​Müslümanların vazifesinin tıpkı Hz. Muhammed gibi Kur'an ve sünneti topluma yaymak olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Mehmet Akbaş, sünnetin yaşandığı bir topluma da Allah'ın azap indirmeyeceğinin ayetle sabit olduğunu söyledi.

Mardin'in Kızıltepe İlçe Müftülüğü tarafından "Hz. Muhammed’in Sünneti ve Daveti’ temasıyla Mevlid-i Nebi etkinliği düzenledi.

Etkinlik Yeni Cami Müezzini Ömer Faruk Medeni'nin Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı.

Kızıltepe Kaymakamı ve Belediye Başkan vekili Ahmet Odabaş, yaptığı açılış konuşmasında geleceklerinin çocuklarını yetiştiren kadınların etkinliğe olan yoğun katılımlarına dikkat çekerek Hz. Muhammed'in sevgisiyle toplanmalarının kendilerini fazlasıyla memnun ettiğini belirtti.

Odabaş, "Son zamanlarda meydana gelen gelişmeler bize gösterdi ki; Allah’ın yüce kitabı olan Kur’an ve onun peygamberi Hz. Muhammed dışında başka hiçbir şeye ihtiyacımız yok. Onun dışında kendimize edineceğimiz rehberler, ya da aklımızı gönlümüzü kiraya verdiğimiz insanların bizleri kişisel olarak ya da toplum olarak memleketi ne gibi zorluklara soktuğunu hepimiz geçtiğimiz yıllarda gördük." dedi.

Artuklu Üniversitesi Öğretim Görevlisi Yrd. Doç. Dr. Ahmet Akbaş ise konuşmasında sünnetin önemine vurgu yaptı.

"Ey Peygamber! Biz seni ancak ve ancak bütün âlemlere rahmet olasın diye gönderdik." ayetine atıfta bulunan Akbaş, "Âlemler ifadesi ne demek hiç düşündük mü? Hani her gün namazlarda Fatiha süresinin ilk ayetinde bu ifadeyi kullanıyoruz. 'Âlemlerin Rabbi' ifadesini kullanıyoruz. Âlemler deyince temel eserlerimize, tefsirlerimize baktığımızda öncelikle bütün insanlık anlamına geldiğini söylüyor. Hz. Muhammed (asv) sadece müminlere değil, Allah-u Teâlâ Kur’an-ı Kerim’de defalarca bütün âlemlere rahmet olduğunu söylüyor. Çünkü o ona iman edene de bir rahmettir ama bunun yanında bütün insanlığa bir rahmet olsun, bütün insanlığı Allah’ın aydınlık yoluna davet etsin, insanları karanlıklardan aydınlığa kavuştursun, asıl yaratılış amacı uğrunda yaşama çizgisini insanları davet etsin diye gönderilmişti. Çünkü onun öğretileri, onun insanlara öğrettiği hayat tarzı, onun mesajları, öğretileri üzerinde yaşadığımız bu dünya üzerindeki tüm varlıklara rahmeti öğretiyordu. Onun rahmet oluşu sadece müminlere değil, hem tüm insanlara bir rahmet bir merhamet vesilesi, hem de diğer bütün canlılara ve üzerinde yaşadığımız bu dünyadaki her varlığa merhamet vesilesidir." dedi.

"Onun siretini iyice tanımamız gerekiyor"

Artuklu Üniversitesi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Mehmet Akbaş ise şöyle konuştu:

"Peygamberin rahmet olabilmesi için her şeyden önce onun siretini iyice tanımamız gerekiyor. Resulullah (sav) bize Kur’an'ı getirdi. Kur’an'dan başka bir şey söylememiş. Kur’an'ı götürmüş kendi toplumuna, arkadaşlarına, ashabına vermiş. Bizim vazifemiz de Resulullah'ın yaptığı gibi kendi toplumumuza Kur’an'ı ve Kur’an'ın uygulaması olan sünnetini götürmektir; en büyük vazife de budur. Sünnetin yaşandığı bir topluma Allah azap indirmez çünkü ayet-i Kerim’e öyle diyor: O aranızdayken Allah size azap edecek değildir.  Ne zaman ki toplumlar Resulü Ekrem’i unuttular, onun getirdiği mesajı unuttular Allah (cc) onlara azabı indirdi! Bu azaptan kurtulmanın tek yolu da Resulü Ekrem’in getirdiği o yüce mesaja sarılmaktır, ona ittiba etmektir."

Programda Mardin İl Müftüsü İsmail Çiçek de bir konuşma yaptı.

İlçe Müftüsü Masum Taşçı ise programda katkısı bulunan ilçe Kaymakamı ve Belediye başkanvekili Ahmet Odabaş ile katılımcılara teşekkür etti.

Program, Mardin İl Müftülüğü ilahi ekibinin seslendirdiği ilahiler ve yapılan duayla sona erdi. (Mehmet Aslan-İLKHA)