Son günlerde yaşanan maden kazalarıyla ilgili açıklama yapan Enerji Bir-Sen Genel Başkanı Hacı Bayram Tonbul, benzer kazaların yaşanmaması için, alınması gereken önlemlere değindi.

Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı, Enerji Bir-Sen Genel Başkanı Hacı Bayram Tonbul, meydana gelen maden kazaları hakkında, "Süreç iş sağlığı ve iş güvenliği alanındaki eksikliği ortaya çıkarmıştır" dedi. Benzer kazaların yaşanmaması için, alınması gereken önlemlere de değinen Tonbul, maden işletmelerine ve yetkililere çağrıda bulundu. Tonbul, "Şimdi harekete geçme vakti. Sorun değil çözüm için sorumluluk alma vakti. Gerekli ve yeterli önlemlerin alınması için ortak mücadeleler verilme vakti" şeklinde konuştu. Tonbul, iş sağlığı ve iş güvenliğine ilişkin kararların alınmasında, üniversiteler, sendikalar ile meslek odalarının da görüşlerinin alınmasını istedi.

"Geçmişten ders alınmıyor"

Son günlerde yaşanan maden kazalarıyla ilgili açıklama yapan Enerji Bir-Sen Genel Başkanı Hacı Bayram Tonbul, "Ülkemizde son yıllarda maden kazalarında hayatını kaybedenlerin sayısının artması, insan hayatına verilen değeri ortaya koymaktadır. Daha dün, Soma'da 301 insanımız, maden işletmesinin ‘önce Doğru Proje Sonra İş Güvenliği' parolasına uymaması nedeniyle yaşamını yitirdiğini söyleyen bugünde senaryo aynı, sahne aynı... Karaman'ın Ermenek ilçesindeki madende yaşanan su baskınında 18 işçi mahsur kaldı ve kurtarılmayı bekliyor. Ülke olarak, geçmişten ders çıkarmıyor, aynı hataları tekrarlıyoruz. Soma'da yaşanan maden kazasında 301 işçinin hayatına mal olan maden faciasının ardından, Karaman'da yaşananlar, yasal yükümlülüklerini yerine getirmemekte direnen maden sahiplerinin, İş sağlığı ve İş güvenliği konusunda atılması gereken en temel adımların atılmadığını göstermiştir. Türkiye'de özellikle son yıllarda yaşanan maden kazaları yüzlerce işçinin hayatını kaybetmesine, binlercesinin iş göremez derecede yaralanmasına yol açan vahim tabloyu "doğal afet veya iş kazası" kavramı ile açıklamak artık mümkün değildir" diye konuştu.

"önleyici tedbirler, maliyet olarak görülüyor"

Maden kazalarında, can kayıplarının yaşanmaması için alınması gereken önleyici tedbirlerin, işletmeler tarafından, ilave maliyet olarak görüldüğünü söyleyen Tonbul, "Ülkemizde maden kazaları son yıllarda hızla artmaktadır. 2008 yılında 43 maden çalışanı iş kazası sonucu yaşamını yitirirken, 2009 yılında bu sayı 92‘ye çıkmıştır. 2010 yılında 105 işçi, 2011 yılında 77, 2012 yılında 61 işçi maden kazalarında yaşamını yitirmiştir. 2012 yılından sonra da kazalar azalmamış devam etmiştir. Kazalarda yine çok sayıda işçimiz hayatını kaybetmiş, çok sayı da işçimiz ise iş göremez hale gelmiştir. İşletmeler önleyici tedbirleri maliyet olarak görüyor ve uygulamıyor, buda can kayıplarının artmasına neden oluyor." dedi.

"İşletme projeleri teknik ve mühendislik açısından daha sık kontrol edilmeli"

İşletme projelerinin, teknik ve mühendislik açısından daha sıkı kontrol edilmesi gerektiğinin altını çizen Tonbul sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Sıkça yaşanan maden kazaları, iş sağlığı ve iş güvenliği alanındaki eksikliği ortaya çıkarmıştır. İş sağlığı ve iş güvenliği, iş yerindeki çalışanları ve iş yerindeki alınan tedbirleri kapsamaktadır. Yaşanan maden kazaların çoğu; maden işletmelerinin, işin tekniğine uygun olarak projelendirilmemesi ve bu projelerin uygulanması esnasında, projeye bağlı çalışmaların yürütülmemesinden kaynaklanıyor. İş Sağlığı ve Güvenliği ile ilgili olarak, son yıllarda yapılan mevzuat ve yasal düzenlemelerin tek başına yeterli olmadığı, risk grubu yüksek olan madencilik sektöründe; maden işletme projelerinin mühendislik tekniğine ve gelişen teknolojilere uygun olması sağlanmalıdır. Üretim aşamasında ise; bu işletmelerin, projeye uygun olarak üretim yapıp yapmadığı denetlenmelidir. Maden işletmelerinde, projeler hazırlanırken açılacak olan galeri ve tüneller yörenin jeolojisine uygun açılmalı, eğimi, yeraltı suyu durumu ve drenaj çalışmaları, havalandırma ve boyutlandırma aşamaları mühendislik tekniğine uygun olması sağlanmalıdır."

Bu tür kazaların yaşanmaması için, alınması gereken önlemleri sıralayan Tonbul şunları söyledi:

-İşin tekniğine uygun doğru projeler geliştirilmeli,

-Uygulama ve denetimlerin bu projelere uygun olarak gerçekleştirilmeli,

-Sektörde çalışacak olan işçilerin yapılacak işle ilgili olarak gerekli temel eğitim verildikten sonra üretim ile ilgili birimlerde çalışması sağlanmalı,

-Orta ve uzun vadede halihazırdaki maden işletmelerinin, işletme projeleri yeniden gözden geçirilmeli, gerekli düzeltme ve revizyonların ilgili kurumlarca yapılmalıdır,

-İş Sağlığı ve İş Güvenliğine ilişkin kararların alınmasında, üniversiteler, sendikalar, meslek odalarının görüşleri alınmalı, ulusal düzeyde karar alma mekanizmasında çoğunluğu sivil toplum kuruluşlarının oluşturduğu bir yapı oluşturulmalıdır.

"Enerji Bir-Sen olarak, yaşanan bu hadiselerden her kesimin, gereken dersi çıkarması gerektiğinin altını çiziyoruz" diyen Tonbul, "Başta taşeronlaşma ve sendikasızlaştırma olmak üzere çalışanların iş güvencesini ellerinden alan sisteme karşı mücadele edilmesi gerektiğine inanıyoruz. Karaman'da madende mahsur kalan işçi kardeşlerimizin sağ salim çıkarılmasını temenni ediyor, madencilerimizin yakınlarına Cenab-ı Allah'tan sabırlar diliyoruz" ifadelerini kullandı.