Gaziantep Şehitkamil İlçesi Müftü Vekili Dr. Ramazan Yıldırım, yaz Kur'an kurslarının çocuklar ve toplum için önemine vurgu yaparak gençlerin tatilini en güzel şekilde değerlendirmesi için yaz Kur'an kurslarına yönlendirilmesi gerektiğini belirtti.

Okul tatiliyle birlikte her yıl olduğu gibi bu yıl da milyonlarca çocuğun heyecanla beklediği yaz Kur'an kursları 30 Haziranda başlayacak.

Tüm Türkiye'de olduğu gibi Gaziantep'te de hazırlıkları tamamlanan yaz Kur'an kursları için çağrıda bulunan Gaziantep Şehitkamil Müftü Vekili Dr. Ramazan Yıldırım Kur'an kurslarının ileride güzel bir anı olarak kaldığına da değindi.

"Kur'an kurslarımız, kapılarını çocuklarımıza ve gençlerimize açıyor"

Gençlerin ve çocukların yaz aylarını en güzel şekilde değerlendirmesi için çalışmalarını tamamladıklarını dile getiren Yıldırım "Malumunuz, her sene olduğu gibi bu yıl da camilerimiz ve Kur'an kurslarımız, güzel bir şekilde kapılarını çocuklarımıza ve gençlerimize açıyor. Bu yıl da inşallah 30 Haziran itibarıyla bütün camilerimizin ve Kur'an kurslarımızın kapılarını gençlerimize açacağız. Gençlerimiz burada, milli ve manevi değerlerle birlikte, Allah’ın izniyle Kur'an-ı Kerim'i ve onun mesajını, zamanlarının el verdiği ölçüde öğrenmeye çalışacaklar. Malumunuz, camiler ve Kur'an kursları; mahallelerimize maneviyatın, ilmin, irfanın, ahlakın ve faziletin aktarıldığı, gerektiğinde bu değerlerin öğrenildiği mekanlardır. Gençlerimiz buraya gelecek, belki oyun havasında camilerde oynayacak, eğlenecekler; fakat bununla birlikte caminin adabını, görgü kurallarını ve Kur'an-ı Kerim'e karşı görevlerimizi, vakitleri ölçüsünde, ellerinden geldiğince öğrenmeye gayret edecekler." dedi.

"Kur'an dersinin ayrı bir yeri, ayrı bir mekanı, ayrı bir konumu vardır"

Yıldırım, "Bu vesileyle, acizane kanaatim odur ki; biz veliler, gençlerimizin zamanlarını boş geçirmemeleri için mutlaka üzerimize düşeni yapmalıyız. Çocuklarımızı camilere göndermemiz gerektiğini, civarımızdaki Kur'an kurslarından –Sivil Toplum Kuruluşlarının verdiği kurslar da olabilir – faydalanmamız gerektiğini unutmayalım. Gençlerimizin 2-3 ayının boş geçmemesi için mutlaka buralara gönderelim, yönlendirelim. Ve buralarda ellerinden geldiği kadar adab-ı muaşeret, görgü kuralları, Siyer-i Nebi, Peygamber Efendimizin hayatı ve temel dini bilgileri öğrenmeye çalışsınlar. Hepimiz biliriz; çocukluğumuza baktığımızda, gerçekten camide aldığımız Kur'an dersinin ayrı bir yeri, ayrı bir mekanı, ayrı bir konumu vardır. Ve bununla ilgili hepimizin hatıraları vardır. Gençlerimizin de ileride böyle hatıralarının olması için mutlaka onları yönlendirmeye çalışalım. Bu sene inşallah Gaziantep'teki bütün Kur'an kurslarımızda, bütün camilerimizde yaz Kur'an kursları açılacak ve 7'den 70'e herkese kapılarımız sonuna kadar açık olacak. Buraya gelen gençlerimiz inşallah 30 Haziran'dan itibaren 15 Ağustos'a kadar, takriben 7 hafta boyunca camiyle, cemaatle iç içe; Kur'an'ın önünde diz çöküp, herkes öğrenme kabiliyeti ölçüsünde bir şeyler öğrenecek. Kimisi gerçekten okuyacak, kimisi okumaya geçecek, kimisi cami ve cemaatin anlamını öğrenecek, icabında bir vakit namazı cemaatle beraber kılacak. İnşallah bu anlamda farklı hatıraları olacak; farklı bir zeminde, farklı bir zamanda, güzel bir şekilde farklı mekanlar görmüş olacaklar." ifadelerini kullandı.

