Diyarbakır İl Müftüsü Burhan İşliyen, şahsımızda ve ailemizde güveni telkin edemediğimiz takdirde, güven toplumunun oluşmasını beklemenin anlamsız olduğunu söyledi.

Diyarbakır'ın Yenişehir ilçesinde düzenlenen Kutlu Doğum etkinliğinde konuşan İl Müftüsü Burhan İşliyen, "Kendi şahsi hayatımızda güveni ve itimadı telkin etmezsek, ülkemizde de güven ve itimadı telkin edemez ve oluşturamayız. Ailemizde güveni yerleştirmeden toplumun güven toplumun bir güven toplumu olmasını beklememiz anlamsızdır." dedi.

Diyanet İşleri Başkanlığı ve Diyarbakır il Müftülüğünün katkılarıyla Diyarbakır'ın Yenişehir ilçesinde "İnsanlık, insana emanet sloganıyla Hz. Muhammed ve Güven Toplumu 'temasıyla Kutlu Doğum etkinliği gerçekleştirildi.

Yenişehir Kültür kongresinde gerçekleşen etkinliğe Yenişehir Kaymakamı Dr. Muhammet özel, Saadet Partisi İl Başkanı Fesih Bozan, İttihad'ul Ulema Genel Başkanı Yardımcısı Mehmet şenlik, STK başkanları, kanaat önderleri, medrese öğrencileri ve velileri katıldı.

Etkinlik açılışında kısa bir selamlama konuşması yapan Yenişehir ilçe müftüsü Şevket Dilmaç, Hz. Muhammed'in, cahiliyenin en zirvesini yaşayan insanlardan örnek şahsiyetler yetiştirdiğini söyledi.

Dilmaç, "O, Allah'ını bilmeyen, taşa-oduna tapan, kaba, cahil ve zalim insanlardan cihana nam salan komutanlar, idareciler, diplomatlar ve âlimler yetiştirdi. Ekmek ve su alışkanlığı gibi putlara tapmayı adet haline getiren insanlara Allah'a imanı öğretti. Cahiliye döneminin cahil, kaba ömer'ini cihan adaletinin şahı ömer İbn-ul Hattab, Emir-ül müminin haline getiren odur. Hz. Muhammed, şu fani dünya hayatını adeta örnek teşkil etsin diye yaşamıştır." ifadelerini kullandı.

"Bu topraklarda güvensizlik için çok uğraşlar veriliyor"

İl Müftüsü İşliyen ise yaptığı konuşmada, Suriye'de ve Irak'ta ve diğer Müslüman ülkelerde katliamlar yaşandığını hatırlatarak, bazı odakların Türkiye'yi de güvensiz hale getirmek için uğraşlar verdiğini söyledi.

İşliyen, "Yüzbinlerce insan Suriye'de şehit oldu. Resmi rakamlara göre Diyarbakır'da 149 bin Suriyeli var. Onlara 'ensar' olmuşuz. Milyon civarında ülkemizde kardeşimiz var. Mülteci, muhacir kardeşimiz var. Akdeniz bir emniyet deniziyken Aylan bebeklerle, sahil güvenlik ekiplerinin kıyılardan cesetlerini topladığı çocuklarla bir ölüm denizi haline geldi. Çünkü güven kayboldu. Suriye'de, Irak'ta ölenlerin sayısı milyonlarla ifade ediliyor. Biz, elhamdülillah sağlam bir kale olarak duruyoruz. Bu topraklarda güven ortamı kaybolsun diye binlerce faili meçhul var. Terörü, şiddeti ve nefreti bir usul olarak benimsemiş olanların kanına girdiği, gözyaşlarını döktüğü insanlar var." ifadelerini kullandı.

"Eğer güveni inşa edemezsek başarılı olamayacağız"

Bu gün yaşanan sorunların gerçeğinde güvensizliğin yattığını belirten İşliyen,"İnsanların güvenini kaybettik. Günlerini, aylarını vererek bomba döşemek için tünel kazdılar. Güveni kaybediyoruz, itimadı kaybediyoruz. Cahiliye toplumunda her türlü kötülük vardı, çirkinlik vardı. Günümüzdeki cahiliye, İslam öncesi dönemindeki cahiliyeye benziyor." şeklinde konuştu.

İşliyen Hz. Muhammed'in ahlakının, ahlak edinilmesi gerektiğine değinerek şöyle konuştu: "Peygamberin ahlakı ahlakımız olacak, yaşayışı yaşayışımız olacak. Kendi şahsi hayatımızda güveni ve itimadı telkin etmezsek, ülkemizde de güven ve itimadı telkin edemez ve oluşturamayız. Ailemizde güveni yerleştirmeden toplumun güven toplumun bir güven toplumu olmasını beklememiz anlamsızdır. Akşama kadar ‘Sana kurban olayım ya Resulullah!' denilse ve ilahileri, kasideleri seslendirilse ancak akşama kadar on tane yalan arsızca söylenmeye devam edilse Peygamber'e olan sevginin zerre kadar anlamı olmaz."

Müftü İşliyen, korkaklık ve cimri gibi kötü hasletlerin bir Müslüman'da bulunabileceğini ancak yalan ve aldatmanın bir Müslüman'da asla bulunamayacağını kaydetti. (Abdurrahman Tetik, Mehmet Sıddık Bilge- İLKHA)