​Şanlıurfa Valisi Abdullah Erin, Peygamberler şehri olan Şanlıurfa’nın cinayetlerle, kan davalarıyla ve arazi anlaşmazlıklarıyla anılmaması gerektiğini vurguladı.

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) tarafından Urfa’ya Şanlı ünvanı verilmesinin 35’inci yıldönümü münasebetiyle Osmanbey Şehitlik Anıtında tören düzenlendi. Törende konuşan Şanlıurfa Valisi Abdullah Erin, silah kullanımıyla ilgili uyarılarda bulunarak, Şanlıurfa’nın cinayetlerle, kan davalarıyla anılmayı hak etmediğine dikkat çekti.

Şanlıurfa’nın olumlu sayılacak çok sayıdaki artısının yanında bununla hiç bağdaşmayan kötü hasletleri olduğunu ve bunların terkedilmesi gerektiğini belirten Vali Erin, toplum huzurunu bozanların dışlanmasını, sosyal müeyyideler uygulanmasını önererek, ellerindeki silahlarla insanların üzerine baskı kuranları artık hazmedemeyeceklerini söyledi.

Özellikle gereksiz yere uzun namlulu silah sahibi olanların silahlarının toplanacağı işaretini veren Erin, “Bu konuda eleştirilmekten rahatsız olmuyoruz” dedi.

Silahsızlanma konusunda toplumun desteğini isteyen Erin, “Şanlı bir geçmişe, büyük mücadeleler ortaya koyan bir şehir, millet ve Urfa halkı olarak olumlu sayılacak çok sayıdaki artıların yanında; buna hiç yakışmayan, bununla hiç bağdaşmayan kötü hasletlerin artık açık bir şekilde dile getirilmesi, zemmedilmesi gerekir” diye konuştu.

“Başkasının hayatına kastedenleri toplumdan dışlamanın zamanı gelmiştir”

Kötü hasletler içerisinde olanların toplumdan dışlanması gerektiğine vurgu yapan Vali Erin, “Biz şanlı ataların torunlarıyız. Biz cesaretimizi, kahramanlığımızı, erkekliğimizi bu vatana, bu bayrağa, birliğimize, bütünlüğümüze göz dikenlere karşı gösteren ataların evlatlarıyız. Sahip olduğumuz gücü ve kudreti, zayıf olanların üstünde tatbik eden ataların torunları değiliz. Şanlıurfa her gün cinayetlerle, kan davalarıyla, arazi anlaşmazlıklarından dolayı nizalarla anılmayı hak etmeyen şanlı, kahraman bir şehir. Bu konuda tüm toplum önderlerine, bütün yöneticilerimize, sivil toplum kuruluşlarının bütün temsilcilerine, aşiretlerimize, dini önderlerimize bir kez daha çağrıda bulunmak istiyorum: Gereksiz, lüzumsuz bir yere dokunulmaz olan insan bütünlüğünü ve Cenab-ı Allah’tan başka yetkiye sahip olmayanın yetki kullanmak suretiyle başkasının hayatına kastedenleri artık toplumdan dışlamanın zamanı gelmiştir. Yanımızda tutmayalım. Sosyal müeyyideleri uygulayalım. Onları kabul etmeyelim. Onları baştacı etmeyelim. Birkaç gün önce altı vatandaşımızı kaybettik. Maalesef daha öncesinde yine kaybettiğimiz vatandaşlarımız var.” diye konuştu.

“Hiçbir özelliğe sahip olmayan insanların silahlarla dolaşmasına müsaade etmeyelim”

Silahlanmaya artık “dur” denilmesi gerektiğini ifade eden Vali Erin, “Bu konuyla ilgili olarak, geldiğim günden beri Şanlıurfa’da kamu güvenliğinin tesis ve temininin garantisinin, kolluk kuvvetlerimiz ve silahlı kuvvetlerimizin kahraman evlatların olduğunu ifade ediyorum. Bu konuda 20 bin kilometrekarelik alanımızın tamamını emin ve huzurlu bir şekilde tutabileceğimizi ve tuttuğumuzu, bunu askerimiz ve polisimizin olağanüstü gayretiyle gerçekleştirdiğimizi ifade ediyor, silahlanmaya artık dur diye ifade ediyorum. Destek verin. Gereksiz ve lüzumsuz bir şekilde o silahı taşıma ehliyetine sahip olmayan, o duyarlılığı göstermeyen hiçbir özelliğe sahip olmayan insanların uzun namlulu silahlarla, tabancalarla dolaşmasına müsaade etmeyelim. Bu konuda eleştirilmekten rahatsız olmuyoruz.” şeklinde konuştu.

Vali Erin konuşmasını şu ifadelerle noktaladı:

“Verdiğimiz her bir silahın toplumda huzursuzluğa, o silahın kullanılması suretiyle insanlarımızın üzerinde baskı unsuru olarak tatbik edilmesini artık hazmedemez, kabul edemeyiz. Silah verilecek, şartları uygun olan kardeşlerimiz var. Bunlara hiçbir şey söylenmeden, teklif edilmeden bunun gereğini zaten yerine getiriyoruz. Kamu idaresi bu anlamda desteklerinizi, toplumda genel bir kampanya şeklinde silahların toplanmasını, özellikle uzun namlulu silahları taşıyan, farklı amaçlarla evinde ve işinde kullanan hemşerilerimizden bu silahların toplanması gerektiğini bir kez daha ifade ediyorum.” (Abdurahman Uğurlu-İLKHA)