"Üzerimize düşen görevi yerine getirmeye çalışalım"

Ramazan Yıldırım

Toplum olarak Kur'an-ı Kerim'e karşı vazifelerimizin olduğunu hatırlatan Yıldırım "Her birimizin, özellikle kendimiz ve ardından evlatlarımız için, Kur'an-ı Kerim'e karşı sorumluluklarımız vardır. Bu sorumlulukları yerine getirmemiz gerekmektedir. Her Müslümanın, en azından Kur'an-ı Kerim'i okuyabilecek düzeyde bilgiye sahip olması gerekir. Merhum Yunus Emre bunu çok güzel ifade etmiştir, 'Kim ki Kur'an bilmemiş, sanki dünyaya gelmemiş.' Gerçekten de öyledir. Bizlerin Kur'an-ı Kerim'e karşı büyük bir sorumluluğu vardır: O'nu okumak, manasını öğrenmek, öğrendiğimiz manalarla amel etmek. Tüm bu yolların ilk adımı ise Kur'an okumayı öğrenmekten geçmektedir." şeklinde konuştu.

"Çocuklarımızı takip edelim"

Anne ve babalara seslenen Yıldırım çocuklara ilgi gösterilmesi ve günlük olarak durumlarının takip edilmesi gerektiğini belirterek "Ebeveynlerimiz çocuklarımızı biz camiye götürdük, teslim ettik, bıraktık ve ayrıldık. Ancak onların denemeleri, bir sürece girmeleri ve bu süreçte takip edilmeleri gerekiyor. Yani evlatlarımızı camiye bıraktık ama camide ne yapıyorlar, neyle meşguller, bunları mümkün olduğunca takip etmekte fayda var. Ayrıca çıkışta onları tekrar almak gerekiyor. Çünkü günümüz dünyasında trafik oldukça yoğun. Araçlar kalabalık şekilde seyrediyor. Camilerimizin ve Kur’an kurslarımızın bazılarının kapıları doğrudan caddelere açılıyor. Bu da ciddi bir güvenlik riski oluşturabiliyor. Bu yüzden çocuklarımızın takip edilmesini istiyoruz, arzu ediyoruz. Çünkü camilere çok sayıda öğrenci geliyor. Hocalarımızın her biriyle tek tek ilgilenmesi zor olabilir. Bu nedenle velilerimizden ricamız; mümkün olduğunca çocuklarını takip etsinler, camiye getirip götürsünler. Böylece gençlerimizi her türlü tehlikeden korumaya çalışalım." dedi.

"Cami görevlileriyle irtibatta olalım"

Çocuklara ikramda bulunmak isteyen hayırseverlerinde cami görevlileriyle diyalogda olması gerektiğini ifade eden Yıldırım "Ayrıca Kur'an kurslarımızda zaman zaman hayırseverlerin ve velilerin getirdiği ikramlar oluyor. Gençlerimiz bunlardan faydalanıyor. Durumu iyi olan velilerimiz, görevli hocalarımızın bilgisi ve izni dâhilinde –rastgele olmamak kaydıyla– bu tür ikramlarda bulunabilirler. Gençlerin hoşuna giden dondurma gibi hediyeler getirilip ikram edilebilir. Ancak dediğim gibi, bu mutlaka görevli hocalarımızla birlikte ve onların kontrolünde yapılmalıdır." ifadelerini kullandı.

"Camide çocukların sesi yoksa, orada geleceğimiz de yok demektir"

Camiye gelen yaşlıların, çocukları bağrına basması gerektiğinin altını çizen Yıldırım "İhtiyar cemaatimiz, zaman zaman camilerimizde çocukların varlığıyla ilgili bazı tepkiler alıyoruz. 'Bu çocuklar neden camide?', 'Neden gürültü yapıyorlar?', 'Neden namaza gelmiyorlar?' gibi serzenişlerle karşılaşıyoruz. Ancak unutmamamız gereken çok önemli bir husus var: Eğer bir camide çocukların sesi yoksa, orada geleceğimiz de yok demektir. Camiye girerken koşuşturan, oynayan, bağıran, hatta zaman zaman büyüklerimizin hoşuna gitmeyen davranışlarda bulunan çocuklarımız olabilir. Ama bilinmelidir ki, onların bu halleri camiye alışmalarının ilk adımıdır. Eğer biz bu çocuklara sabır göstermez, onlara anlayışla yaklaşmazsak; camiyle bağ kurmalarını, dini hayatın bir parçası olmalarını bekleyemeyiz. Bu nedenle, cemaatimizden özellikle istirham ediyoruz: Lütfen çocuklarımıza karşı hoşgörülü olalım. Onlar geleceğimizin teminatı, yarının cemaatidir. Bugün oyun oynayarak, gürültü yaparak geldikleri camiye; yarın huşu içinde, bilinçle, imanla geleceklerdir inşallah." şeklinde konuştu.

Gaziantep Şehitkamil ilçesi Müftü Vekili Dr. Ramazan Yıldırım "Bu vesileyle, yaz Kur'an kurslarımızın hayırlara, güzelliklere ve iyiliklere vesile olmasını Yüce Rabbimden niyaz ediyorum. Gençlerimize başarılar, kurslarımızda görev alan hocalarımıza kolaylıklar diliyorum. Rabbim hepimizin yar ve yardımcısı olsun."  şeklinde sözlerini sonlandırdı. (İLKHA)