Abdulgafur Bal, Hüseyin Demirel, Ayşe ile 8 yaşındaki kızı Fatma Öz ve son olarak Muhammed Şerif Şimşek ile Abdulcelil Talayhan… Hepsi farklı tarihlerde Şırnak’ın İdil ilçesine bağlı Xanikê köyünde PKK tarafından katledildiler.
29 Mayıs 2015 tarihinde Muhammed Şerif Şimşek ile Abdulcelil Talayhan'ın PKK/HDP'liler tarafından katledilmesinin ardından yeniden gündeme gelen Xanikê köyü, benzeri katliamları 90'lı yıllarda da yaşadı.
Şırnak'ın İdil (Hezex) ilçesinde bağlı olan Kozluca (Xanikê) köyünde aralarında bir çocuğunun da bulunduğu 4 kişi 90'lı yıllarda PKK'nin saldırılarında katledilmişti. Bunlar Abdulgafur Bal, Hüseyin Demirel, 65 yaşındaki Ayşe ve 8 yaşındaki kızı Fatma öz. Peki, bu insanların suçları neydi ve ne için katledildiler.
"Köyün ismi kısa sürede tüm bölgede duyuldu"
Köyleri olan Xanikê'nin Şırnak'ın İdil ilçesine bağlı 60 haneden oluştuğunu, ancak köye bağlı birkaç mezranın da bulunduğunu aktaran Mehmet Şerif Akyüz, şunları söyledi: "Biz köylüler aslında dindar idik, fakat dindarlığımız sözde idi ve Muhammedi değildi. Tabi bunun en büyük nedeni PKK'nin baskılarıydı. Baskılardan dolayı dinimizi rahat yaşayamıyorduk. Ta ki yaklaşık bundan 30 yıl önce Muhammedi dava köyümüze gelene kadar. Nusaybin'de İslami çalışmaların başlamasıyla köyümüzde de bu çalışmalardan nasibi aldı ve birkaç genç İslam cemaatiyle tanıştı. Ondan sonra köyümüzde de İslami tebliğler başladı. Kısa bir süre içinde köyümüzün ismi tüm bölgede duyuldu."
"PKK sinsi planlarla akrabalarımızı bize karşı kışkırttı"
Köyün isminin İslami çalışmalarla duyulmasının ardından PKK'nin bundan derin rahatsızlık duymaya başladığı kaydeden Akyüz, bir grup PKK'linin sürekli köye gelmeye başladığını ve köylüleri tehdit ettiğini söyledi. Akyüz, "PKK'nin köye girmesiyle rahatsızlar ve ufak tefek kavgalar baş göstermeye başladı. Sinsi planlarla bizi akrabalarımızla karşı karşıya getirmeye çalışıyorlardı. Kürt halkı eskiden beri Müslümandır ve bu durumu bozmak için dış güçler PKK'yi kullanıyorlardı. PKK İslam'dan hoşlanmıyordu, bu yüzden çoğu zaman bizi tehdit ediyorlardı. Tabi ilk başlarda köylülerle bizi karşı karşıya getiriyordular. Daha sonra PKK militanları köye gelip ‘Artık bu davayı yürütmenize razı değiliz ve izin vermiyoruz' dediler. Tabi karşı çıktı ve ‘Tek derdiniz; sosyalizm, komünizmdir' dedik. Biraz tartışma çıktıktan sonra köyden ayrıldılar." dedi.
"İslam düşmanları bunu çok iyi bilsinler ki bizler her yerde varız"
Müslümanların üzerinde çok deneylerin yaptıklarını belirten Akyüz, sözlerini şöyle sonlandırdı: "Deneylerin işe yaramadığını gören PKK, köyü basmaya başlamıştı. Kavgalar çıktı, köyü yakacağız dediler. Köyde çok eziyet gördük, ama Müslümanlar davalarından vazgeçmedi. Bunu anlayan PKK, artık suikastlarla köylüleri şehit etmeye başlamıştı. Abdulgafur, Hüseyin, Ayşe şehit edildi. Ayşe, köy imamının eşiydi, o ile 8 yaşındaki kızı Nusaybin'de şehit edildi. İslam düşmanları bunu çok iyi bilsinler ki, bizler her yerde varız. Filistin, Arakan, Irak, Kürdistan nerede bir Müslüman varsa o bizim kardeşimizdir ve biz her zaman kâfir olanlara karşı mücadele edeceğiz. Şehitlerimizin yolunda gideceğiz."
