Suriye'de SDG olarak bilinen ve içerisinde PKK/PYD unsurlarını barındıran örgütten kaçan Talal Silo ABD/PKK ittifakına ilişkin çarpıcı itiraflarda bulundu.
Suriye'de SDG olarak bilinen ve içerisinde PKK/PYD unsurlarını barındıran örgütten kaçan Talal Silo, Anadolu Ajansına verdiği röportajda ABD/PKK ittifakına ilişkin çarpıcı itiraflarda bulundu.
SDG'ye katıldığı süreci anlatan Silo, örgütün ilk toplantısının 15 Ekim 2015 olduğunu ancak SDG'nin kuruluşunu ilan eden Şahin Cilo'nun bunu 10 Ekim 2015 olarak yazılmasını istediğini, bunun sebebini sorunca ABD'nin Haseke'de YPG'ye silah yardımını 10-15 Ekim arasında yaptığını söylediğini aktardı.
Silo, ABD'nin uluslararası topluma durumu izah edebilmesi ve "Silahlar YPG'ye değil SDG'ye gidiyor" diyebilmek için bunu yaptıklarını söyledi.
"SDG'nin kuruluşunun asıl nedeni ABD'dir"
SDG'nin böyle kurulduğunu anlatan Silo, "Bu (SDG) sadece bir isim. Başka bir şey değil. Biz maaş dahil her şeyi YPG'den alıyoruz. SDG'nin kuruluşunun asıl nedeni ABD'dir. ABD yönetimi Kürtlere silah vermek istiyordu. SDG'nin kuruluş ilanı sadece bir tiyatroydu. Bileşenlerin birliğinden bahsettiler ancak böyle bir şey yok. ABD liderliği Kürtlere ve PKK'ya verdi. Terörle mücadeleden bahsettiler ancak baktık ki ABD yönetimi ve Şahin Cilo arasında yapılan anlaşmayla terör örgütü DEAŞ'lıların kaçakçılığı yapılıyor. SDG üzerinden o bölgede yaşayan vatandaşların fikirlerini etkilemek istediler. SDG'yi özgürleştirici ve terörle mücade eden güç olarak lanse ettirdiler. Ancak bunların yüzünden evler yıkıldı, halk tehcir ettirildi. Halka kamplarda bile rahat verilmedi, paniğe sürüklediler." dedi.
"Tüm fikirler Brett McGurk tarafından ortaya atılıyordu"
ABD'nin PKK/YPG'ye silah yardımına değinen Silo, "İlk başlarda silahları aldığımıza dair (Amerikalıların verdiği belgelere) sadece imza atıyorduk. Ama tüm silahlar PKK liderlerinden Türkiye Kürdü, Safkan diye birine gidiyordu. Safkan, silahları sadece kendi bildikleri bir yere götürürdü. Yine böyle devam ediyor. Mesela Münbiç operasyonunda tüm silahları (kağıt üzerinde) Arap asıllı Ebu Emced'e teslim ettiler. Bilerek yaptılar. Fakat bu bir tiyatroydu. Ebu Emced, bana 'Büyük miktarda silahlar alıyorum ancak bana tek parça silah verilmiyor. Görevim ve yetkim sadece imza atmak.' diyordu. Tüm fikirler Brett McGurk tarafından ortaya atılıyordu. Rakka operasyonu sırasında McGurk, Arap Koalisyonu adında güç kurulmasını istedi. Arap Koalisyonu'nun görevi sadece silahları teslim almaktı. Nitekim çok büyük miktarlarda silah alındı. Ama Kürtler dışındaki Arap, Türkmen ve Süryanilere sadece hafif silahlar dağıtıldı. Koalisyonun adı Arap'tı ancak Arapların hiçbiri şeyi yoktu. Deyrizor askeri meclisi de sadece imza atıyor. ABD'nin bundan haberi vardı, tiyatroyu kendileri istedi. Tüm bu oyunlar, bir gün bu silahların PKK'ya ulaştırıldığının ortaya çıkmaması için yapıldı. Ancak biz bu gelişmiş silahların PKK ve YPG'ye gittiğinden emindik." diye konuştu.
