Mavi Marmara katliamının yıldönümünde açıklamalarda bulunan gazi Yusuf Özçoban, hükümet yetkililerine seslenerek Siyonist rejime asla güvenilmemesi gerektiğini belirtti.

Siyonist abluka altındaki Gazze'ye yardım götüren Mavi Marmara Gemisi 31 Mayıs 2010 tarihinde Gazze'ye yakın uluslararası sularda İsrail askerlerinin saldırısına uğradı. Siyonist askerlerin helikopter ve hücum botları ile çıktığı gemide 10 Müslüman şehit olurken onlarca kişi de yaralandı.

Mavi Marmara katliamının 7'nci yıldönümünde İLKHA'ya açıklamalarda bulunan Mavi Marmara gazisi Yusuf özçoban, Türkiye ile Siyonist İsrail arasında varılan anlaşmayı hatırlatarak, İsrail'le dost olunmaması ve İsrail'e kesinlikle güvenilmemesi gerektiğini vurguladı.

Hükümetin İsrail ile yaptığı anlaşmaya değinen özçoban, "Ben israille dost olunmaması gerektiğine inanıyorum. Hatta Allah Kur'an-ı Kerimde ‘Yahudileri ve Hıristiyanları dost edinmeyiniz.' buyuruyor. Tabi bunlar siyasi çalışmalar. Ama hükümetimize israile kesinlikle güvenmemelerini tavsiye ediyorum. Çünkü onlar sözünde durmazlar. Kafirler, müşrikler ve Yahudiler hiç bir sözünde durmazlar."dedi.

Gazze'ye gidecek olan Mavi Marmara gemisine katılanların şehit olacaklarını bildikleri halde Gazze'de ki ablukayı kırmak için yola çıktıklarını belirten özçoban, kendisinin de Mavi Marmara'ya katılmak için ısrar ettiğini belirterek, "O dönem Mavi Marmara'ya katılımımız döneminde İsrail ürünlerini boykot çalışmalarımız vardı. Bu aşamada böyle bir kampanya sunuldu. Daha öncesinden Mavi Marmara'ya katılmayı çok ısrar etmiştim. Rabbim de nasip eyledi ve Allah'ın bir lütfu oldu, katıldım." ifadelerini kullandı.

"Yusuf, bugün Şehadet günü!"

özçoban, Gazze'ye yakın uluslararası sularda Siyonist İsrailin tehditlerine rağmen yollarına devam ettiklerini, saldırısı sonrası başından vurulan ve 4 yıl bitkisel hayatta kaldıktan sonra şehid olan Uğur Süleyman Söylemez ile olan bir anısını ise şu şekilde anlattı:

"Gemide çok güzel anılarımız oldu. Şehitlerden Uğur Söylemez ağabeyle de bir anımız oldu. O benden Kur'an dersi alıyordu. Son gün sırtıma vurarak, 'Yusuf, bugün şehadet günü' dedi. Ertesi gün biz biliyorduk ki ya oraya varacağız, ya yükümüzü teslim edeceğiz yâda saldırıya uğracağız. İsrail bizi tehdit ediyordu. ‘Gelmeyin vururuz.' diyordular. Ertesi gün de zaten malum olay oldu. Saldırılar sırasında bir kardeşimiz yaralanmıştı. Ben ona yardım ettim. Güverteye tam indirdiğimde Uğur Söylemez ağabeyimi gördüm. Başından ve karnından ağır yara almıştı. Daha sonra bitkisel hayatta kaldı. 2014 yılında da şehit oldu." (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)