaz, yıkılmaz, demir kubbesi delinmez' safsatalarını yıkmıştır. Dünya kamuoyunda işgalci siyonistlerin maskesi düşmüştür. Ancak çoğu yerde bu maddi güç ile baskılanmaktadır. Zafer sabreden müminlerindir.” diye konuştu. (İLKHA)