Mardin’de Dünya Kudüs Günü nedeniyle düzenlenen programda Müslümanlara zulüm sadece Asya’da, Afrika’da veya Ortadoğu’da değil Müslümanların nefes aldığı her yerde yapıldığına dikkat çekildi, çare olarak ‘Ümmetin Birliği’ vurgusu yapıldı.

Her yıl Ramazan ayının son cumasında idrak edilen Dünya Kudüs Günü nedeniyle Mardin'de bir etkinlik düzenlendi. Mardin Dostluk Eğitim Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (Dost-Der) tarafından düzenlenen etkinlik Fuat Yağcı Camisi'nde yapıldı. Teravih namazının ardından başlayan etkinlikte İsrail'e lanet okundu.

Peygamber Efendimiz başta olmak üzere tüm İslam âlimlerine selam gönderdiği etkinlikte basın açıklamasını Dost Der adına Metin Tekin okudu.

"Mısır ve Filistin'de zulüm bitmedi"

İslam Coğrafyasının farklı bölgelerine bakıldığında kendilerini üzen, hatta kahreden belki kimi zaman ümitsizliğe sevk eden durumlara şahit olduklarını ifade eden Tekin, "Bundan bir yıl önce buradan İsrail'in Gazze'yi kana bulayan vahşi saldırılarını lanetliyorduk. Yine iki yıl önce Ramazan ayında Mısır'da Cunta'nın meydanlardaki katliamlarını kınıyorduk. Mısır ve Filistin'de zulüm bitmedi. Onlara yeni İslam beldeleri de katıldı, katılıyor. Aslında bu memleketlerde zulüm zaten vardı ancak Ümmet kamuoyu bunun farkına yeni varıyor. Doğu Türkistan Müslümanları on yıllardır komünist Çin'in esareti altındadır. Uygurlar ne insanca yaşayabiliyor ne de topraklarını terk edebiliyorlar. Adeta köle gibi çalıştırıyor esarete mahkûm ediliyor ve canice katlediliyorlar. Kişisel ibadetlerini yapmaları bile yasaklanıyor." dedi.

"Sisi şunu bilmeli!"

Emperyalist güçlerin Mısır'da engel olamadıkları özgürlük hareketini türlü dolaplarla lehlerine çevirmeyi başardıklarını kaydeden Tekin, "Binlerce şehit ve on binlerce tutuklama ile zulüm düzenini sağlama almaya çalışmaktadır. Oysa Sisi ve yardımcı uşakları şunu bilmelidir ki gün gelecek kendisini sopa olarak kullanan Batı kafasını da ezecektir. Saddam, uşaklıkta sınırın olmadığının acı bir göstergesidir." dedi.

"Suriye'de zulme zulüm ekleniyor"

Batı'nın İslam Coğrafyası'na biçtiği ‘Kontrollü İstikrarsızlık Modeli'nin Suriye'de kusursuz bir şekilde işlediğini aktaran Tekin, zaliminden mazlumuna herkesin kaybettiği Suriye'de acının halen devam ettiğini ve zulümlere zulümlerin eklendiğini belirtti.

"Tüm zulümlere rağmen ümitsiz değiliz"

Tekin sözlerini şöyle sürdürdü; "Dünya Kudüs Günü olarak anılan Ramazan'ın bu son Cuma'sında, İslam ümmetini esaret altındaki tüm Müslümanlara ve esir Kudüs'e sahip çıkmaya davet ediyoruz. Müslümanlara zulüm sadece Asya'da, Afrika'da veya Ortadoğu'da değil Müslümanların nefes aldığı her yerde yapılıyor. Avrupa'nın göbeğinde BM gözetiminde Bosnalı kardeşlerimize uygulanan soykırım hafızalarımızda canlı duruyor. Uzak Doğu'nun gözden uzaklığında katledilen Arakanlı Müslümanları ve birkaç ayda bir âlimleri idam edilen Bangladeş'i de hatırlatarak söyleyebiliriz ki; günümüzdeki tablo parçalanmışlığımızın bir sonucudur. Ancak asla ümitsiz olmamalıyız."

Çare ümmetin birliği ve beraberliğindedir"

Çarenin ümmetin birliğinde ve beraberliğinde olduğunu aktaran Tekin, "Her bir Müslüman bunun yerine gelmesi için çaba harcamakla mesuldür. Müslümanlar olarak birbirimize önyargı ve sui zan yerine kardeşlik hukuku ile yaklaştığımızda; zalimlerin sonu yakın olacaktır." dedi.

Yapılan basın açıklamasının ardından İslam âlemi için dua okundu. Duanın ardından toplanan kalabalık sesiz bir şekilde dağıldılar. (M. Salih Keskin – İLKHA)