Xanikê köyünde PKK'nin saldırısına uğrayarak ilk şehit edilen 65 yaşındaki Ayşe öz ve 8 yaşındaki kızı Fatma'ydı.
Tarih 8 Nisan 1992'yi gösterdiğinde sabahın erken saatlerinde uyanan köy imamının eşi Ayşe öz, Nusaybin'de bulunan evini temizlemek için yanlarına kızlarını alarak köyden ayrıldı. Ayşe öz, köydeki kadınlara İslam'ı anlattığı için PKK'nin hedefindeydi. Köyden ayrılarak Nusaybin'e gittiğini duyan PKK, Ayşe öz'ü takibe alarak onu katletmek için uygun zamanı beklemeye başladı.
Karanlık bastırınca Ayşe öz'ün evini basan bir grup PKK'li, uzun namlulu silahlarla Ayşe öz'ü tarayarak katletti. 65 yaşındaki bir kadını ve 8 yaşındaki kızını vahşice katleden PKK, İslam'a ve Müslümanlara olan tahammülsüzlüğünü de bir kez daha göstermiş oluyordu.
"İslam'ı anlatan kadınları dahi katlettiler"
Ayşe öz'ün komşusu Zeynep Bal, onun çok dindar, fedakâr ve cesur bir kadın olduğunu ve her ortamda kadınlara İslam'ı anlattığını aktardı. Bundan rahatsız olan gözü dönmüş PKK'lilerin kadını bile şehit ettiğini aktaran Bal, Nusaybin'deki evine gittiğini ve bunu fark eden PKK'lilerin evine baskın düzenleyerek onu ve yanındaki bir çocuğunu katlettiğini söyledi.
"Kucağındaki küçük kızını bile katlettiler"
Diğer bir komşusu olan Şükriye Akyüz de Ayşe'nin İslam'a çok büyük hizmetlerinin olduğunu ve çocuklarını da İslam ahlakıyla büyüttüğünü söyledi. Akyüz, "Şehit Ayşe, çok fedakâr ve âlime bir kadındı. O gün Nusaybin'deki evini temizlemeye gitmişti. Yanında kız çocukları da vardı. PKK'liler onu takip ediyorlar ve gece onun evini basıyorlar. önce elektriklerini kesiyorlar. Durumu fark eden Ayşe, kaçmak için hazırlanıyor. Kucağındaki küçük kızı Fatma ile beraber onu şehit ediyorlar. Diğer iki kızı büyüktüler, hatta biri evliydi. Onlar kaçarak komşularının tandırına saklanıyorlar ve o şekilde kurtuluyorlar. Yoksa onları da şehit edeceklerdi. Çok fedakâr ve temiz bir aileydiler. Yaklaşık 20 yıl komşuluk ettik, bir gün bile ondan rahatsız olmadık. Çok temiz bir kadındı. Köyümüzde 6 şehidimiz oldu, onların şehadetine seviniyoruz. Çok şükür. Sırf Müslüman olduğumuz için bizi şehit ediyorlar, ama Allah bu zulmü onların yanına bırakmayacaktır." dedi.
Devam edecek… (M. Salih Keskin/Mehmet Aslan – İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu " (Yenidoğan) Çeteyi ortaya çıkartan, onu takiple delillendiren, bebeklerimizin ölümüne engel olan bir kişiye niye istifa istenir? Onları yakalattığımız için mi?" dedi.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Demokrasi ve insan haklarına inanan ülkeler ve uluslararası mekanizmalar ivedilikle harekete geçmeli, bebek katillerinin hak ettiği cezayı almaları için gereğini yapmalıdır." dedi.
Tarihçi-Yazar Dr. Abdulkadir Turan, "Kudüs küresel hakimiyetin, cihan hakimiyetinin simgesi durumundadır. Dolayısıyla bir çekişme konusu haline gelmiştir." dedi.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin işgalci siyonistler Benjamin Netanyahu ve Yoav Galant hakkında savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar nedeniyle tutuklama emri çıkarmasını memnuniyetle karşıladı.