Coronavirus tedavisini gördüğü hastanede hayatını kaybeden Yazar Vaiz Abdulaziz Kutluay'ın cenazesine katılan sevenleri, Aziz Hoca'nın İslam'a hizmet eden, ahlakıyla örnek olan bir kişiliğe sahip olduğunu belirttiler.

Bütün hayatını İslam'a ve Müslümanlara hizmete adayan "Aziz Hoca" lakaplı Abdulaziz Kutluay (70), yakalanmış olduğu yeni tip Coranvirus (Covid-19) hastalığı nedeniyle dün gece hayatını kaybetti.

Aziz Hoca, Eyüp Peygamber Camii'nde öğle namazına müteakip kılınan cenaze namazının ardından pandemi tedbirleri altında Harran Kapı Aile Mezarlığı'nda defnedildi.

"Aziz Hocamız hayat-us sahabeyi tek tek adı gibi bilirdi"

Gençlik yıllarında Aziz Hoca'nın sohbetleri ile büyüdüğünü ifade eden Mustafa Bilen, "Öncelikle Şanlıurfa'nın başı sağ olsun. Cenab-ı Allah, kendisine rahmet eylesin, mekânı cennet olsun. 1985-1992 yılları arasında Şanlıurfa İmam Hatip Lisesi'ne gidiyorduk. Aziz Hoca'nın konferansları ile büyüdük. Aziz Hoca o yıllarda 'Ayasofya Mitingi'ne katılmıştı. Mitinge gitmek için evden çıktığında eşi O'na akşam ne yemek yapayım diye sorduğunda, 'Hanım, eve dönmeyebilirim. Dolayısıyla dul kalmaya alış.' demişti. Aziz Hocamız gittiği yerlerde iman halkiyatlarını anlattırdı. Sahabelerin iman davasını anlattı. Dolayısıyla abdesti bozan şeylerden önce imanı bozan hususları anlattı. Eğer bir kişide iman olmazsa onun abdesti ne kadar sağlam olursa olsun fark etmez. İman bozuldu mu abdestte bozulur, hac ve oruçta bozulur. Aziz Hocam, Türkiye'nin medar-ı iftiharıydı. Değerini ancak Mehmet Emin Yıldırım gibi hocalar bilir. Aziz Hoca'mız, hayat-us sahabeyi tek tek adı gibi bilirdi. Hangi sahabe kimin kardeşidir, kimin amcasının oğludur hepsini bilirdi. Ben bir defasında bir sahabe hakkında tereddütte düşmüştüm. Birçok kaynağa baktım, bir sahabenin ismini merak ettim. Aziz hocayı aradım. Aziz hoca hiçbir kitaba bakmadan bana o sahabenin ismini söyledi." diye konuştu.

Aziz hoca, Türkiye'nin birçok yerinde konferanslar verdiğine değinen Bilen, "Aziz Hoca, Et Balık Kurumu Camii'nde görevliyken, her hafta bir sahabenin hayatını anlatırdı. Bir gün Hazreti Ömer'i, bir gün Hazreti Ali'yi, bir gün Mus'ab bin Ümeyr'i anlatırdı. Dolayısıyla onun kasetleri birçok memlekete gitti. Aziz Hoca'nın bir özelliği vardı. Aziz Hoca, Türkiye'nin çeşitli yerlerinde konferansa giderdi. Çeşitli televizyon kanallarında programlar yapardı. Bunların hiçbirinden ücret almazdı. Sürekli olarak mütevaziydi. Türkiye sahabe-i kiramı onlarla sevdi.  Adıyaman'da bulunan Safvan bin Muattal'ın kabrinin yerini il müftülüğüne ilk kez o bildirdi. Aziz Hoca'nın bu bilgisinden sonra müftülük araştırma yaparak Safvan bin Muattal'ın kabrini tespit etti. Aziz Hoca'ya Cenab-ı Allah rahmet eylesin, mekânını cennet eylesin." temennisinde bulundu.

