Başta devlet hastaneleri olmak üzere hizmet veren tüm kurumlarda, Kürtçe'nin bir hizmet dili olarak kullanılmamasına tepki gösteren Siirtliler, bunun utanç verici bir durum olduğunu dile getirdiler.
20 milyondan fazla nüfusa sahip Kürd'ün olduğu Türkiye'ye, Suriye, Irak ve İran'dan çok sayıda Kürd'ün sağlık hizmeti almak için geldiğini belirten Siirt halkı, Kürtçe'nin bir hizmet dili olarak kullanılmamasının kabul edilemez olduğuna dikkat çekerek yetkililerin bu duruma müdahale etmeleri gerektiğini söylediler.
Yüzyıllardır aynı topraklarda beraber yaşadığımız Kürd kardeşlerimize devlet kurumlarında, Kürtçe hizmet verecek danışmanların olmayışının çok üzücü bir durum olduğunu ifade eden Vadullah çelik, bunun utanılacak bir durum olduğuna vurgu yaptı.
"Bütün kurumlarda Kürtçe bilen danışmanların olması gerekir"
Çelik, "Siirtli ve Arap kökenli bir vatandaş olarak yüzde 60'ı Kürt kardeşlerimizden oluşan bir memlekette Siirt Devlet Hastanesinde Arapça bilen 4 danışman olmasına rağmen bir Kürt danışmanın olmaması büyük bir eksiklik ve acı veren bir durumdur. Kürt kardeşlerimiz içerisinde Türkçe bilmeyen ve kendini ifade edemeyen birçok vatandaş var. Sadece devlet hastanelerinde değil bütün kurumlarda Kürtçe bilen danışmanların olması gerekiyor. Ben Arap kökenli bir vatandaş olarak Kürt kardeşlerimin mağdur edildiğine şahit oluyorum. Suriyeli vatandaşların Siirt'e gelmeleriyle birlikte devlet hastaneleri ve diğer kurumlarda danışmanlık yapıyorlar. Düşüne biliyor musunuz ben annemi devlet hastanesine götüreceğim ve annem kendini ifade edemeyecek! Bundan daha ayıp bir şey olabilir mi?" diye sordu.
"Devlet yetkililerinin ne yapmak istediğini gerçekten anlayabilmiş değilim"
Çelik, "Bu bölgede daha Türkçe konuşamayan vatandaşlarımız var. Biz yüzyıllardır birlikte ve kardeşçe yaşadık. Ama ben devlet yetkililerinin ne yapmak istediğini gerçekten anlayabilmiş değilim. Devlet eğer Kürt kardeşlerimizi kazanmak istiyorsa, Kürt kardeşlerime, 'Ben size hizmet için varım.' desin. Bu şekilde Kürtlere sahip çıkılsın ve onların sevgisi kazanılsın. Kürtler sahipsiz bırakıldıkları için dağa çıkıyorlar. Bu nedenle hükümet bunları göz önünde bulundurmalı. Aksi takdirde dağa çıkışların önüne geçemez." uyarısında bulundu.
"36 dil ve 80 lehçede anlık çeviri hizmeti verilirken bunlar arasında Kürtçe yok"
Başta İstanbul Havalimanı olmak üzere birçok havayollarında iletişim sorununun yaşanmaması için 36 dilde ve 80 lehçede 'anlık çeviri hizmeti' verilirken bu diller arasında Kürtçenin olmadığını dile getiren Mehmet Arif Aslan, devletin neden kendi halkı olan Kürtlere bu hizmeti vermediğini sordu.
