Yeşil Yıldız Bağımlılıklarla Mücadele Derneği Genel Başkanı Yahya Öger, hükümetin sosyal medya için yapacağı düzenlemenin, yerinde bir karar olduğuna dikkat çekerek kararın bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğini belirtti.

Sosyal medya platformlarının amacına uygun kullanılması gerektiğini dile getiren Öger, önemli tavsiyelerde bulundu.

Öger, sosyal medya kullanımının, bağımlılığın bir türü olduğunu ve bilgi akışımızın artık sosyal medya tarafından belirlendiğini söyledi.

Sosyal medyada çok ciddi manada yalan haber ve manipülasyonların yapıldığının altını çizen Öger, "Sosyal medya; kişisel verilerin ifşa edildiği, mahremiyet kavramının bittiği, ötekileştirme dilinin sıklıkla kullanıldığı, yanlış din ve inanç anlayışının portalı haline geldi. Sosyal medya irdelendiğinde, hiç alakası olmayan kişiler; beğeni alma, toplumda yer edinme ve takipçi sayısını artırma adına bazı değerleri hiçe saymaya başladı. Bu da bir hastalık haline gelmeye başladı. Sosyal medya kullanıcıları son zamanlarda çirkefleşmeye başladı." dedi.

"Sosyal medyada bazı uygulamalar kişisel verilerimizi de bir yere pazarlıyor"

Sosyal medyada kullanılan dilin, toplumu çatışmaya sürüklediğini belirten Öger, "Sosyal medyada kullanılan dilin toplumu tamamıyla yozlaştırdığı, ayrıştırdığı ve toplumda ciddi manada bir çatışmaya sürüklediğine şahit olabiliyoruz. Sosyal medyada oynanan bazı oyunlar, linkler, uygulamalar, bizim ciddi manada kişisel verilerimizi de bir yere pazarlıyor. Bu pazarlama noktasında; hiç ummadığımız bir reklamda, ortamda, bilgilerimiz ve fotoğraflarımız kullanılabiliyor." ifadelerini kullandı.

"Sosyal medya dolandırıcıların cirit attığı bir mecra haline geldi"

"Sosyal medya Türkiye'de boş ve yasal olmayan bir alandır." diyen Öger, şöyle konuştu:

"Televizyon ve radyoyu denetleyen RTÜK var. Sosyal medyanın denetimi olmadığı için takipçi sayısı fazla olan kişiler, sanki her şeyi yapma özgürlüğüne sahipmiş gibi bir kanıya varmaya başladılar. Bu nedenle sosyal medyada dezenformasyona yol açma noktası vardır. Sosyal medya aynı zamanda terör örgütlerinin ve dolandırıcıların da cirit attığı bir mecra haline geldi. Sosyal medyada dine saygısızlıktan kişisel hakarete ve aile yozlaşmasına kadar bilinçli saldırılar yapılıyor. Bu bilinçli saldırılar karşısında kullanıcı da maalesef bazen galeyana gelip bir tıklanma, beğeni ve takipçi sayısı uğruna kişiliğinden, dini görevlerinden ve örfünden taviz veriyor. Sosyal medyaya bir düzenleme gelmesi gerekiyor. Avrupa ülkelerinde sosyal medya düzenlemesi konusunda ciddi anlamda adımlar atılıyor. Sosyal medyanın bir düzene girmesi gerektiğini bütün insanlar söylüyor. Zevkleri uğruna birilerine hakaret etme, aşağılama ne insani ne de vicdani bir durumdur. Bundan dolayı sosyal medya düzeni hakkında hukuki bir çerçeve konulmalıdır."  

"Gelecek nesle değerlerimizi bırakmak adına sosyal medya platformlarının yeniden düzenlenmesi gerekiyor" 

Sosyal medyada her şeyi yazmanın ve paylaşmanın özgürlük olmadığını vurgulayan Öger, "Sosyal medya düzenlemesinde tüm dünyanın onur ve saygınlığı korunmalıdır. Yani birileri korunurken diğerini ötekileştirilmemelidir. Birilerinin hak ve hukuku gözetilirken, ötekinin hak ve hukukunun gözetilmesi gereken bir yapılanmanın olması Türkiye'de şarttır. Sosyal medyada her şeyi yazmak ve paylaşmak bir özgürlük olarak algılanmamalıdır. Düzenleme noktasında siyasilerin, STK'ların, kanaat önderlerin, toplumdaki yozlaşmayı bitirme ve gelecek olan nesle değerlerimizi biraz daha etik bırakmak adına el birliğiyle tepki gösterip sosyal medya platformlarının yeniden düzenlenmesi gerekir." dedi.

"Sosyal medya kullanırken insani, İslami ve vicdani bakış açısına dikkat edilmelidir"

Sosyal medya hesaplarına 3 bakış açısıyla bakılması gerektiğini belirten Öger," Sosyal medyaya 3 bakış açısıyla bakmamız lazım. Birincisi; insani bakış açısıyla kullanılmalıdır. İkincisi ise İslami bir bakış açısıdır. Çünkü sosyal medyada İslami bir bakış açısıyla bakıldığında, münafıklar tarafından bir mesaj geldiğinde veya paylaşım yapıldığında onun araştırılması gerektiğine dair ayetler vardır. Bundan dolayı kaynağı sağlam olmayan bir haberi paylaşmak, yaymak bir yükümlülük ister. Dolayısıyla İslami bir bakış açısıyla yeniden kedimizi sosyal medya noktasında ayarlamamız lazım. Üçüncüsü ise vicdani açıdan bakmak gerekir." ifadelerini kullandı.

"İndirilen uygulamalar iş gördükten sonra silinmelidir"

Sosyal medya kullanılırken dikkat edilmesi gereken hususları açıklayan Öger, "Sosyal medyada kişisel anlamda yapmamız gereken çok ciddi şeyler vardır. Hayatımızda lazım olmayan uygulamalar indirmemeliyiz. Çünkü uygulama indirildiğinde, kişisel verilere ulaşmaya çalışılıyor. Basit bir uygulamada dahi kamera, ses ve SMS görüntüsüne ulaşmak istiyor. Kabul edilince de uygulamayı yapan firma bütün bilgileri alıyor ve bunu pazarlıyor. Bu nedenle lazım olmayan uygulamalar indirilmemelidir. Anlık olarak indirilmesi gereken uygulamalar var ise indirilen uygulamayla iş bitikten sonra silinmesi daha sağlıklıdır. Mail adreslerin sıklıkla kontrol edilmesi lazım ve gereksiz maillerin silinmesi gerekir. Çocukların sosyal medya hesapları açmalarına müsaade edilmemelidir." dedi. (İLKHA)