İntaniye (Enfeksiyon) Hastalıkları Uzmanı Dr. Zeynel Abidin Demir, 25 Nisan "Dünya Sıtma Günü" dolayısıyla sıtma hastalığı hakkında önemli açıklamalarda bulundu. 

Sıtma; insanlara parazit taşıyan sivrisineğin sokmasıyla bulaşan, zamanında tedavi edilmezse öldürücü olabilen, nöbetler halinde ateş ve titremeye neden olan bir hastalıktır. 

25 Nisan "Dünya Sıtma Günü" nedeniyle önemli açıklamalarda bulunan Dr. Demir, günümüzde sıtma hastalığına milyonlarca kişi yakalanmakta ve yerinde tedavi edilmediği müddetçe de yüzde 80-90 ölümle sonuçlanabileceğini aktardı. 

"Sıtma hastalığı tarih boyunca insanlığın kaderinde olan bir mikroptur" 

Sıtma hastalığının tarihçesi hakkında bilgi aktaran Demir, "Sıtma mikrobu dünya yaygın olarak görülen bir hastalıktır. 2007 yılı 25 Nisan tarihinde "Dünya Sıtma Günü" olarak tarihe geçilmiştir. Günümüz dünya genelinde yılda 200 milyon insan sıtma hastalığıyla karşılaşıyor. Bunların 600-700 bin civarı da ölümle sonuçlanmış. Bundan ötürü dünyada da dikkat çekmek için dünya sıtma günü olarak belirlenmiştir. Sıtma hastalığı tarih boyunca insanlığın kaderinde olan bir mikroptur. Tarihe bakıldığında da Yunan Medeniyetinin sıtma hastalığına yakalanmasıyla yok olduğu bildiriliyor. Geçmiş tarihten beri insanoğlu sürekli sıtma hastalığıyla mücadele etmiştir." ifadelerini belirtti. 

Türkiye'nin sıtma hastalığına verdiği mücadele ve kayıplar hakkında da bilgi veren Demir, "Türkiye'de de İkinci Dünya savaşında sıtma hastalığından büyük kayıplar vermiştir. Cumhuriyetten sonrasında sıtma hastalığına karşı 1940'lara kadar büyük savaşlar verilerek binde 8'lere kadar hastalık oranı azalmıştı. 1970'lerde tekrar Türkiye'de tekrar hastalık görülürken büyük uğraşlar çerçevesinde 2010 yıllarına kadar Türkiye'de herhangi bir sıtma hastalığına yakalanan olmadı. 2010'dan sonra Türkiye'de görülen vakalar ise yurt dışından yapılan seyahatler sonucu görülmüştür. 2012 ve 2014 yıllarında Edirne ve Mardin ilinde yurt dışından gelenlerle beraber vaka görülmüştür. Dünya'da sıtma hastalığının endemik görülen bölgeler; Afrika, Asya ve Amerika'da sık görülmektedir. Genelde en çok görülen vaka Afrika'dadır." şeklinde ifade etti. 

"Vakanın tespitinden sonra tedavi edilmediği takdirde yüzde 80-90 ölümle sonuçlanıyor" 

Sıtma hastalığının oluşum sürecine ve tedavi yöntemlerine değinen Demir, "Sıtma hastalığı dişi sivri sineklerden bulaşan bir hastalıktır. Enfekte olan bir insanın dişi sineğin onu ısırmasıyla diğer hasta olmayan bir insanı da ısırmasıyla yumurtalarını geçirmiş oluyor. Bu hastalık geçtikten sonra da 1 aya kadar semptomlar belirginleşmeye başlıyor. Bazı vakalarda 6 aya veya 1 yıla kadar belirginleştiği görülüyor ancak genelde 1 ay içerisinde vaka belirginleşiyor. İlk başlarda gribal hastalık olarak görülür. Kişide yüksek ateş, kas ağrısı, baş ağrısı oluşabiliyor. Vakanın tespitinden sonra tedavi edilmediği takdirde ölüme yüzde 80-90 kadar sebebiyet verilebiliyor. Hastalığa karşı çok dikkat etmemiz gerekiyor. Yurt dışa seyahat edecek kişilerin gideceği yerin hastalığın olup olmadığını ilk önceden belirlenmelidir. Bu önlemler içerisinde de yurt dışına gitmeden 10 gün öncesinde ilaç tedavisi uygulanmakta. Ayrıca gidilen bölgede sineklerden korunmak için ilaçlar öneriliyor. Bu tarz tedbirler hastalıktan korunabiliyor. " ifadelerini kaydetti. (İLKHA)