Aslan, "Ben geçenlerde Siirt Devlet Hastanesine gittiğimde, Suriyeli biri vatandaşın 'danışman' olarak kadroya alındığına şahit oldum ama kendi memleketimizde Türkçe bilmeyen birçok Kürt vatandaş olmasına rağmen böyle bir şey söz konusu değil. Eğer biz bu ülkenin vatandaşı ve kardeş isek Kürtler için de bir danışmanın olması şarttır. Suriye'den gelen vatandaşlara danışmanlık hizmeti veriliyorsa neden kendi halkı olan Kürtlere bu hizmet verilmiyor. Geçenlerde Türk Hava Yollarında Urduca dilinde tercüman olduğuna şahit olduk ama Kürtçe yok. Hâlbuki Türkler ve Kürtler kardeştir. Beraber bin yıllık bir geleneğimiz var." diye sitem etti.
"Bu meseleden dolayı Kürt halkının büyük bir tepkisi var"
"Başka ülkelerden gelen vatandaşa hizmet ederken kendi vatandaşına hizmet etmiyorsanız samimi değilsiniz." diyen Aslan, "Kürtçe, Türkiye'nin bir dilidir. Bunu Kürt olduğum ya da Kürtçülük yaptığım için demiyorum. Ama Kürt dilinin bu kurumlarda olması gerekiyor. Türkiye bununla küçülmez aksine daha fazla büyür, halkıyla kucaklaşır. Bu meseleden dolayı Kürt halkının büyük bir tepkisi var. Bu sorun çözülürse, bazı bölücü insanların söyleyecek sözü kalmaz. Resmi rakamlara göre Türkiye'de 20 milyona yakın Kürt var ve bu insanlar bu ülkenin vatandaşıdır." ifadelerini kullandı.
"Bu durum bizleri çok üzüyor"
Siirt Devlet Hastanesinde Arapça bilen 4 danışmanın bulunması ve Kürtçe bilen bir tek danışmanın bulunmamasına tepki gösteren Hakkı İnan, bu şekilde bir kardeşliğin bir anlam ifade etmediğine dikkat çekti.
İnan, "Kürtçenin görmezden gelinmesi sadece Siirt'te değil; Batman, Urfa, Diyarbakır ve çevre illerde de aynı sıkıntı yaşanıyor. Bu durum bizleri çok üzüyor, çünkü Siirt Devlet Hastanesinde Arapça bilen 4 danışman hizmet verirken bir tek Kürt danışmanın olmaması en büyük ayıptır." diye konuştu
Siirt Devlet Hastanesinde hem Kürtçe hem de Arapça bilen danışmanın olmasında fayda olacağına vurgu yapan Ömer Dündar ise, Siirt'te bununla ilgili bir sıkıntının yaşanmadığını dile getirdi. Zira hastane çalışanlarının yüzde 60'ının Kürt olduğunu dolayısıyla hastane çalışanlarının büyük bir kısmının zaten Kürtçe bildiğini kaydetti. (Murat Orhan-İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Bir araya gelen Batman'daki sivil toplum kuruluşları, yaptıkları ortak basın açıklamasıyla savaş ve kriz bölgelerine yardım kampanyası başlatma kararı aldıklarını duyurdu.
HÜDA PAR Hukuk İşleri Başkan Yardımcısı Mahmut Şahin, Özbek vatandaşların ağır işkencelere uğrama, öldürülme tehlikesi olduğu bilinmesine ve iade işleminin uluslararası anlaşmalara aykırı olmasına rağmen işgalci rejimin "ileri karakolu görevi yapan BAE’ye iade" edildiğini bildirdi.
HÜDA PAR Sözcüsü Yunus Emiroğlu, "Kürt meselesi ne zaman gündeme gelirse PKK, terör yöntemleri ile Kürt meselesinin konuşulmasının önüne geçmiş, konunun şiddet temelinde konuşulmasına sebep olmuştur." diyerek Kürtlerle Türklerin adalet temelinde kardeşliğinin mutlaka tesis edilmesi gerektiğini vurguladı.
Batman’ın Sason ilçesinin Yücebağ köyünde yoğun kar yağışı hayatı olumsuz etkiliyor. Bölgede bazı köy yolları ulaşıma kapandı.