"Şanlıurfa ve Türkiye büyük bir değerini kaybetti"

Birçok kez televizyon kanalında Aziz Hoca ile birlikte programlar yaptığını belirten İlahi sanatçısı Mahmut Durgun ise şunları söyledi:

"Aziz Hoca'mla yıllardan beri bir ülfetimiz var. Son olarak her sene olduğu gibi özel bir TV'de Ramazan programı yaptık. Şanlıurfa ve Türkiye için büyük bir değeri kaybettik. Fakir fukaraya ve yetime sahip çıkan, yetimin başından elini eksik etmeyen bir insandı. Aşevinde gecesini gündüzüne katıyordu. Bu hastalıktan dolayı kendisine 'aşevine gitme' dedikleri halde maskesini takarak aşevine gidiyordu. 'Fakir fukara bizden aş ve yemek bekliyor,' diyerekten aşevini hiçbir zaman terk etmedi. Son yaptığımız Ramazan ayı programına da bir gün katıldı, morali bozuktu. Kendisine moralinin bozuk olmasının sebebini sorduğumda, 'Aşevinde kaç gündür gıdamız tükenmiş, fakir, fukara ve yetimler geliyor. Aş, yemek ve gıda istiyor, bunları düşünmekten 3 gündür gözüme uyku girmemiş. Dua edin Allah hayırseverleri buraya yönlendirsin, bu fakir, fukara ve yetimlere elimizi uzatalım. Onlar sevindi mi akşam rahat yatıyoruz.' Öyle bir insandı."

"Aziz Hoca fakir, fukara ve yetimlerin babasıydı"

Aziz Hoca'nın tüm İslam âlemine örnek olduğunu vurgulayan İsmail Durna, "Aziz Hoca'mız Şanlıurfa, ülkemiz ve İslam âlemi adına büyük bir siyer âlimiydi. Aziz Hoca'nın ölümünden dolayı çok üzgünüz. Şanlıurfa'da ise özellikle fakir, fukara ve yetimlerin babasıydı. Bundan dolayı da üzgünlüğümüz kat be kat artmıştır. Aziz Hoca ve Ömer Döngeloğlu'nun kaybetmemiz bizlere büyük üzüntü veriyor. Aziz Hoca, İslam âlemine örnek olmuştur, elinden geleni yapmıştır, biz buna şahitlik ettik. Fakir fukaraya babalık yapmıştır.  Şanlıurfa ve Türkiye'de yetişen nadir siyer âlimlerinden biridir. Allah mekanını cennet etsin. Coronavirus'ten dolayı vefat ettiğini biliyoruz, inşallah şehid sevabı alır. Bizde buna şahitlik ederiz." diyerek kişiliğini anlattı.

"Coronavirus'ten dolayı cenazesine az kişi katıldı"

Aziz Hoca'nın vefatının Şanlıurfa için büyük bir kayıp olduğunu vurgulayan Mühittin Uz, "Aziz Hoca'mızın vefatı nedeniyle bugün buraya geldik. Cenazeye katıldık. Allah kendisine rahmet eylesin. Şanlıurfa için büyük bir kayıptır. Sadece Şanlıurfa için değil, Türkiye için bir kayıptır. Ailesine başsağlığı diliyoruz. Şanlıurfalılara sabırlar diliyorum. Aziz Hoca denilince aklıma şu geliyor. 2011 yılında Hicaz'dayken birçok insana orada yardımı dokunmuştur. Çok büyük bir âlimdi. Cenab-ı Hak mekânını cennet eylesin. Onun için ne desek azdır. Aziz Hoca'mızın cenaze namazına yüzbinlerce insanın katılması gerekirken, Coronavirus'ten dolayı az bir insan katıldı. Herkesten Allah razı olsun. Aziz Hoca çok büyük bir kayıptır." diye konuştu. (İLKHA)