"Amerikalılar için silahların nereye gideceği umurlarında değildi"
Silo, şu açıklamalarda bulundu: "Amerikalılar için silahların nereye gideceği umurlarında değildi. Bir kere bile silahları ne yaptığımızı nerede kullandığımızı sormadılar. '(YPG'nin) Silahları bitirdik' oyununa bile geliyorlardı ve hemen yeni silah teslimatı başlıyordu. ABD zaten Arap, Türkmen ve Süryanilerin bu denklemde yer almadığını biliyor. Obama döneminde sınırlı destek vardı. Trump başa geçtikten sonra destek şekli değişti. Obama döneminde bize kullanılmış silah da geliyordu, bazıları kullanılamaz haldeydi. Trump gelince zırhlı araçlar gelmeye başladı."
Silahlar için talep listesi oluşturduklarını ve listeyi Şahin Cilo'nun sunduğunu ifade eden Silo, verilen silahların basına yansıtılmadığını, ne tür silahların verildiğinin bilinmesinin istenilmediğini söyledi.
"Seçimler yapılsa da hepsi tiyatro"
SDG olarak görünen yapıyı ABD tarafının yönettiğini vurgulayan Silo, "Seçimler yapılsa da hepsi tiyatro. Şahin Cilo'yu herkes biliyor. İşlerin başında bu şahıs var. Yardımcısı Kahraman'dı. Bu da PKK yöneticilerindendir. 3 numaralı yetkili bendim. Her noktada PKK'ya ait kontrol noktaları ve takip ekipleri var. Mahkemede, sivil meclis, sağlık ve diğer her alanda illaki bir PKK lideri mevcut." ifadelerini kullandı.
"Münbiç’i PKK liderlerinden İsmail Direk yönetiyor ama askeri sorumlusu Cemil Mazlum"
Silo, "PKK’nın Kandil kadroları SDG’nin neresinde?" sorusuna şöyle yanıt verdi:
"Cilo başkan olsa da kendisinden üstte bir otorite var. Bu kişi Bahoz Erdal. Bahoz da talimatları Kandil'den yani Sabri Ok'tan alıyor. Erdal, Kandil'e atanınca yerine Nureddin Sofi geldi. Cilo'ya talimatları bu veriyor. Cilo ile (yardımcısı) Kahraman sadece lider takımda. Çok sayıda ofis var ancak anlaşmazlıklardan dolayı yeni isimler getirilemiyor. Afrin’deki PKK ve YPG sorumluları Hacı Ahmet Hudro, Mahmut Berhudan ve (kadınlarda) Nocin. İdari olarak tüm bölge Halil Tefdem tarafından yönetiliyor. Bahoz Erdal, ona talimat veriyor. Münbiç’i PKK liderlerinden İsmail Direk yönetiyor ama askeri sorumlusu Cemil Mazlum. Rakka’nın askeri ve sivil yöneticisi Avrupa'dan getirilen Hasan. Deyrizor’unki ise Polat Can ki kendisi PKK’nın önde gelen isimlerinden. Ben de Bahoz'la ilişkim sayesinde bir keresinde Kandil'den Murat Karayılan ile görüşme daveti almıştım. Giderken, fotoğraflarımız falan (basında) yayınlanırsa diye iptal ettiler. Nureddin Sofi ise Karayılan'ın açıklama yaptığı sırasında oraya gitti. Sonra geri geldi. Gizlice gidip geliyorlardı. PKK, Salih Müslim'in ise basındaki rolünden yararlandı ve onu kullanmada başarılı oldu. Gerçekte hiçbir rolü yoktu. Özerk yönetim ilanı sırasında da salonda Müslüm'i 7. sıraya oturtmuşlardı. Hiçbir yeri yoktu bu projede."
SDG adı altında 50 bin militanın olduğunu aktaran Silo, bunların yüzde 70'ini YPG'nin oluşturduğuna dikkat çekti.
Silo, çeşitli ülkelerden gelip YPG'ye katılanların olduğunu bunu da kendi ülkelerinde kahraman olarak ilan edilmek için yaptıklarını söyledi. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Önümüzdeki Temmuz ayında, yılın ilk 6 ayındaki enflasyona göre, emekli maaşlarını tekrar masaya yatıracağız." dedi.
Yerel seçimler nedeniyle 1 Nisan'da okullar tatil edildi.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri'ni takip etmek isteyen ulusal ve uluslararası basın mensuplarına yönelik Ankara ve İstanbul'da "basın merkezi" kurulacağını açıkladı.
Cumhurbaşkanı ve Recep Tayyip Erdoğan, "Terör devleti israilin Filistin halkına yönelik katliamları hepimizin yüreğini kanatıyor. Filistin halkı, destansı direnişleriyle tüm dünyaya insanlık, onur ve cesaret dersi verdi." dedi.