Adıyaman Kahta'da Mevlid-i Nebi etkinliğinde konuşan Mehmed Göktaş, Peygamberin hiçbir şeyde böyle bizim gibi nutuk çekerek yapmadığını, bizzat yaşayarak gösterdiğini belirtti.

Peygamber Sevdalıları Platformu tarafından Adıyaman'ın Kâhta ilçesinde "Rahmet ve Barış Peygamberi Hz. Muhammed" temasıyla Mevlid-i Nebi etkinliği düzenlendi.

İlçede bu yıl 9'uncusu düzenlenen mevlit etkinliği, Kâhta Kapalı Spor Salonu'nda Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı.

Program, mevlithanların okuduğu Kürtçe Mevlid-i Şerif ve Özlem Ajans sanatçılarının seslendirdiği ilahi ve ezgilerle devam etti.

Daha sonra günün anlam ve önemine binaen Kürtçe bir konuşma yapan Kâhta Çağrı-Der Başkanı Mehmet Aydın, Hz. Muhammed'i doğru anlayabilmek için insanlık tarihine bakılması gerektiğine işaret ederek, "Her yıl Peygamber Sevdalıları Platformu’nun Peygamber Efendimizin güzel ahlakı, hayatı ve yaşadıklarını öğrenmemiz ve öğretmemiz için düzenlediği bu etkinlikler İle peygamberimizi tanıyalım. Bugün Myanmar’da, Keşmir’de, Sudan'da, Yemen’de ve İslam coğrafyasında çocuklarımız, kız kardeşlerimizin elinde açlıktan ölüyorlar. Bugün Türkiye'de 5 milyon ekmek çöpe gidiyor. Yemenli kardeşimiz açlıktan ölüyor, biz de burada keyfimize bakıyoruz." diye konuştu.

"Onun yolu izzet ve şeref yoludur"

"Elhamdülillah peygamberin ümmetiyiz peygamber bize o gün şefaat edecektir." diyen Aydın, konuşmasına şöyle devam etti: "Fakat hangi yüzle peygambere 'Biz senin ümmetiniz' diyeceğiz. İstemek için bir yüzümüz olmalı. Türkiye’de içinde bulunduğumuz ortamda bir yıl İçerisinde 70 milyon litre içki tüketimi yapılmıştır. Hala utanmadan evimizde oturuyoruz. Diyar diyar gezip peygamberin davetini anlatmıyoruz. Kendimizi Allah’a ve Peygamber'e kurban etmeliyiz. Onun yolu izzet ve şeref yoludur. Öte yandan bir yıl içerisinde 3 milyar dolar sadece makyaj malzemelerine gidiyor. Allah’ın verdiği güzelliği kabul etmiyor kızlarımız. Sözde güzelleşiyoruz, ama kâfirlerin gözünde."

İnsanlığın bugün Allah Resulü'ne çok ihtiyacı olduğunun altını çizen Aydın, şunları söyledi: "Ya Resulallah! Onlar o gün günahlarını Lat, Uzza, Menat adına yapıyorlardı, bugün biz yaptığımız günahları elhamdülillah diyerek Allah, Peygamber adına yapıyoruz. Allah’ım! Bizi Kur'an pınarıyla yıka. Bize Peygamberin ahlakını, yaşantısını tertemiz bir elbise olarak giydir, Kalplerimize merhameti, hayatımıza adaleti meslek haline getirmemizi sağla."

Daha bir konuşma yapan İlahiyatçı Yazar Mehmed Göktaş, Allah Resulu'nun her fırsatta anılacağını ve anlatılacağını ifade ederek, "Bizler Allah Resul’ünün sevgisini camilerden dışarı çıkardık. Camilerle yetinmeyeceğiz. Allah bu ümmeti şahitler olarak yarattı. Resul, bizim üzerimizde şahit olacak ve biz de bütün insanlara şahit olacağız. Peki, bütün insanlığa nasıl şahit olacağız? Bu koskoca şehirlerde, koskoca gökdelenlerde küçücük mescitlerde mi şahit olacağız? Yeter mi? Yetmez. Onun doğasını her yere götürmek için her şeyi bahane edeceğiz." dedi.

"Öyle davrandı ki bırakın kâfirleri Müslümanlar bile hayret etti"

"Peygamber hiçbir şeyde böyle bizim gibi nutuk çekerek yapmadı. Bizzat yaşayarak gösterdi." diyen Göktaş, şöyle konuştu:

Allah, bir ben bir resul gönderiyorum. Babasını göremeyecek, babasızlığın ne olduğunu, yetimliğin ne olduğunu öylesine yaşayacak ki babasızlığı yüreğinden hiç eksik olmayacak. Bu çok önemli bir olaydır. Annesine doyamayacak. Allah Teâlâ dünyaya şunu dedi: 'Ey insanlık, hey! Özellikle kadınları, kızları ezen ve özellikle onlarda saltanat kuran insanlık! Seyredin. Muhammed’in evini, yuvasını kızlarla dolduracağım. Zeyneplerle, Fatımalarla, Ümmü Gülsümlerle, Zeynepler, halalarla, teyzelerle dolduracağım. Çünkü seyredin ey Dünya! Halalara nasıl davranılırmış? Eşlere nasıl davranılırmış? Kızlara nasıl davranılırmış? Bir seyredin. Sadece kürsüye çıkıp vaaz etmeyecek, konuşmayacak. Bizzat yaşayıp gösterecek. Vallahi öyle davrandı ki bırakın kâfirleri Müslümanlar bile hayret etti. Şaşırdılar, çünkü görmemişler. Vahşi Arap dünyası görmemişti öyle bir insanı. Çok önemli bir olaydır. Peygamber hiçbir şeyde böyle bizim gibi nutuk çekerek yapmadı. Bizzat yaşayarak gösterdi."

"Sizin en hayırlınız eşlerine iyi davranandır"

Eşlerin haklarına işaret eden Göktaş, konuşmasını şu ifadelerle tamamladı: "O yüzden muhterem kardeşlerim, Peygamber Efendimiz, 'Sizin en hayırlınız eşlerine iyi davranandır.' buyuruyor. Ey Müslümanlar, bu yüzden burası çok önemlidir. Sizin yerinizi, pasağınızı, dağınıklığınızı, iki yakanızı bir araya getiren, evinizi ev yapan, yuvanızı yuva yapan eşinize bir şey yapmayacaksınız. Zalimlik yapacaksınız, ama sokakta birilerine iyi olmaya çalışacaksınız! Bu, yanlış bir şeydir. Kardeşlerim, Müslüman denilince öncelikle evdeki kızlarına, eşleriyle halalarına, teyzelerine annelerine nasıl davranacağını Peygamber Efendimiz yaşayarak göstermiştir. Allah, yeryüzünün yönetimini salih kullarına teslim etmiştir."

Program Özlem Ajans sanatçılarının seslendirdiği ilahi ve ezgilerle son buldu. (Ömer Faruk Aydın - İLKHA)