Bitlis’te restorasyonu tamamlanarak teslim edilen tarihi camilerin tavanlarının damlama sorunu nedeniyle bir bir kapatılırken yetkililer ise olaya duyarsız.

7 bin yıllık kadim kent Bitlis’te bir tarih yok oluyor. Yok edilmeye terk edilen tarihin karşısında vatandaşlar çaresiz kalırken kenti idare eden yetkililer ise sessizliğini koruyor. Bağrında yetiştirdiği mümtaz şahsiyetlerle, barındırdığı tarihi cami, medrese, han, hamam, kervansaraylarla dikkat çeken yaklaşık 7 bin yıllık Bitlis; son zamanlarda sahip olduğu tarihi yapılarını bir bir kaybediyor. 8 yıl önce Vakıflar Bölge Müdürlüğünce tarihi yapıların restorasyonu adı altında kent merkezinde bulunan birçok tarihi cami biranda ibadete kapatılarak, çalışmalara başlandı. Farklı firmaların yaptığı tarihi camilerin restorasyonu olduğundan çok daha fazla sürerek devam etti.

Caminin kapısına "Kubbeden akan damcı nedeni ile camii ibadete kapalıdır"

Uzun süren restorasyon çalışmalarından dolayı vatandaşlar hem canından bezdi, hem de ibadet edecek mekan bulmakta sıkıntılar yaşadı. Bu durum sıklıkla yerel ve ulusal basında yer aldı. Basında yer alan vatandaşların tepkisine karşı yetkililer ise her seferinde, "Tarihi yerlerin restorasyon çalışmaları aslına uygun yapıldığından dolayı gecikiyor," diyerek halkı sakinleştirmeye çalıştılar. Uzun bir aradan sonra restorasyon çalışmaları tamamlanarak ibadete açılan tarihi camilerin bazılarının abdest alınacak WC’leri olmazken, bazılarının ise çalışmaları eksik bırakılarak teslim edildi. Teslim edilen tarihi camilerin ortak noktası ise bugün tavan damlaması nedeniyle kapılarına kilit vurulmasıdır. Bitlis merkezde bulunan Şerefiye, Kalealtı, Kureyşi, Gökmeydan, Aynelbarut, Dörtsandık gibi tarihi camilerin tavanları damlamaya devam ediyor.  500 yıllık tarihi Şerefiye Camii'nin kapısına ise "Kubbeden akan damcı nedeni ile camii ibadete kapalıdır" yazısı asıldı.

Tarihi camilerin içler acısı haline tepki gösteren Bitlis halkı, olayın bilinçli olarak yapıldığını ileri sürdüler. 50 yılık bir cami restorasyona onulmadan önce böyle bir sıkıntının olmadığını dile getiren vatandaşlardan Fahrettin Kara, restorasyondan sonra yağışlar olunca camilerin damladığını, durumu sürekli dile getirmelerine rağmen kimsenin sahip çıkmadığını vurgulayarak bir an önce yetkililerin artık bu sorunu çözmeleri gerektiği çağrısında bulundu.

"Restorasyon çalışmaları yapılmadan önce camiler bu halde değildi"

Yetkililerin duyarsız kaldığını belirten Ali Yasak ise 7 yıldır tarihi camilerin bu halde olduğunu, restorasyon yapılmadan önce bu camilerin bir sıkıntısı olmadığını, Vakıflar Bölge Müdürlüğü başta olmak üzere tüm yetkililerin olaya duyarsız kaldığını söyledi.

"Kim bu camileri bu hale koymuşsa vurgun yapmıştır"

Restorasyon sonrası camileri bu haliyle yapan yüklenici firmadan nasıl teslim alındığını ve kimlerin aldığını sorgulanması gerektiğini belirten vatandaşlardan Selahattin Karakuzu, şunları söyledi: "Tarihi Şerefiye Camii’nde abdest alınacak WC’ler bile yok. Su yok. İnsanlar burada abdest alamıyor. Namaza gelen vatandaşlar, WC’ler ve su olmayınca tekrar başka bir camiye gitmek zorunda kalıyor. Bu caminin restorasyonunu yapan yüklenici firmayı tanımıyorum. Fakat kim yapmışsa burada vurgun yapmıştır. Bu tarihi camilerin ihalesini verende ve yapan yüklenici firmalarda beraber bu vurgunu yapmışlar. Kim bu camileri bu hale koymuşsa vurgun yapmıştır. Yazık günahtır. Yapanlar gelsin baksın vicdanları kabul ediyor mu? Neden bu gün bu cami bu hale düşsün? Bu hale düşecek bir cami mi bu? Burası Allah’ın evidir. Allah’ın evini onarmak lazım, yıkmak değil. Eğer Müslüman isek böyle yapmamız lazım."

"Buradan yetkililere rica ediyoruz. Lütfen bu camilere sahip çıkın"

Yetkililere seslenen Karakuzu, "Nerde vurgun yapıyorsa yapsınlar, fakat Allah’ın evinde yapmasınlar. Biz de müteahhitlik yapıyoruz. İşlerimiz eksiksiz teslim etmeyene kadar para alamıyoruz. Bunlar bu haliyle teslim edince nasıl para alabiliyorlar? Bize de bu yolu göstersinler. Biz de öyle yapalım. Aldıkları bu parayı nasıl çoluk çocuklarına veriyorlar, bu caminin parasıdır? Yapıldığından bugüne kadar sürekli damlıyor. Tarihi eserdir diye insan böyle yapar mı? İnsan memleketine hainlik yapar mı? Bu memlekete ve insanlara hainlik yapmaktır. Kimseye iftira atmıyoruz. Gördüklerimizi söylüyoruz. Buradan yetkililere rica ediyoruz. Lütfen bu camilere sahip çıkın." dedi.

"Bitlis halkı olarak çok sıkıntılar çektik"

"Camilerimizle övünen bir memleketiz." diyen vatandaşlardan Ahmet Şimşek ise içler acısı olan Bitlis’teki tarihi camilerin durumunu ise şöyle özetledi: "Yaklaşık 500 yıllık olan Şerefiye camisinin avlusunda bulunmaktayız. Ne yazık ki bundan 7-8 yıl önce Bitlis merkezdeki camileri restorasyon çalışması adı altında restore edilmeye başlandı. Günlerce, aylarca, yıllarca namazlarımızı dışarıda kıldık. Bitlis halkı olarak çok sıkıntılar çektik. Restorasyon tamamlandıktan sonra sevinçle camilerimize kavuştuk. Ama şu an gördüğünüz gibi yağmur nasıl dışarıda yağıyorsa caminin kubbesinden de aynı şekilde içeriye akıyor.  Buradan yetkililere sesleniyoruz. Allah rızası için şu camilerimize bir el atın. Camimizde şu an namaz kılamıyoruz. Halılar tamamen kaldırıldı. Diğer tarihi camilerimizde aynı şekilde damlıyor. Bizi bu halden, camilerimizi de bu rezaletten kurtarmanızı istiyoruz." (Şükrü Tontaş-İLKHA)