Palevi-Der: Şeyh Said ve arkadaşları Allah'ın adaletini yeryüzünde hâkim kılmak için ayağa kalktı
![Palevi-Der: Şeyh Said ve arkadaşları Allah'ın adaletini yeryüzünde hâkim kılmak için ayağa kalktı Palevi-Der: Şeyh Said ve arkadaşları Allah'ın adaletini yeryüzünde hâkim kılmak için ayağa kalktı](/img/NewsGallery/2025/2/14/442619/FeaturedImage/84477c64-4203-48a9-9d95-22a55deb6c2e.webp)
Şehid Şeyh Said kıyamının 100'üncü yıl dönümü münasebetiyle Diyarbakır Ulu Camii önünde basın açıklaması düzenleyen Palevi-Der, Şeyh Said Efendi'nin kıyamının sıradan tarihsel bir olay olmadığını belirterek mücadelelerinin Allah'ın adaletini yeryüzünde hâkim kılmak olduğuna vurgu yaptı.
13 Şubat 1925'te başlayan Şehid Şeyh Said kıyamının üzerinden 100 yıl geçti. Kıyamın 100'üncü yıl dönümü münasebetiyle Palevi-Der, Diyarbakır Ulu Camii önünde basın açıklaması düzenledi.
Düzenlenen basın açıklamasını Palevi-Der Diyarbakır Şube Başkanı Mustafa Üngür okudu.
Bundan 100 yıl önce, Şeyh Said Efendi ve yol arkadaşlarının zulme, adaletsizliğe ve haksızlığa karşı dimdik durarak ümmete onurlu bir miras bıraktığını belirten Üngür, onların mücadelesinin sadece bir direniş değil, aynı zamanda bir adalet çağrısı olduğunu vurguladı.
"Zulme boyun eğmek, Allah'ın emrine karşı gelmektir"
Şeyh Said Efendi'nin kıyamı, sıradan bir tarihsel olay değil; hak ile batılın kadim mücadelesinin en berrak örneklerinden biri olduğunun altını çizen Üngür, "O kıyam, zulme sessiz kalmayanların, adalet ve hürriyetin bedelini canlarıyla ödeyenlerin destanıdır. Hak, bazen suskunluğun değil, seslenişin dilinde saklıdır. O sesleniş, yüz yıldır susturulmak istense de bugün burada, yüreklerimizde yankılanmaya devam ediyor. Şeyh Said ve yol arkadaşları, yalnızca bir halkın değil, tüm insanlığın ortak vicdanına seslenen bir mücadele verdiler. Onlar, Allah'ın adaletini yeryüzünde hâkim kılmak için ayağa kalktılar. Çünkü bilirlerdi ki zulme boyun eğmek, Allah'ın emrine karşı gelmektir." diye belirtti.
Üngür, "1925 yılı bir milletin inancına, kimliğine ve hürriyetine uzanan ellere karşı gösterdiği bir diriliş çağrısıydı. O yıl imanından taviz vermeyen bir millet, Allah'ın huzurunda verdiği sözden dönmediğini tüm dünyaya haykırdı. Şeyh Said Efendi sadece bir âlim veya şeyh değil; mazlumların sesi, susturulmak istenen hakikatin savunucusu, dininin ve milletinin onurunu korumak için kıyama kalkmış önderdi. Onun kıyamı, bütün insanlığın izzetini savunmak içindi." ifadelerini kullandı.
"Şeyh Said Efendi ve dava arkadaşları bize sadece bir anı değil, sorumluluk bıraktı"
O gün, mahkeme salonlarında verilen hükümler tarihe kara bir leke olarak geçtiğini söyleyen Üngür, gerçek hükmün halkın vicdanında ve Allah'ın adalet terazisinde verildiğini ifade ederek şunları söyledi:
"Şeyh Said Efendi ve dava arkadaşları yargılandı, mahkûm edildi ama aslında onları yargılayan sistem mahkûm oldu. Çünkü zulmün adaleti olmaz. Gerçek adalet, vicdanlarda yeşerir, zamanla daha da güçlenir. O gün mahkeme salonu ve darağaçlarında susturulmak istenen ses bugün meydanlarda, dillerde ve yüreklerde yankılanmaya devam ediyor. Şeyh Said Efendi ve dava arkadaşları bize sadece bir anı değil, sorumluluk bıraktı. O sorumluluk, adaletin, hürriyetin ve insan onurunun nöbetini tutmaktır. Bizler de bu nöbetin emanetçileri olarak buradayız. Onların mücadelesini unutturmamak ve davasını yaşatmak bizim boynumuzun borcudur."
Üngür, "Bugün burada bir kez daha söz veriyoruz. Bizler, Şeyh Said Efendi'nin emanetini taşıyanlar, mücadelesini unutmayanlarız. Bu dava unutulacak bir dava değil; bu mücadele, nesilden nesile aktarılacak bir emanettir. Zulme karşı duranların yüreği titremedi, titremeyecek! Hakikat için yürüyenlerin başı eğilmedi, eğilmeyecek! Onların mücadelesi bizim mücadelemizdir, davası bizim davamızdır. Bizler, her daim Şeyh Said Efendi'nin gösterdiği yolda, başımız dik, yüreklerimiz unut dolu bir şekilde yürümeye devam edeceğiz! Gizlenen mezarlarının meydana çıkarılmasını, üzerine bir mescid yapılması talebimizi yetkililere duyurmak istiyoruz." dedi. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Tekirdağ'ın Muratlı ilçesinde fabrika işçilerini taşıyan servis midübüsünün takla atması sonucu meydana gelen kazada 25 kişi yaralandı.
Rekabet Kurumu, Türkiye'de cips ve şekerleme pazarında faaliyet gösteren Frito Lay Gıda Sanayi ve Ticaret AŞ'ye yaklaşık 1.3 milyar lira ceza verdi.
Uşak'ın Ulubey ilçesinde kontrolden çıkarak, ağaca çarpıp devrilen otomobildeki 5 kişi yaralandı.
Adana'nın Sarıçam ilçesinde motosikletli bir kişinin iş yerine düzenlediği silahlı saldırıda, 1 kişi yaralandı.