Siyonist işgalcilerin Mescidi Aksa'ya yaptıkları baskınla 200'den fazla Müslümanı yaralamasından sonra İHH tarafından yapılan çağrıyla yüzlerce kişi yaşananları protesto etmek için siyonist rejimin İstanbul Başkonsolosluğu önünde bir araya geldi.

Filistin ve Kudüs davasına destek vermek, işgalcileri lanetlemek için Sahur vaktinde bir araya gelen yüzlerce Müslüman, işgalciler aleyhine sloganlar atarak Kudüs ve Mescid-i Aksa'nın Müslümanlara ait olduğu mesajını verdi.

İHH öncülüğünde düzenlenen protesto gösterisine HÜDA PAR, Mustazaflar Cemiyeti, Akıncılar Derneği gibi çok sayıda STK ve yüzlerce vatandaş destek verdi.

video

Protesto gösterisinde yapılan konuşmalarda, Filistinli Müslümanların yalnız olmadığı, Mescid-i Aksa ve Kudüs'ün Müslümanlara ait olduğu vurgusu yapılarak siyonistlerin çok yakın zamanda yok olacakları, zaferin yakın olduğu ifade edildi.

Sabah namazının cemaatle kılınmasının ardından devam eden ve sabahın ilk ışıklarıyla son bulan protesto gösterisi, saldırıların devam etmesi halinde daha büyük katılımla yeniden yapılacağı belirtildi.

HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Eşin

"Saldırının amacı gözdağı vermek ve pazartesi yapılması planlanan işgale zemin hazırlamaktır"

Mescid-i Aksa'ya yönelik yapılan baskın ile ilgili İLKHA muhabirine konuşan HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Eşin, "Müslümanlar olarak Ramazan'ın son Cuma gününü 'Dünya Kudüs Günü' olarak kutluyoruz. İşgal rejimi Kudüs'ü, Mescid-i Aksa'yı tamamen işgal etme planları yapmaktadır. Siyonistler, Ramazan'ın 28'ine denk gelen 10 Mayıs Pazartesi gününü İbrani takvime göre uydurdukları bir tarihle Kudüs'ün kurtuluş günü olarak ilan ettiler. Kudüs ve Filistin'in farklı noktalarında işgalci olan siyonistleri Mescid-i Aksa'ya toplayarak bu mekânı tamamen işgal etme planı yapılmaktadır. Bu akşam Mescid-i Aksa'ya yapılan saldırı da Müslümanları buradan uzaklaştırmak, gözdağı vermek ve pazartesi yapılması planlanan işgalin altyapısını hazırlamak içindir. Elhamdülillah oradaki Müslüman kardeşlerimizin fedakârca ve cesurca karşı koymalarıyla bu plan şimdilik akim kaldı. Dolayısıyla bu aşamadan sonra gerek Kudüs gerek Türkiye gerekse tüm İslam ümmeti uyanık olmalı. Gözleri ve kulakları Kudüs'te, Mescidi Aksa'da olmalı. Oradaki duruma göre tepkilerini arttırma, sokaklara dökülme, yöneticilere baskı yaparak bu işgal ve zulme karşı durmaları gerekir. Buraya toplanan kardeşlerimizden Allah razı olsun. Biz de gelişmelere göre adım atacağız ve burada toplanacağız." dedi.

"Farklılıklarımızı bir tarafa bırakarak ümmetin kalbi olan Mescidi Aksa'ya sahip çıkmalıyız"

Âlimlerin İslam alemini temsilen Filistin ve Mescid-i Aksa konusunda öncülük yapmaları gerektiğini söyleyen Emekli İmam Cemal Çınar ise şöyle konuştu:

"Filistin'de yapılan bu katliama karşı kanaat önderlerinin bir kanaat ortaya koymalı. İslam ülkelerindeki medya, gazete, dergi ve yazarlara çok büyük görev düşüyor. israile karşı ciddi bir tedbir alınmadan bu virüsün temizlenmeyeceğine kanaat getiriyor ve ümmetin birlikte adım atması, bu meselenin mezhepler, kavimler, ülkeler üstü olduğu ortadadır. Ümmetin bu konuda ciddi tedbir almaları gerekir. Bizim ses vermemiz israilin sesinin kısılması, sessiz kalmakla da seslerinin yükseleceğini bilmeliyiz. Allah'u Teâlâ Filistin'de eziyet çeken, yaralanan kardeşlerimize acil şifalar versin. Âlemi İslam'a uyanmayı nasip eylesin. Mezheplerimizi, meşreplerimizi, tarikatlarımızı, siyasi görüşümüzü, vakfımızı, derneklerimizi bir tarafa bırakarak ümmetin kalbi ve beyni mesabesinde olan Mescid-i Aksa'ya, Mescid-i Haram'a sahip çıkmalıyız. Mescid-i Nebevi'nin şu anda ne durumda olduğunu bilip ona göre adım atılmalı. Âlimlerin bu anlamda ümmete öncülük etmesi gerektiğine inanıyor ve tüm dünya âlimlerine sesleniyorum! Bugün Mescid-i Haram olmaması gereken ellerin mahkûmiyeti altındadır. Bugün Mescid-i Aksa'da Yahudiler serbestçe cirit atıyorlarsa Mescid-i Haram'ın etrafındaki haramzadelerin Mescid-i Haram'ı mahkûm etmelerinden kaynaklanıyor. Eğer bugün Mescid-i Aksa'da dökülen kanlar durdurulamıyorsa Mescidi Nebevi'nin de sağlam olmayan ellerde olmasındandır. Bu mukaddes beldeler bir bütündürler. Bu mescitler ve şubesi konumunda olan tüm mescitler ümmetin diriliş noktalarıdır. Âlimlerimiz bu konuda ümmeti dirilişe, kıyama, bilinçlenmeye davet etmelidir. Bu konuda her insanın mesuliyeti kendi gücü ve imkânı nispetindedir. Herkesi sorumluluğunu yerine getirmeye davet ediyorum." (İLKHA)